İbrahim Düğer
Aksaray ilinin Sariyahşi ilçesine bağlı Sipahiler ile Yaylak köyünün bulunduğu yerdedir başı boz dumanlı Koçaş Dağı. Kışın çok kar yağması sebebi ile gelen yolculara geçit vermezdi. Kar, en son Koçaş Dağı’nda erir. Yazı serin, kışı sert geçen buram buram kültür kokan, eski tarihi izleri üzerinde taşıyan herkesin bildiği bir dağdır. Güneyindeki Mamalı Köyü mamalı aşiretinde olan Karacaoğlan’ın köyüdür. Kuzeyinde ki Yaylak ve Sipahiler mamalı aşiretinin yaylasıdır. Oralarda Karaca ve Elif ismine rastlanmaktadır. Karacaoğlan tek türküsünde şu dörtlükle buradan bahseder;
Mardin’den de Karacaoğlan Mardin’den
Çeken bilir ayrılığın derdinden
Koç Hisardan hasan dağın ardından
Gözlesem ki ela gözlüm varmola
İşte Karacaoğlan’ın da at ile dolaşıp Elif’in izini aradığı uğrak yeridir.
Buram buram kültür kokan bu diyar Türkmen kızı Gülşen Kutlu’nun baba yurdu ve Türk Halk Müziğinin Sultanı Türkmen kızının aşıp geçtiği yerdir Koçaş Dağı. Eteklerinde kurulan Sipahiler ve Yaylak köylerinin, Koçaş Dağı’ndan çıkarılan ve dünyaca tanınan Granite sahiptir.
Soğuk suyu, Granit taşı bütün medeniyetlerin izini üzerinde taşıyan Koçaş Dağı zengin su yatakları ile Peçenek vadisine ve eteğindeki Hirfanlı Barajı’na kadar uzanan o düz ovalara adeta hayat verir. Bütün şairlerin ruhunu etkileyen bu görünümü ile nice şiirler yazdırmıştır. Türk Halk Müziğinin Sultanı Gülşen Kutlu için yazmış olduğum Koçaş Dağı şiirimi Ümit Yaşar Apaydın’a bestelettirerek Gülşen Kutlu’nun düzenlediği TRT Türkü’de Neşet Ertaş’ı anma programında okununca Gülşen Kutlu adeta duygulanıp gözleri nemlendi. Ve Kırşehir Kent Konseyinin basımını üstlendiği Koçaş Dağı şiiri tablosunu Gülşen Kutlu’ya Konya Ereğili’deki Ömer Halisdemir’i anma ve Bekdik Şöleninde Denek Başkanımız Dr. Ali Sayar ile kendisine takdim ettik. Büyük üstat Neşet Ertaş 70’li ve 80’li yıllarda yurt dışında iken gençlerde bir popa ve arabeske kaya var idi. Gülşen Kutlu Kırşehir Bozlaklarını seslendirip Türk Halk müziğini tekrar halka sevdirerek Büyük Üstat Neşet Ertaş Avrupadan dönene kadar bu bayrağı yere düşürmemiştir. Neşet Ertaş’ın “Gülşen kızım ekşi tatlı sen bizim bağımızın goruğusun “ diyerek Neşet Ertaş , Gülşen Kutlu’ya bu imkanı tanımıştır ve Türk Halk Müziğine bu kadar hizmet eden Bozlakların Sultanı Gülşen Kutlu için ve bende diyorum ki şiirimle işte “Koçaş Dağı”
KOÇAŞ DAĞI
Soğuktur suların, mermerdir taşın
Eteklerin sisli, karlıdır başın
Yazın çok serin de sert geçer kışın
Deli boran gibi es Koçaş Dağı.
Karacaoğlan da çok gelip geçti
Mamalıyı kendine yurt seçti
Gözeğinden elif ile su içti
Başı boz dumanlı pus Koçaş Dağı.
Yaylasında Yörüklerin kaldığı,
Koyağına koyun kuzu saldığı,
Çobanların dertli kaval çaldığı,
Gönüle su serpen tas Koçaş Dağı.
Niye yol verdin sen Türkmen kızına
Hasret kaldı baharına, güzüne
Gözler nemli, matem düşmüş yüzüne
Gurbet elde tutar yas Koçaş Dağı.
Nice yolcuları yere indirdin
Geleni durdurup geri dönderdin
Gülşen’i gurbete niye gönderdin
Suçların var senin, sus Koçaş Dağı.
Bozlak ustasından feyiz alıyor
Yanık sesi yürekleri deliyor
Bir göç kalktı, sana doğru geliyor
Salma yollarını, kes Koçaş Dağı.
Sılaya dönerse kendine söyle
Hak vaki olacak yaşantı böyle
Neşet Ertaş gibi gelirse öyle
Gönderme bağrına bas Koçaş Dağı.
İbrahim der yad ellerde kalıyor
Onun için sazlar dertli çalıyor
Dostların gel diye haber salıyor
Gelmezse ebedi, küs Koçaş Dağı.