Derim.
Minarelerde yükselen Allah sesinde rahatsız olanlar varmış.
Ezan sesinde rahatsız olanlar.
Allah sözünde kulaklarını tıkayanlar.
Kuran’ın ilminde gözlerini kapatanlar.
Peygamber ahlakında kaçanlar.
İnanmadığım dinin davetini neden dinleyim diyenler.
İnanmadığın dinin musalla taşında ve camisinde ne işin var demezler mi?
Bugün Allah’a, Kuran’a, Peygambere, Ezana saygı duymayanlar.
Yârin bu ülkenin bayrağına da saygı duymayacaklardır.
Karşı duruşlar böyle başlamıyor mu?
Ey Allah kelamında kulaklarını tıkayanlar, Kuran dendiğinde ürkenler, Peygamber davetinde kaçanlar.
Sizler ne kadar Müslüman ilkelerine uymasanız da.
Bizler Müslüman değiliz deseniz de.
Bin yıldır bu toprakların camilerde yükselen ezan sesleri susmadı susmayacakta.
Müslüman mahallesinde olduğunuzu da unutmayınız.
Allah’ın kanunları, yasalara olmasa da.
Müslüman yurdundasınız.
Sabahın karanlığını bir tatlı ses bölüyor.
Derinlerden gelen ezan sesleri bir başka alemlere götürüyor insanı.
Düşünme, hissetme kabiliyetini bazen kaybediyor, ezan seslerini kale almayabiliyoruz.
Böyle olsa bile beynimize bu ses giriyor ve yer ediyor.
Evet.
Ezan sesleriyle uyanmasını bilen bir insan, gurbet ile gider de ezan seslerine hasret kalırsa, sen orada anlarsın ezan seslerinin güzelliğini.
Orada hissedersin Türkiye'de hissedemediğin bu duyguları.
Dini vecibelerini yapmasan da namazını aksatsan, kılmasan da o ezan seslerinin güzelliğini, insana verdiği hazzı, onu kaybettiğinde anlarsın.
Her beş vakitte bülbüller gibi şakıyan müezzinlerin minarelerden dinlemeye alıştığımız ezan sesleri,
Adeta haftanın sonunu ilan eden perşembe akşamı (cuma gecesi) okunan selaları, bayramı (arife gecelere) minarelerde yükselen bugün bayram selaları.
Utanmasalar cuma salası ile cenaze salasını bile okutmayacaklar.
Belediye hoparlöründen sıradan bir ilan gibi duyurulan ölüm haberleri hiç sela yerini tutar mı?
Bir mahallede sela verilmeye başlandı mı herkes sessizliğe bürünür, pür dikkat olur ve salanın sonunu beklerdi.
Her camin ayrı bir sesi göklere doğru Allah deyişi vardı.
Camilerde yükselen seslerin her birisi ayrı bir davettir.
Bugün bunlara hasret kaldık
Neden ezanlar merkezi olarak okunuyor?
Camiden ezan okunuyor, cami imamı ortalıkta yok ya da lay laylomla meşgul.
Ezanı o imam okumuş olsaydı, namaz kıldırma psikolojisine girerdi.
Merkezi ezanın sonu var mı?
Türkiye'de en güzel ezan okuyana bir kaset yaptıralım.
Ankara'dan, radyo kanalından merkezi olarak okutalım.
Öyle mi olsun?
Her sesin kendi etkisi ve güzelliği vardır.
Bu ezan sela okumanın okuyana da dinleyene de verdiği çok derin duygular vardır.
Bırakın her camiden ayrı ayrı ezan seslerini duyalım.
Derinlerden gelen ezan sesleri dalga dalga Batı'ya doğru akıp gitsin.
Yeryüzünde hiçbir yerde ezan sesi kesilmesin.
Ezana duymak istemeyen kulaklara derim ki.
Gâvur ele düşersen anlarsın sen ezana nasıl hasret kaldığını.
Rabbim İslam topraklarının üzerinden camilerde yükselsen ezan seslerini kestirmesin.
Ebediyen camilerimiz kapanmasın, ezanımız susmasın.
Ezan seslerine kulaklarını tıkayanlar, kulaklarınıza küpe olsun bu topraklarda cami minareleri ve ezan sesleri sizleri ürkütse de hep var olacak olmaya da devam edecektir.