“Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.” Mustafa Kemal ATATÜRK

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’da yaptığı konuşmadan bir bölüm alarak başlamak istedim bu hafta. Geçen hafta;

“İkinci konu; Geçtiğimiz günlerde PİSA sonuçları açıklandı. Nedir PİSA. Merkezi Paris’te olan OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) tarafından üçer yıllık dönemler halinde yapılan bir araştırma. Açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı.” PİSA testi. PİSA da yükselmişiz. Nasılsa. Bakıcaz.” Diye noktalamıştım yazımı.

Ama hafta içerisinde bu alanda o kadar çok demeçler, konuşmalar, yazılar, sözler oldu ki PİSA testini sonraya bırakmak istedim izninizle. Çünkü gelişmeler en az bu testin sonuçları kadar önemli. Hatta daha da önemli bence.

Gelişmeleri hepiniz izlemişsinizdir. Birçoğunuzun ibretle, üzülerek, içi acıyarak izlediğinden eminim. Eğitim işlerimizin kimlere nasıl emanet edildiğinin en acı itirafı. Yazık hem de çok çok yazık.

Ben bugün Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün girişteki söylemine ilave olarak Eğitimle ilgili sözlerinden derlediğim bir demek sunmak istiyorum siz değerli okurlarıma. Ondan sonra da yorum sizlerin. Biz daha sonra görüşürüz nasılsa.

- Okullarda öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek hem bir ideal sayacak üstün saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.

-Milli Eğitim´in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.

- En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.

-Hayatta en hakiki mürşit ilimdir

-  Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır.

- Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.

-Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal yaşamda bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkârlarına sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi layık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da ayni öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz

-  Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memleket sevgisini, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilecek en uygun, en güvenli yolu öğretir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur.

- En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

- Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün konuyla ilgili daha çok söylemleri, sözleri var. Ben sadece bir demet sunmak istedim. Bu günkü söylenenlerle karşılaştırın lütfen. Farkı göreceksiniz. Konu derin ve uzun.

Nefes alıyorsak umut var demektir.

Galın sağlıcakla.