81 no.lu kanunun yaptığı şey,aslında, Irak’ta  yabancıların patent alabilmelerini düzenlemekti.Dışarıdan bakıldığında Iraklı çiftçiler Monsanto’nun tohumlarını ya da diğer patentli tohumları  almamakta özgürdüler.Ama gerçekte, 81.kanunu çıkaranlar da  işin farkındaydılar ve  tam tersi bir etki oluşturdular.

Koruma altındaki bitki türleri aslında GDO’lu bitki türleriydi.Bu bitkileri ekmek isteyen çiftçiler, teknoloji ücreti ve patentli tohumlar için yıllık lisans parası ödemeyi kabul ettiklerine dair  anlaşma imzalıyorlardı. Bu tohumlardan bir kısmını bir dahaki hasat yıllarında  kullanmak için saklayan çiftçiler,şirket tarafından  ağır cezalara çarptırılıyorlardı.ABD’de mahkeme tarafından bozulana kadar, Monsanto bir çuval tohum bedelinin  120 katına kadar  ceza ücreti talep ediyordu. Iraklı çiftçiler artık Saddam’ın değil, çok uluslu GDO tohum devlerinin tebaası haline gelmişlerdi.

81.kanunun can damarı Bitki Türlerini Koruma’ydı.PVP programıyla tohumlar  koruma altında olacak, tekrar tekrar kullanılmaları yasa dışı sayılacaktı. Koruma altındaki bitkiler  10.000 yıldır Irak topraklarında yetiştirilenler değildi.Bu koruma çok uluslu şirketlerin kendi tohum ve ilaçlarının Irak piyasasına hem ABD, hem hükümet desteğiyle  girebilmesi için gelmişti.

Iraklılar MÖ 8000 yılından beri  kıymetli tohumları,sonradan ABD’lilerin yaptıkları işkenceler ile adı duyulan  Abu Ghraib şehrindeki  tohum bankasında saklıyorlardı. İşgal sırasında çeşitli bombalamalara maruz kalan bu  tarihi ve paha biçilmez  tohum bankası yok oldu.

Çiftçiler  bir kez bu GDO’lu tohumları kullanmaya başladıklarında  bir dahaki sene 81.kanuna göre  tekrar tohum almaya mecbur kalıyorlardı.”Serbest Pazar”  sloganı altında  Iraklılar  yabancı şirketlerin kölesi haline getiriliyordu.

Yoksullaştırılmış Iraklı çiftçilerin  yeni  tohum almaları için saklanan para, Monsanto gibi şirketlerden GDO’lu tohum  almaları için ayrılmış oluyordu.

132.000 kişilik  ABD ordusu  14 yeni üsle birlikte 2003’ten sonra  artık iyice  Irak’a yerleşmişti. Pek çok Iraklı için onurlu “demokrasi tohumları ekmek”  sözü artık daha iyi  anlaşılıyordu Bu tohumların sıradan bir Iraklının  kaderini özgürce belirleyebilmesi  için  hiçbir anlamı yoktu.

Nüfus azatlımı ve genetiği değiştirilmiş mahsuller aynı büyük stratejinin mahsulleri idi;Dünya nüfusunun hedeflenerek, haşin bir şekilde azaltılması-soykırım-,tüm nüfus gruplarının sistemli olarak yok edilmesi ‘dünyanın açlık sorununu çözme’ adı altında  çok bilinen kasıtlı  bir politikanın sonucuydu.

Henry Kissinger’in “Petrolü kontrol edersen ülkeleri kontrol edersin; gıdayı kontrol edersen insanları kontrol edersin..” sözü  boşuna söylenmiş değildir.

KAYNAK:  ŞOK DOKTRİNİ  : NAOMİ KLEİN

                     ÖLÜM TOHUMLARI: F.WİLLİAM  ENGDAHL

         BEN GOLDACRE : KÖTÜ İLAÇ

                     DÜNYADA GIDA TERÖRÜ: İSMAİL TOKALAK

                     DÜNYADA İLAÇ VE KİMSA TERÖRÜ: İSMAİL TOKALAK