Devlet kurumlarına girebilmek için gayret gösterenler girince geldikleri yeri unutmaktalar.
Halk olarak devlet kurumlarına gittiğinizde müdürlerden ve çalışan memurlardan, işçilerden ilgi, alaka beklersiniz.
Bir çok kurumun müdürlerini yakınen tanımaktayım hepside gerçekten kıymetli değerli atanmışlar.
Ne kadar müdürler işlerini yapsalarda çalışan memurlar çok önemli.
Memur müdürü takmıyorsa ben siyasiyim diyenlere müdürlerde dokunamıyorsa.
Bugün devlet kapısı siyaset kapısı olmuş.
Devlet kurumlarına gittiğinizde bunları görüyor musunuz?
Özel sektöre de böyle mi.
Alış veriş yapmak için gittiğiniz bir markette çalışan çocukların ilgileri, alakaları, yardımları sizleri bir daha alış veriş yapacağınız zaman oraya götürmekte.
Devletin kurumlarına gitmeye insanlar çekiniyor.
Saglık ocağına gidersiniz orda çalışan devlet memuru doktorların burnu havada.
Arkadaş senin görevin ne buraya gelen insanlara yardımcı olacaksın insanları küçük görüp azarlamayacaksın.
Soru soranlara cevap vereceksin sıraya gir, bekle ben çağıracağım bu lafları daha nazik ve kırmadan da söyleye bilirsiniz.
Bu sadece sağlık ocağında değil diğer bir çok kurumlarda da görmekteyiz.
Memurlar içerisinde işini hakıyla yapanlarda yok değil.
Bunların içerisinde bir çürük elma hepsini çürüte biliyor.
Kurumlara giren bir süre sonra kendini dokunulmaz görüyor.
Çalışmış olduğum kurumda ben evime, çocuklarıma rızk götürüyorum aldığım parayı hak etmeliyim demiyor.
Devlete girdim demekle yan gel yat maaşı alma yeri değil demeli.
Bugün devletin kapısına gitmeden o kadar çok insan bankamatikçi olmuş durumda.
Ay sonu hak etmediği maaşı alıyorlar.
Banka matik devlet çalışanları hiç düşünmezler mi milyonların hakkının var olduğunu.
Devlet girdim artık maaşım hazır diyenlere.
“Köyün birinde günde on kilo süt veren bir keçi varmış.
Keçinin ünü çevre köy ve kasabalara yayılınca her gün insanlar gelip keçiyi görmeye başlamış.
Bu haber devlet görevlilerinin kulağına gitmiş.
Hemen köye gidip keçiyi çiftçiden almışlar ve bir devlet üretme çiftliğine koymuşlar.
Ertesi gün görevliler keçiyi sağmaya gitmişler ama ne görsünler?
Keçi sadece sekiz kilo süt vermiş.
Bir hafta sonra bu beş kiloya düşmüş.
Bir ay sonra keçi iki kilo süt vermeye başlamış.
Hemen veterinere haber vermişler.
Veteriner gelip keçiyi muayene etmiş ama herhangi bir hastalık belirtisi görememiş.
Bunun üzerine çok şaşıran veteriner ve çiftlik görevlileri bunun sebebinin ne olabileceğini tartışmaya başlamışlar ama mantıklı bir açıklama bulamamışlar.
Sonunda biri dayanamayıp keçiye bağırmış.
-Ulan lanet olası hayvan. Neden düne kadar 10 kilo süt verirken şimdi 2 kilo süt veriyorsun.
Hem bunu söyleyen görevli hem de veteriner ve diğerlerinin şaşkın bakışları arasında keçi cevap vermiş.
Kardeşim, düne kadar özel sektörde çalışıyordum, bu gün devlet memuru oldum.
Memur olduğuma göre artık çok çalışmaya ne gerek var?”