Gelişmiş ve de gelişmekte olan ülkelerde ki bireysel ve kurumsal yatırımcılar varlıklarının bir kısmını Döviz, borsa, altına yönlendirirler. Biz de ise bu üçe İlaveten GAYRİMENKULE yöneliriz. Yani yatırım aracına. Ülkemizde gayrimenkule Yapılan yatırım diğer yatırımlara nazaran en yüksek RANT sağlayan bir yatırım aracıdır. İlk etapta inşaatın bitimine kadarki sürede birçok girdileri ve de işçi İstihdamında geçici olarak bir hareketlilik sağlar. Bitiminden itibariyle de bir üretkenliği olmadığından ülke kalkınmasına en ufacıkta olsa bir katkısı yoktur. Faydası kime bu alana yatırım yapan kişilere ve de sermaye şirketlerine anormal bir Kazanç sağlar. Bu kesim bu kazançlarda iktifa etmeyip, elde ettiği aşırı kazancının Bir kısmını dövize yönlendirir. Bu yönlenme neticesinde dövize talep fazla olunca da
değeri yükselmektedir. Döviz in yükselmesi de ülke genelinde başta mesken kiraları olmak üzere A dan Z ye kadar başta temel gıda maddeleri olmak üzere nerede ise yüzde iki yüz gibi fiyat artışını doğurmaktadır. Bu fiyat artışı karşısında vatandaş olarak mesken kirası hariç bilumum harcamalarımızda azami tasarrufu gösterebiliriz. Alacaklarımızı öteleyebiliriz. Yani yorganına
göre ayağımızı uzatabiliriz. Fakat mesken kirasına gelince kazın ayağı hiçte böyle olmadığı bir gerçektir. Mal sahibi iki bin TL kiraya Beş bin TL isteyip, “tamam kabulüm mü?” diyecek. Asla, çünkü kiracının zaten aylık geliri istenen kira kadar, mümkün mü? Oysa ev sahibi “ya bu kirayı ödersin ya da tahliye edeceksin”. Ödenmemesi halinde Bu vatandaş naçar mı kalacak? Asla; çünkü yasa koruyucumuz bu hususu koruması altına alarak MESKEN MASUNİYETİ’Nİ koruma altına almıştır. İşyeri masuniyeti var mı? Hayır yok. Demek ki mesken kişinin en başta gelen hayati bir varlığını kanun teminat altına almıştır. Haneye tecavüz yalnız meskenin içine fiilen girmesi ve ya fiziki güç kullanarak girilmesi ile Kaim değildir. Mal sahibinin bire bir ve ya başka yollarla bu fiyat artırımını istemesi de
bir anlamda mesken masumiyeti’nin ihlalidir. İşyeri’nin kirasını anormal kira artırımı olması halinde kiracı pahalı bulursa tahliye eder, kendine iş arar, pazarlarda satış yapar, yani bir şekilde geçimini sağlamaya çalışır. meskene gelince böyle bir hareket mevcut mu? Asla. yasa koruyucumuz ileride doğacak halleri düşünerek mesken masuniyetini yasalaştırmıştır. İşte sosyal devlet burada devreye girerek kiracıları bunların yani Gayrimenkul kartel Ve Tröslerin elinden kurtarmak için ivedilikle bir yasanın ihyası gerekir. Bu yasa ise Şu olmalı: Nasıl ki motorlu araçlar 197 sayılı motorlu taşıtlar vergisi (MTV ) bütün araçları Yıllık itibariyle vergilendiriyor. Yeni yıl içinde yeniden değerlendirilme oranına göre artırımını yapıp 01.01 tarihi itibariyle tahsiline geçiliyor ise de burada çıkarılacak bir yasa ile bir sistem getirilmelidir. Zira 1319 sayılı emlak vergimiz var. Şu anda belediyeler uygulamakta, orada ki bütün Mesken ve İşyerleri’nin kayıtları mevcut. Bu kayıtlar vergi daireleri ve de mal müdürlüklerine aktarma yapılarak Mükellefiyetliklerinin tesisi. Kişinin birden fazla meskeni olanın birinde kendi oturduğu için muaf tutulup birden fazlası için her bir meskenin rayiç bedel üzerinden belirlenen yıllık kira her mesken için kira yıllık tutarının %50 si Gayrimenkul sermaye iradı olarak İşyeri içinde
kirada olsun ve ya kendi otursun yıllık kira gelirinin %50 si vergi olarak alınması. Ülkemizde Gayrimenkulün bundan böyle yatırım aracı olmaktan cıkartılması neticesinde Kişiler ellerindeki stok, mesken ve işyerlerini satışa çıkartacaktır. Trilyonluk 2+1lik daireler 500 bine müşteri bulamayacaklardır. Her sene ülke genelinde binlerce mesken yapılsın asla ve asla gayrimenkulün ne değerini düşürür ne de kirayı. Bilakis bu her ikisinin meblağları tavan yapmaya devam edip, enfilasyonu da körükler. Yasanın adı: Gayrimenkul sermaye İradı. 193 sayılı gelir vergisi kanunun 2. Maddesinde yer alan (5) fıkrası gene anılan kanunun 21. maddesi de yürürlükten kaldırılması. Böylesi vergiye, Tahsili tahakkuka bağlı vergi türü denir.