Şehirlerde insanlar gibidir.
Canlı, hareketli, sevecen, yaşanabilir mutlu kentlerdir.
Yahut da sönük, içine dönük, ruhsuz, yerinde sayan insanlar gibi.
Kırşehir’de yerinde sayan insanlar gibi.
Sönük…
İçine dönük.
Derdi çok anlayanı yok.
Sorunları ver dinleyeni yok.
Sahipsiz kalmış Anadolu’nun ortasında.
Şehirlerin insanları, zihinsel melekelerini karşılıksız Kent Sevdasının, hizmetinin, geleceğine odaklamışlarsa orada can vardır, Hayat vardır... Belki bütünüyle herkesten bu davranış beklenemez...
Belki kenti yönetmeye talip olmuş olanlar, yönetim yetkisini üzerinde belli dönemler için bulunduranlar, zekâlarının pratik sonuçlarını tez zamanda alamazlar...
Geriye dönüp bakıldığında, kurumlara şehirlere hangi vizyonla baktıkları yıllar sonra anlaşılacaktır...
Bu bağlamda şehrimizin çok şanslı olduğunu varsayamayız.
Dün seçilmişler vardı bugün neredeler.
Kırşehir halkı İktidarın yanında oldu göç veren il ne aldı.
Şehrin seçilmişi iktidardan yanında olalım dedi her dönem vekil verdi başkan seçti sonuç yine değişmedi.
Seçilmişleri Ankara’ya hizmet ederler diye gönderdi ne aldı.
Kırşehir yine yatırımsız kaldı devletten hizmet alamadı.
Göç vermekten küçüldü vekil sayısı ikide kaldı.
Belki seçilmişler alınacaktır.
Yapılan iyi şeyler de yok mudur?
Elbette vardır olmalıdır da..
Ancak bu kadim Kırşehir için yeterli midir?
Asla…
Yaratanın güzelliklerle donattığı güzel Kırşehir güzellikleri ile bir daha biraz daha ileriye gidemez mi idi…
Olamadı...
Yetersiz ve yeteneksiz İnsanlar elinde nerelere savruldu.
Esameleri okunmayan yetersiz ve kifayetsizlerin verdiği telafisi mümkün olmayan zararlardan geriye nasıl döneceğiz...
Alınmayın, darılmayın, kırılmayın beyler...
Bu sözler sizlere olsa da nasıl olsa buralarda değilsiniz.
Ankara’da geldiniz geri Ankaralı oldunuz.
Halkın içinde değilsiniz Kırşehir sokaklarında kimseyle karşılaşmıyorsunuz.
Geldiğinizde gören olmuyor.
Çabucak geçen dönemlerinizdeki yaptıklarınız vicdanen size huzur veriyorsa aldırmayın...
Kırşehir’e yaşayan birinin serzenişleri olarak okuyun...
İnsanlar ve şehirler birlikte yaşar, gelişir, anılır…
Bu, fani dünyada bırakılabilecek en büyük mirastır...
Bu mirası bırakmışsanız sizlere sözümüz yok.
Kırşehir’e bırakmış olduğunuz bir eserinizi yok siz seçilmişler düşünsün.