Bugün Depremin ardında bir yıl geçti birçok canlar toprağın altında kaldı. Kahramanmaraş merkezli on bir ili kapsayan depremlerin birinci yılı doldu.
Duamız, Allah aynı acıları bir daha yaşatmaz.
Felaketin üzerinden bir yıl geçmesiyle deprem gündem konusu olmaktan çıktı ancak deprem mağdurları için acılar hâlâ çok taze, hâlâ pek çok kişi evsiz ve veya kısıtlı imkânlarla yaşıyor.
Yıkımların sebebi kim diye bir yıl suçlu arandı.
Kimleri belediyeleri suçladı, kimileri iktidarın imar affını eleştirdi, kimleri müteahhitleri suçlu gösterdi.
Baktığınız zaman burada bence tek suçsuz toprağın altında yatanlar.
Parasıyla mal sahibi oldum diyen enkazın altında kalan mazlumlar.
Bu insanlar devletine güvendi, belediyesine güvendi, müteahhide güvendi.
Bunlara güvendi toprağın altında kaldı.
Devlet denetleyici değil mi?
Belediyeler kontrolcü, denetleyici ama nerede.
Müteahhit ahlaksız sermeyenin kölesi olmuş, para tanrısı olmuş, para tanrısı olana ne din olur ne vicdan hepsi bana gelsin diyen cüzdan olur.
Bugün deprem bize bu üçlüyü gösterdi.
Belediyelerin getirim ve oy uğruna imar alanları açması.
Devlet belediyelere ne olur demeyişi.
Müteahhitlerin tanrısı para olunca hal bu dostlar.
Bakın cumhurbaşkanı Hatay konuşmasında ne diyor.
"Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez.
Hatay'a geldi mi?
Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı" dedi.
Bana oy vermezseniz hizmet mizmet de alamazsınız, bakın Hatay’ın haline anlamına gelen bu cümle doğru mu?
Yıllar öncesinde Anadolu’nun kadim şehri dönemin başbakanı Adnan Menderes baskısıyla Kırşehir’e ceza veriliyor.
Suçu Anadolu’nun ahi şehrinde hoş karşılanmadığında.
Yamulmadan iktidar yandaşlarına dik durmasında.
Başbakana ve iktidarının yanında olmayışı ve oy vermeyişinde.
Yani iktidarın yanında değil karşısında dik durmasında ceza alıyor.
Cumhurbaşkanın bu sözleri bana demokrat parti dönemini anımsattı.
Dönemin başbakanının bir sözüyle Ahi şehri kaza oluyor.
Yılların kadim şehri kaza oluyor, Nevşehir il oluyor, dört yıl boyunca emri Nevşehir ilinde alıyor.
Bunu yapan kimdi dönemin başbakanı.
Kırşehir’in Suçu iktidarın yanında olmamaktı.
Daha sonra tekrar Kırşehir il olsa da kanatları yolunmuş kartal olarak kalıyor.
Yetmiş yıldır cezalı şehir bir türlü devletin sevgisini kazanamamış daha sonra ki yıllarda yönetimlerin ve ikrarların yanında olsa da yatırım alamamış.
Merkezi yönetime oy vermeyen Kırşehir’e yardımın neden gelmediği bu cümle ile son derecede açık ve net olarak anlaşılmıyor mu?
Kırşehir’in başına gelenlerin tasarlanarak, taammüden yapıldığı ve bir cezalandırma.
Tüm vatandaşlara eşit hizmet sunmak üzere seçilmiş bir kişinin ağzından ahi şehri kaza oluyor.
Diğer iller gözdağı veriliyor.
O yıllarda Bakın iktidarın yönetimin yanında olmayanların hali kaza olmak deniyor.
Değişmiyor dön diyenler belki bugün aramızda yoklar.
Bugün bu sözü söyleyenlerde bir gün olmayacaklar.
Devletin şefkati, merhameti, yardımı, sevgisi oydaşına değil yaşayan tüm halkına olmalı