Bu günkü yazıma başlarken, birileri zenginleşsin, köşe dönsün, birileri kollarına bilezikler taksın, boyunlarına gerdanlıklar taksın, gerim gerim gerinsinler diye, evlerine bir lokma ekmek götürmek için tek dökerken yine birilerinin tedbirsizlikleri, ihmalleri, yanlış kararları yüzünden tonlarca toprağı altında kalan ve ne yazık ki hayatlarından umut kesilen 9 madencimiz için sonsuz üzüntülerimi bildirmek istiyorum. Konuşulanları, anlatılanları izlerken dinlerken içim acıyor, bir yerlerimden bir şeylerin koptuğunu eksildiğini hissediyorum. Ailelerinin, yakınlarının açılasını paylaşıyorum. mümkün müdür bilemiyorum ama onlara bundan sonraki yaşamlarında sağlıklı bir ömür diliyorum. Allah bizlere bir daha böyle bir acı yaşatmasın.
Bu yazıyı hazırlarken ikinci bir elim kaza haberi veriliyordu. Kargo gemisi batmış, 6 gemiciden haber yok. Bir süre izledim orada da çok büyük bir ihmal söz konusu anladığım kadarıyla. Geminin ikinci kaptanının oğlu konuyor, “ Babam bu gemi bir gün batacak, çok eski diyordu.” Diyerek anlatıyor ihmali. Gemideki bir çalışan, ki onunda ilk seferi imiş, kamerayla çekim yapmış, yakınlarına göndermiş. “ Allah’ım yardım et, 6 saattir aynı yerdeyiz, gemi batıyor…..” Diyordu. Eee 6 saattir aynı yerde ve geminin battığını söylüyor, bu süre zarfında hiçbir bir yardım istenmez, yada gitmez mi. Gemide bu tür kazalara karşı hiç mi tedbir yok. Anlamak mümkün değil. Umuyorum buradaki 6 can sağlıklı şekilde kurtarılır.
Değerli okurlarım.
Yazıma kocaman bir HA-YIR la başladım. Neden böyle bir başlık attığıma gelince;
Hepimizin bildiği 31 Mart 2024 tarihinde Mahalli idareler seçimlerimizi yapacağız inşallah. Siyasi partilerimizin adayları çoğunlukla netleşti, bir kısmı da önümüzdeki günlerde kesinleşir. Öte yandan Mahalle ve Köylerimizde Muhtar adaylarımızda ortaya çıkmaya başladılar. En çok adayda bu bölümde sanırım. Nerden bakarsanız bakın en küçük yerleşim yerinde 5-6, belki daha fazla aday var.
Hal böyle olunca önümüzdeki günlerde sokaklarımız, caddelerimiz bayağı renklenecek. Afişler, pankartlar, el ilanlarını her yerde fazlasıyla göreceğiz. Doğal olarak bu durum çok ciddi bir çevre kirliliğinin önünü açacak gibi duruyor. Şimdiden sokaklardaki aydınlatma direkleri, ağaçlar ilan tahtasına dönmüş durumda. Hatta evlerimizin, apartmanlarımızın kapıları bile birilerinin ilan tahtasına döndü, dönüyor. En kötüsü de yapıştırılıyor kapı ve duvarlara. Hatta hatta ağaçlara çivilenenler bile var. Olacak şey değil ama gerçek de böyle maalesef.
Seçim günü yaklaştıkça, propaganda dönemi başlayınca bunlara birde ses-yayın cihazlı araçlar eklenecek ki en büyük gürültü kirliliği ile karşı karşıya kalacağız.
Diğer taraftan bir de kirli siyaset var. Bence en kötüsü ve tehlikelisi de o. Sokaklar, caddeler temizlenir, afişler toplanır, gürültü kirliliği ortadan kaldırılır ama kirli siyasetin bıraktığı iz silinmez, derin acılar, yaralar bırakır ise yazık olur, günah olur, ayıp olur.
Siyasi partilerimizin çok değerli yöneticileri, değerli adaylarımız. Hepiniz kendi siyasi anlayışınız, hizmet anlayışınız, projeleriniz ile vatandaşın karşısına çıkacaksınız, çıkıyorsunuz. Hepinize sonsuz saygılarımı sunuyorum. Başarılar diliyorum.erk
Değerli Muhtar adaylarımız en büyük aday kitlesini oluşturan birim sizlersiziniz. Yaşadığımız çevre bizim. Sizler ve bizler 31 Marttan sonra da burada yaşayacağız. Çocuklarımız bu çevrede, bu sokaklarda, bu parklarda oynayacaklar. Onlara güzel bir çevre bırakmak elimizde. Lütfen hiçbir yeri kirletmeden, zarar vermeden çalışmalar, tanıtımlar yapın.
Buradan kirli siyasete gelir isek.
Kirli siyaset yanlış bir terim mi bilemiyorum. Aslında siyaset kirli değil de bizler mi kirletiyoruz. Sanırım doğru olan bu ikinci bölüm. Bizler kirletince de kirli siyaset olup çıkıyor ne yazık ki.
Siyasi partilerimizin çok değerli yöneticileri, değerli adaylarımız.
Yukarıda kısaca değindiğim gibi. Bu memleket bizim. Bu adaylar bizlerden. Anamız, bacımız, babamız, amcamız, dayımız, komşumuz, hısım-akrabamız vs.vs. kısacası bizleriz aday olan. Seçiliriz seçilemeyiz ayrı bir konu. Bunlar Demokrasimizin gereği. Sonuç her ne olursa olsun 31 Marttan sonra birlikte yaşamaya devam edicez. Cenazemiz, düğünümüz, şenliğimiz, acı ve tatlı günlerimizde bir arada olup yüz-yüze bakıcaz. İşte o zaman birbirimizden utanmamamız için bugün saygıyı elden bırakmamalıyız.
Çamur atmak, iftira atmak, yalan-dolanla bir yerlere gelmeye çalışmak bir şey kazandırmaz. Kısa vadede kazanıyor gibi görünse de uzun vadede iyi şeyler getirmez. Lütfen herhangi bir şey yapmayı düşündüğünüz, kalkışacağınız zaman aynaya bakın. Ama iyi bakın, iyi analiz edin. O yapmayı düşündüğünüz her ne ise kendinize yapılmasını isterseniz, kendinize yapıldığında rahatsız olmaz iseniz, yapmayı düşüğünüzden kendi kendinize utanmaz iseniz yapın. Aksi taktirde lütfen vaz geçin.
Bu tür bir yazıyı tasarlamıştım. Değişik yerlerden değişik bilgi ve belgeleri incelerken Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Sayın Baran GENÇ’in açıklamasına rastladım. İnceledim çok üzüldüm. Sayın Başkan Kamera görüntülerinden bahsetmiş, bir kısmına ulaştım, izledim. Malum şimdi cadde ve sokaklarda, işyerlerinde, evlerde neredeyse her alanda kameralar var.
Görüntüler gece 03.00-04.00 gibi bir zamanı gösteriyor. Kim oldukları beni ilgilendirmiyor. Yapılan çirkinlik beni ilgilendiren. Bir yerlere birşeyler bırakıyorlar. Arabalara, evlere, iş yerlerine. İçeriğini Sayın GENÇ acıkıyor ve diyor ki
“Kirli kazanmak yerine, temiz kaybetmeyi yeğleyen bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz”
“Sevgili Kırşehirliler,
“16 Şubat 2024 tarihinde “7’nci Ok, Kırşehir’e İhanet” başlığıyla hazırlanan ve dağıtımı yapılan kâğıt parçasına ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirme gereği duydum. Yaklaşık 40 gün sonra seçime giriyoruz. Bu demokrasi şöleninde Türkiye’ye bir demokrasi dersi vereceğiz. Daha önce Sayın Belediye Başkanımızın da açıkladığı gibi kirli siyasetten uzak duracağız.
“Gerçek Kırşehir sevdalılarının, siyasi görüşü ve hayat felsefesi ne olursa olsun söz konusu Kırşehir olduğunda elini taşın altına koyması ve kamuoyuna da bu doğrultuda mesajlar vermesi gerektiğini her defasında yineledik. Ancak geldiğimiz noktada bazı şer odaklarının hiç de Kırşehir ile ve demokrasi ile bağdaşmayan tutumlar sergileyerek, siyasi ahlakla bağdaşmayan çalışmalara ve faaliyetlere giriştiklerine tanık oluyoruz.” Demiş.
Kimseye çamur atmadan, çirkinleşmeden yapılmış bir açıklama olması anlamında çok önemsiyorum. Sağ ol Varol değerli başkan.
Siyasi partilerimizin değerli yöneticilerine bir kez daha seslenmek istiyorum. Lütfen çirkinliklere izin vermeyin. Anadolu’nun Kültür Başkenti, Şirin Kırşehir’imizde siyasetin kirletilmesine karşı çıkın, çıkalım. Bir açıklama da sizler yapın. Trollere fırsat vermeyin.
Buradan tüm Yöneticilere ve adaylarımıza sesleniyorum. Gelin hep birlikte bir açıklama yapın.
Kirli siyasete HAYIR deyin. Sokaklarımın caddelerimizin kirletilmesine HAYIR deyin. Gürültü ve görüntü kirliliğine HAYIR deyin. Sizlerde Kirli kazanmak yerine, temiz kaybetmeyi yeğleyin.
Haydi birlikte yapın tarih sizleri saygı-sevgi ile ansın.
Galın Sağlıcakla.