Kırşehir bozkırın ortasında kimsesiz bir memlekettir.

Seçimden seçime hatırı sorulan.

Gurbette Kırşehirliyim diyenleri bol olan.

Dernekler, vakıflar kurup Kırşehirli görünenler.

Kadim Kırşehir bayrama hazırlanıyormuş.

Hangi bayrama mı?

Yıllarca esnafın sahip çıkmadığı ahi kutlamalarına.

Esnafların piri ahi deniyor.

Ahi esnafı nenden bu bayramda yok diyen hiç olmuyor.

Ankara’da gelenler burada katılanlar hoş beşler.

Esnafın halini soran, derdini dinleyen var mı?

Oda başkanları kravatlı takım elbiseli meydanlarda esnafım nerden diyorlar mı?

Her yıl ahi bayramını devlet ve başkanlar protokol kutluyor.

Esnaf bir kenarda her yıl gibi kutlamalarda uzak duruyor.

Yüzlerce yıllık tarihi geçmişine rağmen, bu mirasına sahip çıkamamış, şehirliliğin gereği olan fikri üretim, kültür, sanat faaliyetleri ve birlikte yaşama kültüründen uzaklaşmış olmanın getirdiği ben merkezli yaşam tarzı ile hızla kendini tüketmektedir.

Yüzlerce yıllık tarihi geçmişine rağmen bu mirasına sahip çıkamamış, şehirliliğin gereği olan fikri üretim, kültür, sanat faaliyetleri ve birlikte yaşama kültüründen uzaklaşmış olmanın getirdiği ben merkezli yaşam tarzı ile hızla kendini tüketmektedir.

Bu şehirde planlanacak her çalışma şehrin gelişmesine katkı yapmalıdır.

Her bir yatırım onlarca yıllık vizyonda şehre katkısı ile değerlendirilmeli, tek başına bir yatırım olmaktan çıkarılıp; beraberinde ve devamında yapılacak diğer yatırımlarla uyumlu, entegre olmalıdır ki Kırşehir şehircilik manasında kabuğunu kırabilsin.

Anadolu’nun ortasında başkentin yanı başında olmasına rağmen geri kalmışlık, işsizlik ve göç konularında başı çeken ilimiz, yaşana bilirlik endeksinde son sıralarda yer almaktadır.

Sizler gibi biz de, ilimizin içinde bulunduğu bu “sahipsizlik” ortamından son derece rahatsızız.

İlimizin yer altı ve yer üstü birçok kaynağı olduğu bilincindeyiz.

Bozkırın ortasında tahıl ambarıyız.

Hayvancılıkta ileriyiz.

Ama yatırımlarda çok geriyiz.

Bu suç Kırşehirli olduğunu söyleyen içerde dışarda kim varsa hepimizin.

Sahip çıkacak olan bizleriz.

Her birimiz bir Tuğal taşısak bu şehri yeniden göç vermeyen yatırım şehri yaparız.

Ancak bu kaynakların istihdam oluşturmada, ilimize ekonomik girdi sağlamada, göçü durdurmada ve ilimize nitelikli nüfus çekme şansımız yok.

Seçilmişlerde suç arıyorsunuz bunları seçen Ankara’ya gönderen bu şehrin seçmenleri değil mi?

Seçimde seçime yüzlerini gördüğünüz vekillerde hesap sormaz iseniz geldiğinde hoş geldin vekil derseniz.

Daha çok göç verir yatırım beklersiniz.

Sizin olan bayramda sizler olmazsınız.