Anadilim ben…
Lezzetini en temiz kaynaktan alan
Ana kucağı kadar sıcak, ana sütü gibi ak olan
Orta Asya’dan, sonsuzadır yolculuğum
Kollarım geniş
İklim iklim, lehçe lehçe, şive şive çoğalıp coştum ben.
Coşkun kaynağıma zehir mi katılıyor ne?
Dilimde kekre bir tat…
Ak alnıma kara mı çalınıyor
Aydın yüzüme gölge mi düşüyor
Günden güne unutulup gidiyor muyum?
Anadilim ben…
Lisanımda yaban bir sancı
Duyun beni ey gazeteler, radyolar, televizyonlar
Duy beni ey halkım...
Bu konuştuğunuz ben değilim.
Güneş gibi sıcak kelimelerimi neden, nasıl unuttunuz?
Bal gibi damlardı sözlerim ağzınızdan
Sözü balla keserdiniz.
Meşveret bahçelerinde, bayramlarda benimle coşardınız.
Şimdi lisanınızda düğüm, şimdi sesler boğuk, yüzler asık
Şimdi kalpler arasında mesafeler…
Bendim sizi kardeş eyleyen,
Beni neden sustunuz?
Anayı, bacıyı, gardaşı benimle bildiniz
Değil mi ki yüzyıllardır benimle ağlayıp benimle güldünüz
Sırrı bendim mutluluğunuzun
Şimdi sevinçlerinize bile küstünüz
Unuttunuz başı dumanlı dağları,
Unuttunuz beng-ü taşlara vurulu adımı
Kalem bendim, kağıt bendim, söz bendim, naz bendim…
Türk’ün göğünü aydınlatan güneşini neden söndürdünüz?
Kütüphanelerde karanlık çöktü omuzlarıma
Divanların satırları arasında lâl kesildim
Köroğlu’nun,Karacoğlan’ın sazında mızraptım
Yunus oldum arşa çıktım, uçmaklara yöneldim
Dünyayı yedi kıta dört iklim gezdim, ziynetlendim
Bereketiniz bendim başak başak…
Tarihinizi yazandım, şanınızı yedi düvele duyuran
Şimdi bir katip bile yok,halimi arz etmeye
Türk ile cihanda gezen bendim boy boy
Şimdi ,suskunum yaralıyım oy..
Geldim çağlar ötesinden,
Koşuklardan, destanlardan taşa taşa
Ekmek oldum su oldum kavime gardaşa…
Susman beni ,
Küsmen beni, düştüğüm yerden kaldırın
Cümbüşülü bir nakış gibi işlen beni…
Anadilim ben,
Türk’ün temiz ağzında ninni oldum, şiir oldum, türkü oldum.
Zaferler anlattım şâd oldum
Zülfünde güzelin bendim işvesi
Zeybek oldum yere diz vurdum
Bendim dillerin en tatlı şivesi
Dağıldı evim barkım
Sustunuz beni ey..!
Anadilim ben
Emzirdim çağları ak sütümle
Şairler büyüttüm bu efsunkar halimle
Heybetlendim, köklendim
Dününüz bendim yarınınız ben
Oysa küstürüp, susturdunuz ey…
Şimdi yorgun kelimlerim, küskün cümlelerim
Tozlandı tarihin raflarında kitaplarım
Bu asırdaki kadar kurumadı dilim damağım
Gittikçe yatağımda çürüyorum ey..!
Kim kattı aşıma bu zehirli taneyi
Kendi ocağımda el gibi yaşıyorum
Gel, yürü benimle, aç yolumu
İlime benimle yürü bilime benimle…
Aya da çıkalım insana da in benimle
Sil alnımdan şu kara yazıyı
Ebede seslen benimle…
Binlerce yıldır kucağımda büyüyen öz evladım
Yeter, özüme hâlel getirme sakın
Çöz gayrı dilimin bağını
Çöz ki konuşayım.