Cuma akşamı ilk Teravih Namazını kılacağız.
Cumartesi günü de oruçlu olacağız.
Oruç, sabrı ve iradeyi terbiye eden, ruhu incelten, insanı insan yapan bir ibadet.
Milyarlarca Müslüman, açlığı tadarak yoksulların hâlinden anlama, nefsini dizginleme ve kendini ilahi olana yakınlaştırma gayesiyle oruç tutacak.
Lüks iftar davetleri, şaşaalı sofralar, şatafatlı mekânlarda düzenlenen gösterişli yemekler gündemi meşgul edecek.
Restoranlara binlerce lira ödenerek yapılan iftarların, Ramazan’ın ruhuyla ne kadar bağdaştığını sorgulamak gerek.
Oruç, yalnızca aç kalmak değildir.
Bir eğitimdir, nefsin ve vicdanın terbiye edildiği bir mevsimdir.
İnsan, aç kalarak açların hâlini anlamalı, elindekini paylaşmalı, israftan kaçınmalı.
Yoksulları anlamak yerine, Ramazan’ı bir tüketim festivaline çevirmemeye özen göstermeliyiz.
Gerçek iftar, sofranın ne kadar zengin olduğu ile değil, ne kadar gönülden paylaşıldığı ile anlam kazanır.
Eğer Ramazan’ı gerçekten idrak etmek istiyorsak, yetimleri, ihtiyaç sahiplerini unutmamalıyız.
İsraf edilen her lokmanın, bir yetimin hakkından eksildiğini bilmeliyiz.
Oruç, sadece aç kalmak değildir.
Aç kalıyorsak, açın hâlini hissetmek içindir.
Bereket, paylaşmakla çoğalır.
Sofralarımızda israfı değil, paylaşımı büyütmeliyiz.
Ramazan, sadece mideleri değil, kalpleri de doyurmalı.
Ülkemiz ve tüm İslam Âleminin Ramazan Ayını tebrik ederim.