Oswald SPENGLER: “Son çatışma ha çıktı ha çıkacak. Öyle bir savaş ki  medeniyet son halini alacak: Para ile kan arasındaki çatışma…” demişti.

                      Birinci para devriminin sonucu sınırsız seksin kapılarını açmıştır.İkinci para devrimi ise  sınırsız kan dökülmesi  ve biyolojik eşitsizliğin  kapılarını açıyor.

                      İkinci para devrimi, 2500 yıl sonra ;birey, aile cemaat, topluluk ve millete dayalı geleneksel sosyal bağların çoğunun yerini alırken veya üzerinde egemenlik kurarken insan ve hürriyet ilişkilerinde  paranın üçüncü bir el-görünmeyen bir el üzerinden  mutlak otoritesi ve gücü giderek belirginleşiyor.

                     Görünen o ki  2008 küresel finans krizi ile  birlikte 2009’da “bitcoin”  ve yaklaşık  on bin çeşidi yeryüzünün  her köşesinde pıtrak gibi çıkıveren kripto/dijital/sanal para devrimini  hayata geçirecek/siber olan “doğum sancısı” korana virüs-Covid-19 ile başlamış oldu.

                 ABD’de yayımlanan George adlı bir magazin dergisi Şubat 1997  sayısında Arno Karlen adlı  bir yazar  “En kötü senaryo, nüfusu çok artan dünyada akciğerlere saldıracak bir virüs 2020 yılında çıkabilir” diye yazıyor.Koranavirüs’ün hangi tarihte çıktığını hatırlayalım! 

                 Tesadüflere hiçbir zaman inanmadım

                  Korana virüs/Covid-19 salgını en az çeyrek asırdır planlanan küresel  “Dijital Diktatörlüğün” işaret fişeği katalizörü.

                  Çaresizlik içinde  modern tıbbın “ tavukları kümese doldurur gibi” evlere tıktığı, hapsettiği milyonlarca insan…Korku ve çaresizlik içinde  post modern çağın  genetik, biyo teknolojik dijital devriminin  eseri olan  dijital akıllı  takip sisteminin   bütün nüfusa uygulanmasını,  biyo teknolojik aşı ve ilaçları dört gözle, melül melül bakarak bekliyor.

                   Virüs/korana virüs/Covid-19 adı verilen  bir noktanın binde biri kadar  nano boyutta  ölü bir proteinin  arkasındaki akıl, koskoca dünyayı , yaklaşık 8 milyar  insanı  hizaya getirirken “Sanal Para-Lego Din-Sentetik İnsan” üzerinden  yeni bir dünya düzeninin kapılarını aralıyor.

                 Hastalıklar ve salgınlara dayanıksız 1.0 insan yerine ,  biyolojik olarak  her şeye dayanıklı  ve kusursuz 2.0 insan yakın bir gelecekte genetik mühendisleri, tıp mühendisleri, hekimler  üçgeninde  laboratuarlardan piyasaya çıkacak.İnanmayanlar yada meraklısı Ray KURZWEIL‘in “İnsanlık 2.0(Tekliğe doğru Biyolojisini aşan insan) kitabını alıp okuyabilirler

                Hala ikna olmadıysanız  Aldous HUXLEY’nin  ”Cesur Yeni Dünya”  kitabını okuyabilirsiniz.Kitapta anlatıldığı gibi , “Şartlandırma Merkezleri”nde üreme teknolojik olarak yapılacak.Hala ikna olmayanlar için ABD’nin Stanford Üniversitesi Genetik Bölümü’nden Prof Henry “Hank” GREELY,’nin “ Seksin Sonu  ve Geleceğin İnsan Üremesi” kitabına bakın derim. Prof.Dr.Greely; 20 seneden daha az bir zaman içinde , cinsellik vasıtasıyla üremeye gerek kalmadan , istenilen özelliklere göre  ısmarlanmış çocuklar üretilebileceğini tahmin ettiğini ifade ediyor.Greely,genetik numunenin  kök hücreler vasıtasıyla  yumurta ve sperm meydana getirmek için  kullanılabileceğini söylüyor.

          Aldous Huxler, Cesur Yeni Dünya isimli eserlinde aynen şöyle diyor: “Tabii üreme kalktı, çocuklar oluşturulup aktarılıyor ve üreme,şartlandırma merkezlerinde  büyütülüyorlar.Doğumdan itibaren insanlar genetik olarak beş kalıptan  birisine uyacak biçimde  tasarlanıyorlar. Daha sonra artı ve eksi üyeler olarak ayrılıyorlar ve “Dünya Devleti”nin sosyal ve ekonomik katlarında  kararlaştırılmış olan  pozisyonlara getiriliyorlar”.

           Hala olamaz böyle bir şey  diyenler için  George  ORWEL’in 1984 adlı kitabına bakalım. Orwel “Big Brother” gözetleme sisteminin  temsilcileri için şunları  dile getiriyor:    “ Şimdiden, devrimden bu tarafa  süregelmiş olan düşünme alışkanlıklarını kırıyoruz. Çocukla anne, insanla insan, erkekle kadın arasındaki  bağlantıları kopardık. Artık hiç kimse karısına , çocuğuna veya arkadaşına güvenemez, ama zaten gelecekte karısı ve arkadaşı olmayacak ki. Yumurtanın tavuktan alınması gibi  çocuklar doğunca annelerinden alınacak. Cinsellik güdüsü yok edilecek.  Üretim de yemek karnesi gibi  yıllık bir formalite olacak.  Orgazmı da yok edeceğiz. Nörologlarımız  şimdi bu konuda çalışıyorlar.Parti’nin  dışında hiçbir şeye sadakat gösterilmeyecek.  Big Brother’a olan sevginin dışında  aşk da olmayacak”.

           Dr. Richard DAY 1969’da: “ İnsanlar nötr cinsiyetli olacaklar, kızlar oğlanlar aynı olacak ve üreme; sex olmadan  laboratuarlarda gerçekleşecek” demişti.

          Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nde tarih Profesörü olan Yuval HARARİ : “21. Yüzyılın en büyük  endüstrisi  muhtemelen insanoğlunun  bir üst modele geçmesi olacak. Tarihte ilk kez ekonomik eşitsizliği  biyolojik eşitsizliğe dönüştürmek mümkün olacak” demişti.