1927’de Yargıtay binlerce ABD vatandaşı İçin zorlayıcı kısırlaştırma – ya da bu insanlara alt-insan olarak zulmetme operasyonu için düğmeye bastı. Illinois Lincoln’deki bir akıl hastanesindeki hastalar tüberkülozlu inek sütüyle beslenerek bağışıklık kazanacaklarına kanaat getirilmişti. Kaliforniya, soy arıtımı için model eyaletti.1909’da burada çıkan yasayla tüm zeka özürlü ve geri zekalı hastalar danışman doktorlar tarafından gizlilik içinde kısırlaştırıldı. Kaliforniya’da toplam 9.782 kişi kısırlaştırıldı. Bunların inde “kötü kızlar “ olarak sınıflandırılan hayat kadınları da vardı.
Yıllar sonra Nuremberg mahkemelerinde Naziler, Holmes’ün görüşlerini müdafaalarında kullandılar. Tabi ki savaş sonrasında bunlar bir fayda getirmedi. Rockefeller propaganda makinesi bunu örtbas etti. Savaşı kazananlar barış şartlarını ve savaşın gerekçelerini kendileri belirlerdi.
Rockefellerların ABD’de soy arıtım hevesi 1920’ler boyunca hiç durmadı. Almanların çalışmalarına da bu süre içinde sürekli para yardımında bulunuyorlardı. Paris’teki yüzlerce Alman araştırması için 1922-1926 arasında 410.000 dolar yardım yapılmıştı. 1926’da Berlin’deki Kaiser Wilhelm Psikiyatri Enstitüsü’nün kurulması için 250.000 dolar verilmişti. 2004’teki bu paranın değeri 26 milyon dolardı. Alman araştırmalarını Rockefeller Vakfı idare ediyordu.
Kaiser Wilhelm Psikiyatri Enstitüsü’nün başında Amerikalı Edwin Black ve sonradan belgelen Ernst Rüdin bulunmaktaydı. Rüdin, Hitler’in sistematik soy arıtım projesinin de mimarıydı. 1932’de Rockefeller destekli Rüdin, Dünya Soy Arıtım Federasyonu’nun başkanı ilan edilmişti. Yük olarak gördükleri bu insanları öldürmeyi ya da kısırlaştırmayı açıkça savunuyordu.
1930 yılında hazırlanan bir raporda Nazilerin bu hevesine 150-250 arasında kurban verilmişti. Bu araştırmalarda Yahudiler, Çingeneler ve engelli insanlar kullanılmıştı.
Rudin ayrıca SS şefi Heinrich Himmler tarafından Nazi sterilazasyon kanununun hazırlanması için atandı ve Nazi soy arıtım programının da kurucusu oldu. 1933’te bu tasarı kanunlaştı ve ABD ‘de Hitler imzasıyla Eugenics News adlı dergide yayımlandı.Rüdin yaptığı temizlik için Hitler tarafından iki kez onurlandırıldı.Çıkarılan bu kanunla 400.000 ruh hastası ve özürlü çocuk kelimenin tam anlamıyla öldürüldü.Bu ırk temizliği projesinin en önemli destekçisi Hitler’di. Rüdin bir keresinde “Otuz yıllık rüyamız Führer sayesinde gerçeğe dönüştü” ifadesini kullanmıştı.
Hitler kişisel olarak soy arıtımına büyük bir heves duyuyordu ve ABD’nin soy arıtımı çalışmalarını da “Mein Kamf” adlı kitabında yüceltiyordu: “Bugünkü durumda daha iyi bir göçmenlik kavramına doğru geçişin başlangıcı görülmektedir. Tabi ki bu Alman değil, Amerikan Modelidir”.. Birkaç yıl sonra Hitler ,Amerikalı Soy Arıtımcı Madison Gran’ın 1916’da yazmış olduğu “Büyük Irkın Geçişi” adlı kitabını övmüştü. Hitler ABD’de kendi ruh eşini bulmuştu.
1940 itibariyle Almanya’da binlerce insan 20 yıl önce ABD’de Popenoe’nın savunduğu şekilde sistematik olarak gazla öldürülmüştü. Bu tarihte Rockefeller destekli Amerikan Soy Arıtım Derneği sekreteri Leon Whitney, “Biz fikrimizi beyan etmeye çekinirken Almanlar gerçekleri sakınmadan söyleyebildi…” demişti.
1929 yılına kadar Üçüncü Reich (Hitler) ,Rockefeler tarafından destek görmüştü.
1942’de Alman Nazi soy arıtım dergisi Der Erbatz’da von Verschuer “Yahudi sorununa tam çözüm” bulduğunu savundu.
Auschwitz’de Mayıs 1943’ten sonra insanlar üzerinde deneyler yapan Dr. Joseph Mengele,von Verschuer’in asistanıydı. Mengele yaptığı çalışmaların sonunda “ölüm Meleği” adını aldığında Von Verschuer bundan büyük keyif aldı.Artık bilimsel çalışmalarına kimse engel olamazdı.
Naziler 1939’da Polonya’yı işgal ettiklerinde Rockefeller Vakfı bağışlarını durdurdu.
Savaşın sonunda Von Verschuer Berlin’den kaçtı ve Nuremberg mahkemelerinden kurtuldu.
1952’den itibaren “Soy arıtımı” yerine “aile planlaması” ve “nüfus kontrolü” terimleri kullanılmaya başlandı. Eski ırkçı söylemler yerini politik terimlere bırakmış, dünya üzerindeki kaynakları ele geçirmek amacıyla değiştirilmişti. Rockefeller Nüfus Konseyi’nin kurulduğu sıralarda Amerikan Soy Arıtım Derneği merkezini fazla göze çarpmadan Yale Üniversitesi’nden New York’taki Rockefeller merkezine taşıdı.
Savaş sonrası karşılaşılan belirgin problemlerden biri de “Soy arıtım” isminin Nazi ırkçılığını ve üstün programlarını hatırlatması olmuştu. Osborn işin ambalajını değiştirmeyi önerdi. Soy arıtım yeni bir çehreye büründürülüp geniş kitlelere pazarlanacaktı. Kusurluların elenmesini konuşmak yerine “serbest seçim” cümlesiyle ailenin büyüklüğü ve kalitesi vurgulanacaktı.
Stanford Üniversitesi’nden Nobel ödüllü William Shockley, IQ düzeyi 100’ün altında olan insanların kısırlaştırılması gerektiğini savunuyordu.
KAYNAK: ÖLÜM TOHUMLARI: F.WİLLİAM ENGDAHL
KÖTÜ İLAÇ : BEN GOLDACRE
DÜNYADA GIDA TERÖRÜ: İSMAİL TOKALAK
DÜNYADA İLAÇ VE KİMYA TERÖRÜ: İSMAİL TOKALAK
ŞOK DOKTRİNİ : NAOMİ KLEİN