Akdeniz'de hala her yıl yüzlerce insan denizin serin suların da boğuluyor.
Mazlumların sesine kulak tıkayanlar.
Sömür batı bunlar sizlerin ürünü unutmayın.
Umuda çıkanlar sizlerin eseri.
Akdeniz’i umut bilenler sizlerin sömürüsü.
Akdeniz olmaktan çıktı.
Can pazarına döndü.
Yüreklere sızı anaya, babaya mezar oluyor.
Denizlerde sınırlarda derme çatma teknelerde ölenlerin suçu neydi.
Gencecik bedenler yürek yakan çocuklar ne için ölmekteydi.
Ellerinde aldığınız dünyayı istemekteydiler.
Mutlu huzurlu bir dünya peşindelerdi.
Yaşamış oldukları topraklarındaki hayatlarını zindan edenler siz cellatlarına kaçıştı.
Canlarını yanlarına almışlar onlarca insan bir gemiye dolmuşlar.
Bir umuda yolculuğa çıkmışlar.
Umutları denizin derinliklerinde kaybolmuş.
Yolculukları menzile varamamış.
Kendi vatanında aç, sömürünün kapsında acı ölüm.
Bu olanlar yanı başımızda Yunanistan, İtalya, İspanya karasularında oluyor.
Milyonlarca göçmene ev sahibi yapan Türkiye’de bunlar olmuyor.
Çünkü bu ülkenin mayasında Anadolu toprağında iman neferleri var.
Sömür Avrupa’nın mayasında zülüm, katliam, acı var.
Dünde böyleydi, bugünde, yârinde olacak.
Dinleri imanları menfaat çıkara dayalı devletlerde Vicdan aranır mı?
Çıkarına menfaatine uymayana acıma insan hakları hikâye.
Bakınız toru topu beş kişi.
Beşi de acayip zengin.
Her zaman olduğu gibi bugünde İtibar zengine, makama, güce.
Paran varsa bunlar yanında.
Titanik gemisinin enkazına keşif dalışı yaptılar bir daha gökyüzü ve sömürüyle yığdıkları zenginlikleri kavuşamadılar.
Titanik batığına zevkine dalış yapan beş zengin kişi için harekete geçen tüm unsurlar:
Akdeniz serin sularınsa can veren mazlumlara sessiz kalıyor.
Beş zevk zenginleri için dünya ayağa kalkıyor.
Havada, denizde, karada bir heyecan var.
Kurtarma ekipleri denizaltılar aklınıza gelen en son teknoloji hizmetlerinde.
Kim bunlar sömürünün ağa babaları.
Zevk için denizin derinliklerine dalanlar.
Bir daha çıkmayanlar.
Kimse kusura bakmasın.
Ege sularında yeni bir yaşam umuduyla can veren yüzlerce mazlum çocuk sığınmacı dururken...
Kendilerini sırf zevk için Titan adlı altı metrelik bir denizaltı kapsülüne sıkıştıranlara üzülmüyorum.
Ege’de hayat mücadelesi için bir tekneye doluşmuş yedi yüzü aşkın gariban mülteci feryadını duyan var mı?
Sömür emperyalist devletler ölsün diye denize bırakıyor.
Bütün bunlar insan hakları savunucu batının sularında oluyor.
Yeryüzünde mültecilerin olmadığı; insanların yerinde, yurdunda, vatanında eşit ve mutlu huzurlu mümince yaşadığı bir dünya özlemiyle.
