Ahilik kutlamaları masal gibi oldu da bitti maşallah.

Devletin kravatlı protokolü, Oda başkanları, siyasi partilerin temsilcileri, kutlamaların baş aktörleriydi.

Cumhurbaşkanı selam vermedi.

Siyasi iktidarda bir bakan geldi.

Ahi Evran mezarında kalkmış olsa siz ne kutluyoruz derdi.

Cacabey meydanın sadece Ahi Evran’ın ahlakının dışında her şey vardı.

Davul, zurna saz, yerel ve dışardan gelmiş sanatçılar.

Vur patlasın çal oynaşından başka ne vardı.

Coşkuyu veren mehter en önde oturan kravatlılar ve siyasetçiler.

Kutlamalar boyunca ikramlar verildi, protokol sevindirildi.

Esnaf hiç bayram benim demedi.

Cumartesi Gülşen kutluyla Ahilik muradına erdi.

Ahiliğin esamisi okunmayan bir ülkede, şehirlerde Ahilik haftası kutlanıyor.

Sizce garip değil mi?

Yaşanmayan bir teşkilatın, olmayan bir ahlakın, uygulanmayan bir adaletin, haftası kutlansa ne olur kutlanmasa ne olur?

Esnaf aynı bildiğinden hiç şaşmıyor, üretici bol ürün versin diye gıdaya zehir katmaktan korkmuyor, balcı arıya glikoz vermekten utanmıyor, tatlıcı baklavaya şeker diye tatlandırıcı vermekten çekinmiyor, halimiz ortadayken kutlamalardan da geri durmuyoruz.

Çarşı, Pazar, market, manav hileli satışlarda rekor kırıyor.

Esnaf yalandan adam mı ölmüş diyor.

Fabrikatör fason mal üretmekten zengin oluyor.

İthalatçı Çin malını orijinal diye yutturuyor.

Her gün gelen zamlar insanları bıktırıyor.

Siyasiler, Esnaf, tüccar güvensiz olmuş makamlarında oturuyor.

Eskiden esnaf, tüccar, üretici en güvenilir insanlardı.

Yeri, yurdu, şehri, köyü adresi belliydi.

Sözün senet, tapu gibi olduğu yıllardı…

Şimdi?

Tam tersi oldu, söz, senet, çek değersizleştirildi.

Dolandırıcılar ortada cirit atıyor.

Kanunlar, yasalar onlara göz kırpıyor.

Söz bir yana senetlere, çeklere bile güven kalmamış durumda.

Verilen çek, senet ödenmez olmuş.

Söze hiç güvenilmiyor, çek, senet karşılıksız çıkıyor.

Geldiğimiz nokta çok düşündürücü.

Bunların içlerinde tek, tük de olsa adam gibilerde yok değil.

Dürüst olanları tenzih ederim.

İşini ehliyle yapan tüm insanları buradan tebrik ederim.

Ancak her meslekte olduğu gibi esnaflık kurumunda da bir yozlaşma almış başını gidiyor.

Onca anlaşma ve sözleşmelere rağmen aldığı üründen ve yaptırdığı işten dolayı mağdur olmayan var mı?

Günümüzde üçkâğıtçılık, dolandırıcılık para etmeye başladı.

Sahte satışlar, hileli alışverişlere karşı iller genelinde hakem heyetleri dilekçelere yetişemez oldu.

Sözünde duran esnaf sayısı gittikçe azalıyor.

Kanunlar bile artık sorunu çözemez oldu.

Oysa eskiden sadece bir söz yetiyordu.

Esnaflığın saygınlığı vardı.

Şimdi yalan söylemek sıradan bir durum bile değil, gereklilik halini aldı.

İnsanlar neyin sahte, neyin hakiki olduğunu anlayamaz duruma geldi.

Gittikçe her tarafımız saran sermaye para kazanmak için her şey mubah noktasına getirdi.

Ahilik mi kaldı?

Ahilik Haftası kutlamaları o yüzden bana çok yavan geliyor.

Ülke genelinde Esnaflara Ahi temsilcisi oda başkanları hiç güven vermiyor.

Kutlanmakta olan Ahilik ahlakı artık bir masalı andırıyor.

Böyle giderse “Ahilik”, masallarda olan, artık uygulanması mümkün olmayan bir gelenek olarak anlatılmaya devam edecek.