Değerli okurlarım, konumuz çoğunlukla romanlar ve öyküler olduğu için teorik öze en baştan bakmakta fayda olduğunu düşündüm. Bu yazımızda neyin edebiyat sayılabileceği ile ilgili temel kitabi bilgiye birlikte bakalım istedim. Özgür Ansiklopedi Vikipedi’ye göre; Edebiyat, literatür veya yazın; olay, düşünce, duygu ve hayalleri dil aracılığı ile estetik bir şekilde ifade etme sanatıdır. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeninde, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olması etkilidir. Edebiyatın konuları; deneme, drama, efsane, hikâye, roman ve şiirdir. Bazı edebiyat eserlerinde gerçeklik, kurmaca gerçeklik şeklindedir. Eseri ortaya koyan sanatçı gerçek hayattan esinlendiği olaylar ya da fikirler ile kendi kafasındakileri harmanlar. Bunun sonucunda eserler hem gerçek hayattan hem de sanatçının duygu, düşünce ve hayallerinden izler taşır.

              Platon, edebiyatın genel anlamı ile hayatı yansıması olarak tanımlamış ve bu betim günümüze kadar varlığını korumuştur. Fransız roman yazarı Stendhal "Bir roman yol boyunca gezdirilen ayna demektir", Georgi Plehanov ise "Edebiyat ve sanat, hayatın aynasıdır" demiştir. Bu tanımlamaları M. Parkhomenko ve A. Myasnikov "Sanat çoğu kez aynaya benzetilir. Bu benzetmenin yanlışlığı, on dokuzuncu yüzyıl klasiklerinin bile gözünden kaçmamıştır. Ayna, karşısında duran nesneleri donuk biçimde yansıtmaktan öte bir şey yapmaz, oysa sanat gerçeğin özüne doğru çok inebilmek için gerçeği seçer, çözümler ve yeniden biçimlendirir." şeklinde eleştirmişlerdir.

             Boris Suchkov ise iki fikrin sentezi "Sanat ve edebiyat yapıtlarının çizdiği dünya, gerçekliğin körü körüne bir kopyası değildir ama dünyanın rengini ve kokusunu kendinde muhafaza eder, şu basit nedenle ki, sanat her zaman için doğanın ve insan hayatının en özlü yanlarını ele almıştır. Her hakiki sanat yapıtının bir bildirisi olması gerekir; bu bir sanat yapıtının var olabilmesinin temel koşulu ve hayatî ögesidir. Sanat, gerçekliğin büyük disiplinine ancak boyun eğebilir, ona yardım edemez…" tanımını oluşturmuştur.

            Maarif Mektepleri’ne göre; Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini, kendine özgü bir dil kullanarak, estetik kurallar çerçevesinde, yazılı veya sözlü olarak dile getirmesidir. Edebiyatın da bir yöntemi olduğundan o da bir bilimdir. Edebiyat bir bilimin yapması gereken:-anlama, -yorumlama, -değerlendirme, -benzerleriyle karşılaştırma, -yerleştirme basamaklarını yaptığı için bir bilimdir.

            Edebiyat’ın amacı estetik ve güzelliktir. Edebiyat’ı edebiyat yapan iki temel özellik vardır;  Dil-üslup ve Estetik-güzellik. Bu özelliklerin ikisi de okuyucuya ve yazara göre değişkendir. Edebiyat duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine anlatabilmek için bir araç niteliğindedir. Edebiyatta içerikten çok o içeriğin nasıl dile getirildiği önemlidir. Edebiyat sanatçıyı, bilimi ve eseri içinde yaşadığı dönemi ve türü içindeki yerini inceler.

           Edebi eserin incelenmesi açısından, bir sosyal bilimdir. Diğer sosyal bilimleriyle sürekli iletişim ve etkileşim içindedir. Edebiyatın diğer sosyal bilimlerden farkı: yaratıcı olması, öznel olması ve kurmaca olmasıdır.

               Edebi Eser (Sanat Eseri), malzemesi dil olan, sanat gayesi ile yazılmış, estetik, zevk ve heyecana yönelik olan bir anlatım veya ifade tarzının oluşturduğu yapının adıdır. Edebi eser, insan eseridir, orjinaldir, özgündür, tektir, bireyseldir. Faydaya bağımlı değildir; ama ondan bir takım faydalı bilgiler elde edilebilir. Toplumda yaşanan olayları ve durumları yansıtması bakımından bir ayna görevi görür. Edebi eser kurmacadır. Kurmaca (İtibari), sanatçının dış dünyadan aldığı malzemeyi, kendi anlayışı, dünya görüşü ekseninde yeniden bir kurguyla ortaya koyduğu sonuçtur. Sanatçı her ne kadar gerçeği anlatırsa anlatsın o eser bir kurmacadır. Bu anlamda edebi eser bir ayna görevi görür.

          Edebi eserin ölçütleri; Eserin alacağı yapı (nesir, nazım), Dil kullanımı, İfade biçimi, Üslup, Edebi sanatlar ve eserde uygulanış biçimi, Eserin hacmi, Konu seçimi, Sanatçının bakış açısıdır.

 Türk Dili ve Edebiyatı web sitesinde, Günümüzde edebiyat kavramının şu anlamlarda kullanıldığı belirtilmektedir:

1) Düşünce, duygu, olay ve imgelerin insanlarda estetik duygular uyandıracak bir biçimde, dil aracılığıyla, söz ve yazıyla anlatımını amaç edinen sanat. Yazın.

2) Bu sanatın ilkelerini, kurallarını, bu yolda oluşturulmuş ürünleri inceleyen bilim dalı. Değerlendirme çalışmalarıyla “Edebiyat Tarihi” adını alır.

3) Bir çağda, bir dilde yaratılmış, sözlü ya da yazılı, sanat değeri taşıyan yapıtların bütünü; Klasik edebiyat, 19. yüzyıl Türk edebiyatı gibi.

4) Herhangi bir bilim ya da sanat dalıyla ilgili eserlerin tümü: Tıp edebiyatı, Atatürk’le ilgili literatür… gibi. Türkçe’de bu anlamda genellikle “literatür” kelimesi kullanılmaktadır.

          Aynı kaynağa göre; Yazar ve şairlerin ortaya koydukları eserlerde ele alıp işledikleri her şey, edebiyatın konusunu oluşturur. Dil ürünlerinde kullanılan üslup, tür (hikaye, roman, deneme, fıkra, makale vb.) edebiyatın içeriğini oluşturur. Dil ürünlerinin tüm özelliklerinin tarihi akış içinde bilimsel olarak incelenmesi de edebiyatın yöntemini oluşturur. İnsanın duygu ve düşüncelerini; özlem ve dileklerini estetik ölçüler içinde anlatan ve okuyucuda güzellik duygusu yaratan dil ürünlerine edebî eser denir.

         Edebiyatın (Edebî Eserin) Özellikleri; Edebî eser okuyanı etkilemelidir. Anlatımı güzel, düşüncesi sağlam ve özlü olmalıdır. Konusu; ait olduğu toplumun ve yazıldığı dönemin özelliklerini yansıtmalıdır. Eser zamanın süzgecinden geçtikten sonra toplumca anlaşılıp beğenilmelidir. Duygu ve düşünceler belli bir edebî türe uygun olarak anlatılmalıdır. Eser estetik ölçüler içinde, belli bir sanat anlayışıyla yazılmalıdır.

          Sevgili okurlar, edebi çerçeve ile ilgili birkaç yazım daha olacak. Özellikle edebi metinlerin neler olduğu ve faydaları üzerine birlikte düşünmeyi arzuluyorum. Böylelikle, üzerinde konuşacağımız yazın eserlerini daha doğru değerlendirebileceğimizi umuyorum. Kalın sağlıcakla…