Thomas MANN‘IN  “Büyülü Dağ”  İsimli bir romanı vardır.Thomas MANN 1912 senesinin Mayıs ayında , karısı Karia’yı ziyaret etmek için Dr. Friedrich Jesse’nin sahibi olduğu  İsviçre’nin dağ köylerinden olan  bu günkü meşhur Davos’taki Waldsdanatorium’a gider.

                Karısına Verem teşhisi konulmasına rağmen fiziki olarak Karia’nın herhangi bir probleminin olmadığı ortaya çıkar. Karia tekrar sağlığına kavuşması için Dr. Jesse’nin sanatoryumuna gönderilmiştir.

Karısını ziyaret eden MANN, yazmış olduğu Büyülü Dağ romanında yer alan Beghof Sanatoryumu’nu  sembolize ederken  Davos’taki Sanatoryumdan ilham almıştır.

Büyülü Dağ, Avrupalı müsrif Burjuva kesim Alpler’in temiz havasını içlerine çekerek hastalıklardan ve  kimsenin sebebini yada  nasıl tedavi edileceğini  bilmedikleri  sağlık meselelerinden kurtulmak için Davos’a akın akın geliyorlardı.

Romanı okudukça hasta olma fikrinin gerçekte hastalığın ta kendisi olduğu, sağlıklı ve aklı başında  insanların buradaki sanatoryuma çekilerek psikosomatik hastalıkların pençesine atıldığı ve elbette servetlerini harcadığı anlaşılır.

 İşte Büyülü Dağ’dan yaklaşık yüz sene sonra ulus üstü şirketlerin başını çektiği iş alemi ve siyasi liderlerin önde gelen isimlerinin bir araya geldiği  Davos Köyü artık “Davos Dünya Ekonomik Formu” ile insanlığın tamamını psikosomatik rahatsızlıklara sokacak kadar meşhur.

J.Peretti’nin de ifade ettiği gibi :  “Büyülü Dağ’dan yüz yıl sonra da Davos kendi başına bir sanatoryum”.

Davos Psikosomatisi Sanatoryumunda bir araya gelenler  hep kazananlar takımı.Güç ve kudretlerini teşhir ediyorlar.

Dünya sisteminin liderleri ve ulus üstü şirketlerin CEO’ları birbirine denkmiş gibi  davranarak kahve içiyorlar. Ama her iki taraf da biliyor ki ulus üstü şirketler daha yukarıdaki konumda yer alıyorlar. Hükümet temsilcileri ulus üstü şirketlerin gelecek tasarımı için istihdam ettikleri danışmanlar konumunda.

Güney Afrika’daki madencilik devlerinden biri olan Rob Hersoy Davos’u şu sözlerle değerlendiriyor: “Kendi kendini öven, kendi kendisini yansıtan, seksüel gerilimin olduğu garip bir kombinasyon boy gösteriyor orada.”

1978’den sonra sermaye ve şirketler serbest. Çalışanlar vize”ye tabi. Ücretler nerede düşükse istikamet orası.