“Finansal Armagedon’u en iyi bilenlerden biri ABD ‘nin 16 İstihbarat kurumunun çatısını oluşturan İstihbarat Konseyinin ve Pentagon’un başdanışmanı James Rickards “Çöküşe Giden Yol” isimli eserinde çarpıcı bir biçimde anlatmaktadır.
1963 yılında yazdığı kara mizah Cat’s Cradle(Kedi Beşiği) romanında yazar Kurt Vonnegut “Buz Dokuz” diye isimlendirdiği bir maddenin fizikçi Dr.Felix Hoenikker tarafından keşfinden bahseder.Bu madde suyun bir türevi olup H2O molekülünün yeniden yapılandırılmış halidir.
Buz-dokuzun iki önemli özelliği vardır.İlk olarak bu madde 45 derecede erimektedir yani oda sıcaklığında donmaktadır ve ikinci olarak bu madde suyla temas ettiğinde suyu “Buz Dokuz”a çevirmektedir.
Hoenikker “Buz Dokuz” moleküllerini küçül şişelere doldurarak ölmeden önce evlatlarına verir. Romandaki komplo şişelerden büyük su birikintilerine dökülen buz-dokuz moleküllerinin nehirleri, gölleri ve denizleri, dondurarak dünyadaki yaşamın sona erdirilmesi üzerine kurulmuştur.
Bu kıyamet senaryosu aslında Vonnegut’un romanı yazdığı döneme çok uygundur. Çünkü Cat’s Cradle(Kedi Beşiği) bilim adamlarının nükleer kış dedikleri ve dünyanın yok olma noktasına çok yaklaştığı Küba Misil Krizi sonrası yayınlanmıştır.
“Buz Dokuz” elit kesimin gelecek finansal krize vereceği tepkiyi çok güzel anlatmaktadır. Dünyada likiditeyi artıracaklarına elit kesimler dondurmayı tercih etmektedirler. Yani sistemi kilitleme taraftarıdırlar. Tabi ki finansal “Buz Dokuz” Başkan Nixon’un 1971’de doların altın karşılığını geçici olarak durdurduğunu söylediği şekilde uygulanacaktır. O günden beri doların altın karşılığı hiçbir zaman uygulanmamıştır. Fort Knox’taki Amerikan altın stokları o zamandan beri dondurulmuştur. Amerikan hükümetinin altını “Buz Dokuz”dur.
Finansal panikte para basmak aşı anlamına gelir. Eğer aşı işe yaramazsa tek çözüm karantinadır. Bu da bankaların, borsaların, para piyasası fonlarının ATM’lerin kapatılmaları ve varlık yöneticilerinin satışları durdurmaları anlamına gelir. Elit kesim finansal “Buz Dokuz” a aşı olmaksızın hazırlıklarını yapmaktadırlar. Onlar sizin paranızı kriz azalana kadar finansal sisteme hapsedeceklerdir.
“Buz Dokuz” bankaları kapsamına aldıktan sonra sigorta şirketleri, sanayi grupları ve varlık yöneticilerine de el atmıştır. Bu plan sistemli bir tasfiye işleminin çok ötesindedir.
“Buz Dokuz” vaka bazında değil küresel ölçekte gerçekleşecektir.
Banknotları ve bozukları elde tutmak vatandaşları “Buz Dokuz” operasyonlarına karşı koruyacak tedbirlerdir. Küresel elit kesimler bunu bildiklerinden nakit savaşlarını başlatmışlardır.
Nakdi dondurmak ve negatif faiz uygulayabilmek için tasarruf sahipleri birkaç mega bankanın elektronik hesaplarına mahkum edilmektedirler. Bu gün Amerika’nın en büyük dört bankası (Citi,PMorgan,Bank Of Amerika ve Wells Fargo) 2008’deki hallerinden çok daha büyüktürler ve Amerikan bankacılık sisteminin varlıklarının büyük kısmını kontrol etmektedirler. Mevduat sahiplerinin hesapları artık düzenleyici kurulların birkaç telefon görüşmesiyle “Buz Dokuz” planını uygulayacakları şekilde bir araya toplanmaktadırlar. Tasarruf sahipleri mezbahaneye hazırlanmaktadır.
“Buz Dokuz” planına verilen tipik reaksiyon bunun gerçek dışı olduğudur. Ancak tarih bunun tersini göstermektedir. Kapanan piyasalar, bankalar ve el konan paralar elmalı turta kadar Amerikan’dırlar.1907’deki panikten buyana geçen 116 yılda yapılan kriz araştırmalarında bankaların, borsaların kapanmaları,yatırımcı ve mevduat sahiplerinin büyük zarara uğramaları çok sık yaşanan şeylerdir.