Modern roman tarihimizde ilk edebi romanı yazmak acaba kime nasip olmuştur dersiniz?  Peki nelerden terkip edilmiş olabilir acaba? Siz olsanız bunlara girişirken topluma, insanlara hangi mesajları vermek, hangi konularda dikkatlerini çekmek ya da uyarmak isterdiniz?

Namık Kemal (1840-1888), Türk milliyetçiliğine ilham kaynağı olmuş, Genç Osmanlı hareketi mensubu yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir. Yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarına bağlı bir Tanzimat Devri aydınıdır. Bu kavramları Türk fikir hayatına ve edebiyatına sokan kişi kabul edilir. Heyecanlı, kavgacı kişiliği, akıcı, parlak üslubu nedeniyle devrinin diğer yazarlarından daha fazla tanındı. “Vatan Şairi” ve “Hürriyet Şairi” olarak anılan Namık Kemal, şiirin yanı sıra tenkit, biyografi, tiyatro, roman, tarih ve makale türlerinde eserler verdi. Özellikle Türk edebiyatının ilk edebi romanı olan İntibah ve batılı anlamda Türk edebiyatının sahnelenen ilk tiyatro eseri olan Vatan yahut Silistre eserleriyle ünlüdür. İntibah, Namık Kemal'in eseridir. İlk edebî roman olarak kabul edilir.

 

İntibah’ın kelime anlamı; Uyanış demek. Kemal onu, “Uyanış: Ali Beyin Macerası” (İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey) ismi ile 1873-76 yıllarında, sürgünde bulunduğu Magosa’da kaleme alındı. Eserde Romantizm akımından etkilenmiştir. Özellikle romanın başında yer alan uzun Çamlıca tasviri, romantizm etkisinin örneklerindendir. Namık Kemal bu romanına bir de önsöz eklemiştir.

 

Romanda iyi yetişmiş Ali Bey'in, uygunsuz bir kadın olan Mahpeyker'e aşık olması ve bu aşkın Ali Bey'e maddi ve manevi olarak yıkım şeklinde sonuçlanması anlatılır. Ali Bey olayın farkına varana kadar iş işten çoktan geçmiştir. Roman boyunca Osmanlı kültürüne de sıkça atıf yapılır, her bölümün başında Divan edebiyatı şairlerinden (Nedim, Hafız Şirazi, Sadi, Halil Şakir Bey, Sami, Recaizade Mahmud Ekrem, Sami Mustafa, Namık Kemal, Şeyh Galip vb.) bir beyitin yer alması bu durumun örneklerindendir. Romanın konusu, Türk halk edebiyatının eski meddah hikâyelerinden "Hançerli Hanım"ın öyküsünden esinlenmiştir.

 

Birinci bölüm başlangıcı, Nedim Divanı’ndan günümüz Türkçesi ile şöyle; Ey bahar gel, benim huzur ve uykumun mayası / Acı gönlümün neşesi, düşüncemin arkadaşı

Ardından güzel bir bahar betimlemesi; “Bahar günleri, bu köhne cihanın gençlik neşesinin sabahıdır. (…) O kuru kuru ağaçlar –mahşere raslamış kemikler gibi- yeniden can bulmaya başlar. O zaman, tazeliklerine dikkat edilirse ibret gözüyle bedenlerine baştan ayağa akan hayatı görmek mümkündür. Bu durumda, en aşağısındaki büyümeye bakılsa alemin her zerresinde bir ruh meydana geliyor sanılır. Kırların her tarafında kendisini gösteren manevi zevkle, belki ruh bulmuş, cisimleşmiş neşe denilse, abartılmamış olur”.

İkinci bölüm başlangıcı şiir alıntısı yine Nedim’den; Ey rüya aleminin akıllı seyyahı / Hiç köşk şeklinde gördün mü ilkbaharı?

Beşinci bölümden bir alıntı; “İnsan bir garip hayvandır, her şeye alışır, her alışmadığı şeyden korkar. Hatta bazen o kadar korkar ki, ölümü örneğin dünyada en çok fanilikle bilinen ikbalden ayrılmaya bile tercih eder. Kuvvetle olasıdır, ölüm korkusunun bütün insanlığı kapsaması da ölümün bir kişiye bir kez gelmesi bakımından alışkanlığa olanak vermemesindendir”.

On birinci bölümden; “Garip durumdur, insan ne kadar genç, ne kadar deneyimsiz, ne kadar mahcup olursa olsun kendisine özgü bir sır, bir teşebbüs peyda ettiği gibi derhal çocukluktan erkekliğe geçer. Nefsinde hemen her şey için bir yeterlik, bir iktidar görür. Her işe karışmak ister, hiçbir türlü tavır içinde olmaktan çekinmez”.

On sekizinci bölümden; “Kadınlara göre en can yakıcı davranış bir rakibin üstünlüğü gücüyle yenilmektir. Özellikle rakip kahrına uğrayan kadında güzellikten başka bir meziyet olmadığından bu hakaret üzerine Mehpeyker’in bütün arzularını vefasız sevgilisinden zalimce bir intikam almak hırsı kapladı. Saf olmayan bir aşkın ne zaman kesilmeye kalkışırsa şefkatsiz bir kine dönüşmesi normaldir”.

 

Türkiye İş Bankası Türk Edebiyatı Klasikleri dizisi içindeki, benim okuduğum günümüz Türkçesine Refik Durbaş tarafından adapte edilmiş metin billur gibi akıyor. Herkese bu ilk edebi romanımızı okumayı tavsiye ediyorum. Vatan şairinin iki romanından birini okuyun lütfen. Belki o zaman yazımızın başındakilere Namık Kemalin yaklaşımını daha da güzel değerlendirebilirsiniz. Muhabbetlerle…