Dünyada her an sınavda olduğumuza inanıyoruz ama bazı zamanlar oluyor ki, bu sınav çok çok belirgin oluyor.

Ülke genelinde açıkça trafik kazaları duymaktayız ve trafikte seyir halinde görmekteyiz.

Trafik katileri aramızda geziyor.

Yolarımız kana bulunuyor.

Yirmi Ağustos günü, Mardin’de Gazi Antep ilerinde meydana gelen trafik kazaları ile uyandık!

"Ateş düştüğü yeri yakar! “Da.

O elim kazalar hepimizi üzdü.

Mardin'de de freni patlayan bir TIR kalabalığın arasına dalıyor.

Yirmi vatandaş hayatını kaybediyor bir o kadar yaralı.

Türkiye bu trafik kazalarına yasını tutuyor.

Yas tutarken bir yandan da sebeplerini anlamaya çalışıyor.

Ne kadar basit değil frenim patladı, dalmışım, uykusuzdum, alkollüydüm buna benzer sözler.

Yahu şehrin merkezinde tırların ne işi var demeyen yetkililer ne iş yapıyor.

Şehrin trafiğine kamyonlar ağır taşıtlar neden girer.

Bu illere çevre yoları yapılmamış mı?

Bugün aynı sorun Kırşehir’de yaşanmayacağını kim söyler.

İlimizin çevre yolu var mı?

Çevre yolu olmayan il kaldı mı?

Kırşehir’in merkezinde geçen güney doğu ve doğu bağlantı yolu şehrin trafiğini zorlaştırıyor.

Ağır taşıtlar, nakliye kamyonları, şehirler arsı otobüsler şehir yolunu kullanıyor.

Bu yol bu trafiğe bugün cevap veremiyor.

Neden bir yetkili çıkıp ta bu yolun şehrin dışına çıkaralım demiyor.

Ağır araçlar bu trafiği kullanıyor yârin bir gün frenin patladı deyip araçları önüne katıp çöplüğe insanlarında kabre koyduğumuzda sorumlu mu arayacağız.

Sorumlu aramadan bugünde çözüm arayınız.

Aynı gün Gaziantep-Nizip yolu üzerinde yine feci denilecek boyutta kaza meydana geldi.

Kaza geçiren bir otomobile yardım etmek için giden itfaiyecileri, sağlık ekiplerini, olayı görüntülemeye çalışan iki gazeteciyi, hızla gelen bir otobüsün devrilerek kaza yerine dalması sonucu kaybettik.

Bu korkunç kazada on beş kişi yaşamını yitiriyor.

Bir o kadar yaralı kimi ağır kimi baygın.

Sabıkalı otobüsün beş yıl önce de bir ambulansa bu şekilde çarptığı ortaya çıkıyor.

Nizip yolu üzerinde oto trafik kazası oluyor önlemler alınmıyor elli kişinin canı bir şoföre emanet ediliyor.

Şoför sabıkalı çıkıyor.

Ağır taşıt ve on binlerce otobüs şoförleri gerçekten bu ülkede sadece ceplerinde ehliyetlerinden dolayı araç kullanıyorlar.

Bu şoförler direksiyon eğitimi dışında hangi eğitimde geçiyorlar.

Hayatları yollarda geçen otobüs ve TIR şoförlerinin her açıdan sağlık durumları da masaya yatırılmalıdır.

Fiziksel ve ruhsal olarak bu şoförler muayene edilmelidir.

O kadar yollar otobanlar yapıldı.

Alt yapı olarak gayet iyi bir noktadayız desek de.

Bu iki kaza bana göre insanların ihmalinde.

Kaza ve kadar Allahtan buna iman ediyoruz.

Bu kaza gerçekten kader değil katiller trafikte geziyor.

Şayet insanların ihmalinden kaynaklı ise önlem almak gibi çok önemli vazifemiz var demektir.