Yahudi mallarına boykot çağrısı yapanları dışlayanlar... 
Gazze’deki zulme sessiz kalanlar... 
Bugün, Yahudi sermayesini ayakta tutanlar, boykota katılmayan halkı boykota davet ediyor. 
Ne büyük bir çelişki, değil mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, birçok marka için boykot çağrısında bulundu. 
Bazı üniversite öğrencileri ise bu eylemleri bir adım öteye taşıyarak, kampüslerde dersleri boykot etti ve bir gün alışveriş yapmayarak ekonomik boykot eylemini başlattı.
Şimdi ise ülke genelinde yeni bir boykot dalgası başlatılıyor. 
Ancak asıl düşündürücü olan, bir zamanlar boykot çağrılarına karşı duranların, bugün boykotun öncüsü olması...
Bir kesim, “Alışveriş yapmayın, boykot edin!” diyor. 
Diğer kesim, “Hayır, boykota uymayın, alışverişlerinizi yapın!” çağrısı yapıyor. 
Eylemcilerin demokratik hakları olabilir. 
Peki, asıl amaç ne? 
Ekonomik bir tepki mi, yoksa siyasi bir hamle mi?
Bence halkın sorunları kimin umurunda, muhalefet kendi çıkarında.
CHP, "AK Parti gitsin de nasıl olursa olsun, biz geliriz" anlayışıyla hareket ediyor gibi görünüyor. 
Ülkenin ateşini harlayan, kazanan altına odun taşıyan bir politika izliyor. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var: 
Bu ateş, gün gelir kendilerini de yakabilir.
Halk artık kimin doğru, kimin yanlış olduğunu görüyor ve ona göre sandıkta kararını veriyor. 
CHP’nin yapması gereken, toplumu sokağa dökmek, boykotlarla gerginliği artırmak değil; daha kapsayıcı, ekonomik kalkınmayı önceleyen bir siyaset üretmek olmalı.
CHP, iktidara geldiğinde haksızlığı, yargıyı, adaleti, gelir dağılımını, eğitimi ve kalkınmayı nasıl düzenleyeceğini gündemine alıp halka anlatmalı. Ülkede geniş bir kitle açlıkla mücadele ediyor. 
Emekliler, asgari ücretliler geçim derdinde, zenginler ise daha fazlasını istiyor. 
Gariban, sömürülen kitle yoksulluk sınırlarının altında eziliyor.
Ey muhalefet! 
Senin işin halkı sokaklara çağırmak, boykot kararları almak, gençleri üniversitelerde eyleme davet etmek olmamalı. 
CHP olarak daha kucaklayıcı, sorunları çözücü projelerini sun. 
Boykotlarla, sokak eylemleriyle, üniversitelerde gerilimle bir yere varılamaz. 
Aksine, toplum daha da kutuplaşır, halk daha da bölünür.
Çözüm, ayrışmada değil; birlik ve akılcı politikalar üretmekte yatıyor. Senin işin, akıllı politikalar üretmek olsun.