“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmasınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. “

“Biz Çanakkale’de bir Dar-ül fünun(Üniversite) gömdük”

Mustafa Kemal ATATÜRK

 18 Mart 2024. Dünya yüzünde başka bir örneği daha görülmeyen Çanakkale Zaferinin 109. Yılı. O zafer ki, 200 Binin üzerinde kayıp, 100 bin Okumuş-Aydın Türk çocuğunun kaybedildiği, olumsuz etkilerinin Kurtuluş savaşı ve Kurtuluştan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetinde büyük ölçüde hissedilen, Ardahan’dan Edirne’ye, Sinop’tan Hatay’a, Van’dan İzmir’e, Diyarbakır’dan, Hakkari’den Artvin’den, Erzurum’dan, Sivas’tan, Kayseri’den, Kırşehir’den, Mersin’den, Samsun’dan, Zonguldak’tan…. Kısacası bu Memleketin çocuğu,  bu Milletin evlatlarının yitirildiği,  bu nedenle de dünya yüzünde başka bir örneği olmayan büyük zaferin, Çanakkale Zaferinin 109. Yılı hepimize kutlu olsun.

            Asırlar boyu hür yaşamış bir milletin asla esir olmayacağını,  Türk’ün yok edilmeyeceğini, Birlik ve beraberlik içerisinde hareket eden bu milletin en zor döneminde bile yedi düvele kafa tutup, Vatan toprağının bir çakıl taşını dahi kimseye vermeyen, ÇANAKKALE GEÇİLMEZ diye bütün dünyaya haykıran ve bunu gösteren bizim atalarımızın zaferi. Ne mutlu bizlere ki böyle şanlı bir milletlin evlatlarıyız.

Daha önceki bir kaç yazımda yine belirttim. Bu Milletin evlatları, geçmişte olduğu gibi bugün ve bundan sonraki bütün günlerde kanının son damlasına kadar, bu ülke için, bu ülke insanı için, bu ülkenin refahı mutluluğu için mücadele etmeye devam edecektir.  Kan emici katiller, bu gün size bu fırsatı verenlerinde, elinize silahı tutuşturup yol gösterenlerinde sizinle sonu aynı olacak. Bunu hiç unutmayın. Hiç kimseye verilecek bir avuç toprağımız, bir çakıl taşımız yok. Dışarıdan bu ülkeye göz dikmiş leş kargaları, içeriden onlara hizmet eden vatan hainleri bunu iyi bilsinler ve Çanakkale’den başlayıp 29 Ekim 1923’e kadar uzanan var olma mücadelesine baksınlar. İşte o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.

Bu gün  birlik zamanı, bugün dirlik zamanı, bu gün her zamankinden çok birbirimize ihtiyacımız var, bugün kardeşlik, sevgi ve hoşgörü zamanı. Kan emici katillere demiyorum; Bu ülkenin kurtuluş mücadelesinde, doğudan batıya, kuzeyden güneye hep birlikte savaşan kanını canını veren atalarımızın torunlarına seslenmek istiyorum. Bizim dedelerimiz, ninelerimiz, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz tüm yakınlarımız ve bu vatanın tüm evlatları bu vatan için kanını akıttı, onlar hiçbir ayrım gözetmedi, kol kola girdi, omuz omuza savaştı, onlar hiç kimseye kanmadı, onlar emperyalistlerin tuzağına düşmedi ve bu topraklarda özgürce yaşamak, bizlere hür ve bağımsız bir ülke bırakmak için kendilerini feda ettiler. Belki bugün bir çoğu aynı mezarda yatıyor. Gelin sizlerde onların yolundan gidin. Hep birlikte bu ülkenin kalkınması için, hepimizin refahı için,  bu cennet vatanı atalarımızdan aldığımız gibi, çocuklarımıza bırakmak için mücadele edelim. Türk Milletinin var olduğunu bütün dünyaya haykıran ve savaşan biziz. Birilerinin empoze etmeye çalıştığı gibi, kimse gelip bizimle savaşmadı. Ölen de biziz, tekrar dirilen yine biziz. Bu toprakları bize vatan yapıp emanet eden benim, senin, onun kısacası bizim babalarımız, analarımız, dedelerimiz, ebelerimiz. Bizim atalarımız bizim.

Değerli okurlarım, sevgili Kırşehirliler;

Bizim atlarımızın bizlere bıraktığı en büyük manevi miras nedir biliyor musunuz. Çanakkale’den başlayıp 29 Ekim 1923’e kadar uzanan, en zor zamanlarda bile bu vatan için, bu milletin varlığı-birliği-dirliği için top yekün mücadele edebilme ruhu. İşte bunun için bu milletin hiçbir ferdi yurdunu- yuvasını-vatanını terk edip başkalarının yanında sığınmacı olmadı, bundan sonrada olmaz. Şehit olur, gazi olur ama vatan toprağını düşmana çiğnetmez.

Yunus Emre’nin dediği gibi;  “Gelin Tanış Olalım, İşi Kolay Kılalım, Sevelim, Sevilelim, Dünya Kimseye Kalmaz”  diyelim ve kendi ellerimizle kazandığımız bu toprakları, yine kendi ellerimizle cehenneme çevirmeyelim.

Gazi Mustafa Kemal   tüm şehitlerimiz için “..bu göklerde uçuşan şehit ruhları, Devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.” Demiş. Bunun üzerine söz söylemek kimsenin haddi değil. Ben tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Birliğimiz-dirliğimiz için mücadele ederken yaralanan, tüm gazilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma günü kutlu olsun. Bu gün Dünya durdukça da Anılmaya, Zafer kutlanmaya devam edecek.

Varlığımızı, bu günümüzü, yarınımızı borçlu olduğumuz Aziz Şehitlerimiz. Ruhunuz Şad olsun, rahat uyuyun. Bu millet dimdik ayakta. Kutsal emanetlerinize sahip çıkmak için, dünya durdukça nöbetteyiz.

            Galın Sağlıcakla.

 Çanakkale

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. 
Her karış torağında bin şehit, bir mezar. 
Yeryüzünde yaşadıkça, tek dişli canavar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

 

Sen rahat uyu ey şanlı şehit. 
Gölgesinde gölgelen al bayrağın. 
Hangi kem göz sana edebilir nazar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

 

Yedi cihana yeter yazdığın destan. 
Gök kubbe ay-yıldız sana verir selam. 
Çanakkale’yi düşmana yaptın ya mezar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

 

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. 
Kanınla suladın toprağı, hangi canlı seni bilmez. 
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Şefik Aydemir