Şehirli olmak şehirde yaşamak mı?

Şehirli olmak şehrine semtine bulundu yere sahip çıkmak olmalı.

Bugün ilimiz Kırşehir’e adı şehir desek yakışıyor.

Yaşam olarak çokta şehirli değiliz.

Caddelerimiz, sokaklarımız köylü duruyor.

Neden şehirli olamıyoruz.

Bunun için eğitim, kültür, okul diyoruz.

Eğitim önce aile içinde başlamalı.

Daha sonra okullarda kitaplaşmalı.

Eğitim kültürü ve sorumluluğu ailede ve okulda kazandırılır.

Bugün şehrimiz kirleten şehirde yaşayanlar değil mi?

Özelimize ait olan her yerde temiz olmaya özen gösteririz.

Odası, evi, iş yeri dağınık ve kirli olanlar eleştirilir.

Ama aynı özeni gezdiğimiz, kullandığımız alanlarda göstermeyiz.

Sağlıklı ve yaşanabilir şehirler temizlikleriyle öne çıkar.

Şehrin temiz olmasını sağlamak ise başkanın idaresi ve şehirlinin karşılıklı anlayışı ve sorumluluğu ile olabilir.

Şehrin temizliğinde bir düzen kuruldu ise herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Bizler çocukken her mahalleli kendi evinin önü ve çevresini süpürür temiz tutarlardı.

Bugün insanlar kendine ait olana gösterdiği titizliği kamusal alanda göstermez oldu.

Sonuçta şehrin temizliği, atık toplama işi özel sektöre de devredilince, bir hizmet değil ticari alan oldu.

Oysa şehrin temizliği, ulaşımı, içme suyu, gibi temel insan haklarını sağlamak yerel yönetimlerin görevidir.

Şehirlerin temizliği sağlığımız ile de ilgilidir.

Şehirde yaşayanlar olarak.

Şehrin temizliğinden önce kirletilmemesi önemlidir.

Bu da sorumlu insanlar ile olacaktır.

Herkesin peşine izleyici takarak kirletmenin önüne geçemeyiz.

Sağlıklı şehir temiz şehirdir.

Bu konuda yerel idarelerin görevleri şunlar olabilir;

Şehrin parkları, meydanları, caddeleri, sokakları temiz, güvenli bir fiziksel çevreye uygun olmasını sağlamak.

Kentin hareketli yerlerini temiz tutmak.

İnsanların gezdiği yürüyüş alanları sık sık temizlenmesini sağlamak ve çevrelerine kirlilik üretmesini önleyici tedbirleri alınmalı.

Tarihi yapıları aslına uygun olarak korunmalı çevresi temiz bakımlı görsel olmalı.

İlimiz getirilmiş sığınmacı dediklerimiz artık şehirli oldular.

Bu şehirde nasıl yaşamlılar bunun bilincinde olmalılar.

Beş on yıldır artık bunlar göçmen, sığınmacı değiller.

Bunların çevreye duyarlı eğitimler verilmeli.

Çöp karıştıran çevreyi kirletenlere müsaade edilmemeli.

Temiz ve yaşanabilir bir şehir için bu şehirde duyarlı halkın kendisine ihtiyaç var.

Yerel idareler görevlerini özenle yaptığında şehirde yaşayanlarında sorumluluğunu özenle yapmasına yol açar.

Kuralların olduğu ve kamu hizmeti yapanların bu kurallara uyduğu bir sistemde şehirde kurallara uymaya özen gösterir.

Biz kendimizi ne kadar korursak koruyalım ortak alanlarımıza sahip çıkarak kendi alanlarımız gibi temizliğine, korunmasına özen göstermediğimizde kirlenme bizleri etkileyecektir.