Kolay değil yirmi iki yıldır iktidardasınız.
Her seçimin galibi olmuşsunuz.
Parti içerinde ve illerde ne derseniz o oluyor.
Parti seçilmişlerini siz beliyorsunuz.
Girdiğiniz birçok seçimde kazanan lider olmuşsunuz.
Dünya’da her en olursanız olunuz.
Liderde olsanız, iktidarda kalsanız, cumhurbaşkanı başbakanda olsanız hayatın bir sonu var.
Belki Ak parti iktidarının sonu geliyor.
İnsan sona doğru giderken hatalarında beraberinde getiriyor.
Bugün hataları görüldüğünde geriye dönülmüyor.
Hani tecrübe nedir demişler ya “yaşadığım hayatın özeti” demiş.
Doğru insan yaşamının özeti belki sonun da başlangıcı.
Ak partide söz önce genel başkanda çıkar sonra yanındakiler onaylar denmiyor mu?
Bu güne kadar vekil seçimlerinde tutunuz belediye başkanlarını, il başkanlarının atamalarında karar veren cumhurbaşkanı değil miydi?
Genel seçimlerde illerin adaylarını kim belirliyor.
Ankara’nın belirlediği aday iller seçiyor.
İl başkanlarını kim atıyor parti delegelerinin sözleri, görüşleri alınıyor mu?
Belediye başkanlarını illere kim atıyor Ankara değil mi?
Ankara’nın seçtiği gönderdiği adayları seçmenin önüne bırakıyorlar sandıkta bize oy verin diyorlar.
Seçmende bu seçimde öyle yapmadı benim adayım olmayan atanmışa sandıkta dur diyeceğim dedi ve sandıkta bıraktı.
Halk seçimde cumhurbaşkanına ve etrafına bir mesaj verdi.
İl, ilçe atanmış başkanlarını ve yönetimini sandıkta bıraktı.
Sizler Ankara’da biz atadık derseniz sonuçlara katlanacaksınız.
Seçimlerin suçlusu aranıyor atamış olduğunuz adayları seçin diyenler neden kendilerinden aramıyor.
İzmir milletvekili tatilde ıstakoz yemiş.
Ne kadar ayıp etmiş.
Seçilmiş vekil ne yesin çemen ekmek, yanında Özbag gazozumu içsin.
Yenilgimiz kibrimizden demiyorlar.
Yenilmiş ıstakozu konuşuyorlar.
AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın Monaco'da yediği ıstakozun fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşması gündeme oldu.
Şebnem Bursalı'yı milletvekilliğine taşıyan irade, Ankara değil mi?
Cumhurbaşkanına sorulmadan mı seçildi.
"Cumhurbaşkanı'nın eski metin yazarı" Yeni Şafak Aydın Ünal, şöyle yazıyor:
"Erdoğan, acımasız davranır, çeteleşmeleri, gruplaşmaları dağıtır, lejyonerlerden, asalaklardan mahalleyi temizler, samimiyeti, tevazuu yeniden egemen kılarsa, özgürlükçü ve kucaklayıcı dili yeniden inşa ederse, örneğin Külliye ‘den kibirle sallanan parmakları kırarsa, örneğin Monako'dan ıstakoz fotosu paylaşan sızıntılarla hesaplaşırsa, mahalle yanarken saçını tarayanları kapının önüne koyarsa, dindarları yeniden kazanabilecektir."
Gördüğünüz gibi seçim yenilgisinin nedeni çeteleşenler, gruplaşanlar, parmak sallayıcılar, ıstakozcular, saç tarayıcılar!
Bu tipler nasıl oldu da AKP'nin yönetimini ve vitrinini ele geçirdiler sorusunun yanıtı yok.
Onları bulundukları yere getiren Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil oysa.
Partinin en küçük ilçe başkanı bile kongresine ”tek aday” olarak giriyor ve kimin aday olabileceğine Erdoğan karar veriyor sözleri konuşulmuyor mu?
Kimin milletvekili olacağına karar veren de Erdoğan, kimin danışman, kimin partide hangi görevi üstleneceğine karar veren de Erdoğan denmiyor mu?
Bugün suçlu aranıyor.