Mustafa Karagüllü, nam-ı diğer Ahi Baba, yaşayan son Osmanlı Ahisidir. Kırşehir’de Ahi Çarşısı’nda küçük, güzel, dört duvarı okuduğu kitaplara bezenmiş, yeşil uzun sarmaşıkların altında, naif seslerin eşlik ettiği gramofona sahip bir ofisi vardır. Yolunuz düşerse gidin yanına, sizi o, beyefendi giyimiyle karşılar. Hemen Ahi pilavı ikram eder, gönül verdiği Ahiliği anlatır. Ne de güzel anlatır gözleri dola dola, heybetli sesiyle, her anlatışında yeniden yaşayarak…
Karagüllü 1928 Kırşehir doğumludur. Ahiliği ilk olarak babasından öğrenmiştir. Türkiye’de Ahilik Haftası kutlamalarının mimarıdır. 1950 yılında Kırşehir’de kurduğu Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatifi’nin hâlâ başındadır. Ve UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras sözleşmesi bağlamında 2011 yılında “Yaşayan İnsan Hazinesi” seçilmiştir. 1970’li yıllarda Kırşehir Sanayi sitesinde çırak, kalfa ve usta olarak sanat hayatına atılmam vesile ile eskiden de bir baba ve ecdat dostumuz olan Karagüllü ile Adeta bir Baba-oğul, dost, abi-kardeş gibi ilişkimiz yarım asır devam etmiştir. Bu Ulu Çınar’ı şiirimle anlatmaya çalıştım. Kendisine takdim ettiğim Ahilik ve ulu Çınar şiirini Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifine asmıştır. Bu şiirler biner adet basılıp Ahilik Bayramlarında halka dağıtılmıştır. Kırşehir Kent Konseyi tarafından Ahi babaya “Ahiliğe Hoş Geldiniz” ve “Ulu Çınar” şiiri çerçevelenerek Kent Konseyi Başkanı Tahsin üçgül ve şahsım tarafından çerçeveletilip hediye edilmiştir. Ve yine ben bu yazımda Ahiliğe sahip çıkarak bu yolda servetini harcayıp Ahiliğin Kayseri’ye Konya’ya ve Denizli’ye gitmesini önleyerek Kırşehir’in bir Ahi şehri olduğunu yarım asır çalışarak bütün ülkemize ve dünyaya tanıtıp önce yerel sonra ulusal sonra uluslararası kutlamaları yaparak en sonunda bu kutlamaları zamanın Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’a söyleyerek Bakanlık tarafından Türkiye genelinde Ahi Bayramı olarak kutlanmasına vesile olan Ahi Baba için yine bende şiirimle diyorum ki işte “ULU ÇINAR BU”
ULU ÇINAR
Ahiliğin ateşi ile kavruldun
Alperenler rüzgârıyla savundun
Loncaların hamuruyla yoğruldun
Yaktığın meşale ebedi yanar
Ahiler babası ey ulu çınar.
Ahilik yolunda önde yürüdün
Bu sancağı burca diken er idin
Esnaflara fikir veren ser idin
Dostların gönlüne su serpen pınar,
Ahiler babası ey ulu çınar.
Anlatarak ahiliğin özünü,
Sildirmedin Kırşehir’den izini
Belgelerle hazırlattın tezini
Tarih sizleri de övgüyle anar
Ahiler babası ey ulu çınar.
Yarım asır hizmet kolay mı dile,
Tutturdun mayayı çaldığın göle
Meyvesini verdi çektiğin çile
Bal yapan arılar çiçeğe konar,
Ahiler babası ey ulu çınar.
Bazıları evvelini bilmiyor
Sizin eseriniz bugün külliye,
Teşekkürler sayın Karagüllü’ye,
İbrahim de size saygılar sunar,
Ahiler babası ey ulu çınar.