Celalettin Güngör
İnsan ölür amma uruhu ölmez...
Aradan geçen yıllar ne ustayı unutturdu nede sevgisini eksiltti,işin gerçeği sağlığında pek kıymetini bilemesekte yokluğu, olmayışı bize Onun eksikliğini hissettirdi.
Kırşehir'imize gelen yerli yabancı ünlü ünsüz herkesin ziyaret edip ruhuna bir Fatiha okudukları yerlerin başında geldi mezarı ..
1996 yılında ne hikmetse Müzik dergisinden Murat Meriç,Usta ile bir röportaj yapar o röportaja kadar, vefat etmis olduğu sanılan büyük ustanın hayatta olduğu anlaşılır.
İsmi sadece büyüklerin ağzındadır genç nesil pek anlamazdı rahmetliyi,zaten sevgili büyüklerimizinde 70'lerden sonra Ustanın varlığından bile haberi olmadı ve ne yaptığını neler yaşadığını bilmezlerdi. 80'ler boyunca hatırlanmadı,90'ların ortasında türkü patlaması ile gündeme gelebildi ancak.
Almanya'da gurbet elde 70'ler ve 80'ler boyunca sagda solda, düğünlere falan çıkıp kendi deyimi ile "çığırıp çaldığını" Türkiye'de kalanlar pek bilmez bile..
Yeni yetme popçuların,türkücülerin cirit attığı ortamda Onun esamesini bırak ne ismi nede cismi vardır.
2000 ' li yılların başında vefat ettiği dedikodusu yayılır taa Ankara'dan yakınlarımız aradı Kırşehir'i "Neşet Ertaş vefatmı etmiş",işte bu asparagas haber Yüce Allah'ın hikmeti ilahisi herhalde Usta yeniden hatırlanır,yeniden tvlere çıkar fakat genç nesil kendi havasındadır yine unutulur Usta.
Tarih 6 eylül 2003 cumartesi günü...
Yer Kırşehir,Abdallar şöleni vardır,sahneye çıkıp sazını akord eder,fakat sahne ile seyirciler arası bir hayli uzaktır,sahneden uzak olan Kırşehir'liler bir türlü tanıyamaz bu sazı ayarlamaya çalışan "kara adamı",neyse uzun süren akorddan sonra "bu gadar akord dinleyene bi türkü çığırılır" der ve ardından "size yeni çıkardığım kasetimden Gurban olduğumu çığırayım" der ve staddakiler Neşet Ustayı tanır ortalık yıkılır...
Kırşehir'in Gülleri,Zahidem serin Eylül akşamını Temmuz sıcağına çevirir..
Hatırlarsanız eski siyah beyaz TRT ekranlarının "Kırşehir’li mahalli sanatçı’sıdır".
Gurbette ekmek parasına gittiysen yada Vatan borcu için askere gittiysen "nerelisin" diye sorarlar "Kırşehir'liyim"dersen bilki sana "Neşet'in memleketi ha " derler.
Radyo ve televizyonun devlet egemenliğinde olduğu dönemlerde, çağdaşlaşma adına klasik batı müziğini millete dayatan zihniyet Ustanın türkülerini "tezek kokuyor köylü kokuyor"diyerek ne Ustayı nede türkülerini TRT'ye sokmazlar bile.
70'lerde doğan Anadolu Rock...
Cem Karaca'lar,Edip Akbayramlar,Barış Mançolar hep ustanın türküleri ile hayat bulur.Dane dane benleri,mapushanelere güneş doğmuyor adeta Selda'yı Selda yapar...Ne yazık ki Usta yine arka plandadır.
Küskündür,kırgındır yıllarca aranmayıp sorulmamak zoruna gitmişti amma O bir gönül adamıydı,reyting uğruna reklam uğruna Ustayı o büyük şatafatlı stüdyolara soktukları vakit bile hiç kızmadı kimseye sitem etmedi çıktı sahneye kırgınlığını , küslüğünü insan oğlunun vefasızlığını nankörlüğünü içine attı,sadece
sazına yetti ökesi ....
Para uğruna Seni ve türkülerini paylaşamıyoruz , yine unutulmaya yakınsın..!
Ne diyelim usta " kader kader derler de bu nasıl kader " …!
Mekanın Cennet olsun…