İki sarhoş bir gece ay ışığı altında tartışıyor. Biri gökyüzündekine ay, öbürü "Hayır Güneş "derken, bizim gibi bir gariban yolcuyu durdurup "Dur bakalım hemşerim, sana zarar verecek değiliz. Biz gökyüzündekinin ay mı, yoksa Güneş mi olduğunu bilemedik. Sen bize söyle "deyince yolcu gökyüzüne bakıp "Hemşerim ben de buranın yabancısıyım "
Bir çocuk öbür odada bağırıyor. "Baba evde hırsız var "Babası "Yakala getir oğlum "Gelmiyor ki getireyim. Sen gel bâri. Bırakmıyor ki geleyim. "Dünya perestlik, eşyaya tapmalar, asıl görevleri unutmalar, nefsimize öyle esir olduk ki bir türlü yakamızı bırakmıyor. Yaratılış gayemiz dışında o kadar boş ve lüzumsuz işlerle uğraşıyoruz ki, bir ot, bir böcek bizden daha görevine sadık.
Çevremizde öyle tatsız olaylar oluyor ki, gülmek şöyle dursun, içtiğin su bile zehir olup, ağzının tadını kaçırıyor. Kalbe girip şer teklifler, vesvese evhamlarla, verdiği sözü tutup "Ben onların sağlarından sollarından girip pek azı sana itâat edecek" diye meydan okuyan, İsyanla kibirlenip tövbe de etmeyerek Kıyamete kadar izin isteyen bir düşman var. Her gün binlerce cinayetin işlendiğini görüyoruz.
Oysa insanlar şu yolları muhakkak geçecekler.
1-Hâliki Râhimin "Ben sizin Rabbiniz değil miyim? diye sorup Evet sen bizim Rabbimizsin "dediğimiz âlem .
2-Dünyaya gönderilip 9 ay kalınan ana rahmi.
3-Dünya hayatı, geçen bir ömür.
4-Dünyadan ayrılınca gidilecek Berzâh Alemi. (Nuh deyip peygamber demeyen dediğim dedik.) çaldığım düdük. Kral benim, diye kibirlenip. Tövbe de etmeyen azgın inatçı zâlimlerin ikâmetgâhı cehennem denen mekânlar.
5-Kıyamet kopunca kurulacak hâşir meydanı. (Bütün insanların ruh ve bedenle dirilecekleri alem)
6 - Mümin kulların "Râbbimin sabredenlere mükâfatı ne kadar da güzelmiş "diyecekleri Cennet hayatı. Ziyâfet mekânları.
İmtihan olurken hayaller kurup. liste yapıyoruz. Hele Dünya okulunu (pekiyi derece ile bitirip) maaşa geçelim de gerisi kolay. Bu yeryüzü bir ziraat tarlası. verimli bir arazi. Gücümüz yettiği kadar çeşit çeşit tohum ekmeliyiz. (yâni güzel ameller işlemeliyiz )Ekin biçme mahsül devşirme zamanı öbür Dünya da olacak. Karşılığı da orda alınacak. O vâat edilen gün muhakkak gelecek.
Yine de ümidimizi kaybetmeyelim. Bir kurtuluş yolu var. Kazasız belâsız bir yolculuk yapıp, önden gidenlerle beraber olma fırsatı henüz kaçmış değil. Selâm ve Sevgiler.