Mahalli seçimlere sayılı günler kaldı.
Aday adayları görünüyor.
Genelde siyasetçiler ağırlıkta deniyor.
Vekillik yapışların isimleri önlerde dolaşıyor.
Siyasetin balını üstünde kaymağını yiyenler bir türlü doymuyor.
Ne kadar tatlıysa her seçimde bunlar oluyor.
Yeter artık diyen hiç görmedim.
Yaşımız altmış, yetmiş işimiz bitmiş diyen olmuyor.
Seçimin sesini duymasınlar çantayı alan meydanlarda geziyor.
Vekillik döneminde şehrin sorunlarına tepeden bakan.
Ankara’da Kırşehir’i gündeme taşımayan.
Seçmenler Yatırmalarda ilini temsil etmeyen şöhretlilerden uzak duruyor.
Marka olmuş siyasileri istemiyor.
Değerli okurlar.
“Büyük işler başarmış, siyasette acayip şöhret olmuş, her türlü makama mevkie gelmiş süper starların, her zaman ve her koşulda kazanmaları garanti değil.
Bunun örneği o kadar çok ki.
İktidarın üst düzey bakanlık görevlerinde bulunmuş birçok seçilmiş belediye seçimlerini kaybetti.
Bunlar marka isimlerdi.
Karşı tarafın adayına başkanlıkları verdiler.
Bunların birçokları siyasetin başarılı isimleriydi
Deneyimse...
Deneyimi fazlasıyla vardı.
Bakanlık yapmışlardı…
Şöhretse...
Siyasetin şöhretli isimlerindendi.
Kaybettiler…
Kime ilçe belediye başkanlarına.
“Peki, ama neden?
Hükümette önemli makamlarda bulunmuş bir siyasetçi, belediyeye aday olduğunda ülkenin genel sorunlarının yükünü de üstlenmek zorunda kalıyor.
Bu da seçim gündeminin yerelden genele kaymasına yol açıyor.
İhmal edilmemesi gereken bir dezavantajdır bu.
Böyle bir aday, siyasette yaşanan kutuplaşmanın bir parçası olarak algılanıyor.
Seçmen böyle bir aday karşında aniden kutuplaşa biliyor.
Aday, kampanya sırasında ne kadar kucaklayıcı mesajlar verirse versin karşı taraftan oy alma şansı azalıyor.
Çok önemli işler gerçekleştirmiş, ülkeye muazzam projeler kazandırmış bir siyasetçi için “belediye başkanlığı”, heyecan uyandırmayabilir.
Gayet insani, gayet anlaşılabilir bir durumdur bu.
Seçmen bunu hissediyor, söz konusu adayın kendini şehre adayacağından kuşku duyuyor.
Ülkenin genel gidişatıyla ilgili sorunlardan sorumlu tutulmayacak, siyasi kutuplaşmanın bir parçası haline getirilemeyecek, belediye başkanlığı için büyük bir heyecan ve dinamizm içinde olabilecek, şehre kendini adayacağından kuşku duyulmayacak bir isimle yürümek”...
Kırşehir seçmeni Kendisinden birini istiyor.
Düğününde, cenazesinde, bayramında yanında olanı bekliyor.
Sokakta, caddede gezen Kırşehir’le özleşen isim diyor.
Toz toprağın boz kırın gönül insanını bekliyor.