Kadınlarımızı Senede Bir Gün De Olsa Hatırlamak Yeter Mi?
Elbette yetmez. 
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle şehirlerde etkinlikler düzenlenir... 
Kadın yazarlar, sanatçılar davet edilir, sergiler açılır, sinema gösterimleri yapılır, basın açıklamaları yapılır, kadınlara çiçekler verilir, hediyeler alınır.
Emekçi kadınlar hatırlanır, kutlamalar yapılır. 
Ancak bırakın bu boş kutlamaları; kadınların her günü emekçidir. 
Sadece yılda bir gün mü emekçi kadınlar hatırlanacak? 
Bir yıl boyunca sömürüldükten sonra, "Kadınlar Günü’nde çiçek vermek ne anlama gelir?
Ey sermaye, ey sömürü düzenleri! 
Kapitalist devletler, kadınları şiddetten korumadıkları gibi, onları yoksullaştırmanın bir aracı haline getirmiştir. 
Ey kapitalist dünya, bırakın artık kadınları sömürmeyi. 
İnin bu mazlum insanların üzerinden! İliklerine kadar sömürdüğünüz yeter artık. 
Yeter ki, yıkılsın sermaye köle düzenleriniz altında kalın. 
Doymak bilmeyen keselerinizin yüzünden, insanları hayvanlardan daha aşağılara indirdiniz. 
Kadınları her türlü işlerinizin sömürü aletleri haline getirdiniz, sonra da "alın size emekçi kadınlar günü" dediniz.
Emeği sömürülen, itilen, kakılan, dövülen, şiddete maruz bırakılan, tecavüz edilen, öldürülen kadınlarımız için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün bir anlamı var mı? 
Töre cinayetleri, kadına yönelik gasp, tecavüz ve şiddet azalmış mı?
Yılda bir defa 8 Mart'ı kutlamak, kadınlara övgüler yağdırmak ve sözler vermek ne işe yaramıştır? 
Bugün kapitalist çürümenin sonuçlarını hayatımızın her alanında yaşıyoruz. Kadına şiddet, taciz ve tecavüz devam ediyor, suçlular serbest dolaşıyor.
Artık insanlığa iyi olan hiçbir şey vaat edemeyen kapitalizm çürüdükçe, insanlığı da çürütüyor. 
En gelişmiş kapitalist ülkelerde bile kadın, ikinci sınıf insan olarak, ucuz iş gücü olarak görülüyor.
Emeğin, değerin, sevginin, adaletin, ahlakın sömürülmediği, hür kadınların ve hür erkeklerin “insana layık olduğu şekilde” davranmayan, onu fıtratının dışında yaşamaya, haksızlığa boyun eğmeye zorlayan tüm yerel ve uluslararası güçlere karşı insanlık ayağa kalkmalı..
Dünya Kadınlar Günü’nü, hür insanı yaratmak için bir milat bilinmeli. 
Ne güzel demiş Neşet Ertaş: 
"Kadın insandır, biz insanoğlu…"
Kadınını anlatmak sözle olmaz. 
Kadın, anamızdır, eşimizdir, sevgilimizdir, iş ortağımız veya çalışma arkadaşımızdır.
Yuvayı yapan dişi kuştur, denir kadın için. 
İşte bu ahengi sağlayan şefkat meleğidir kadın. 
Aile mutluluğunda en büyük payın sahibi ve hepimizin ilk öğretmenidir; dolayısıyla hepimiz annemizden öğrenmişizdir dilimizi.
Etkinlikler bir güne sığdırılacak, ondan sonra hayatına son verilen ve unutulan kadınlara ilaveler devam edecektir. 
Neredeyse her gün gördüğümüz "kadına şiddet" olayı, yetersiz yaptırım gücü nedeniyle dün olduğu gibi bundan sonra da yeni failler yaratacaktır.