UNUTULAN TÜRKLER-MORA KATLİAMI-13

JUSTİN MCCARTY “ÖLÜM VE SÜRGÜN OSMANLI MÜSLÜMANLARININ ETNİK KIYIMI( 1821-1922) isimli eserinde:”1821-1922 arasında 5 milyondan fazla Müslüman topraklarından sürülmüştü. 5,5 milyon Müslüman da öldürülmüştü. Bir kısmı savaşlar sırasında katledilmiş , geriye kalanı da mülteci olup açlık ve hastalıktan kırılmıştı.

Günümüzün Balkan ve Güney Kafkasya coğrafyası, savaşlar ve isyanlar sonucunda Osmanlı İmparatorluğundan kopartılarak kurulmuş ve hemen hemen tek tip milletlerden oluşan, ulus devletlerle doludur. Bu ülkelerin aynı ırk ve dini paylaşan nüfusa kovuşması bir zamanlar o topraklarda yaşayan Müslümanların dışarı atılmasıyla elde edilmiştir. Başka bir deyişle, yakın zamanda kurulan bu ulus devletlerin temelinde, şimdi o topraklarda soyunun devamına rastlanmayan eski sakinlerin ıstırabı yatmaktadır.

Müslüman kayıpları, Türklerin tarihinin önemli bir parçasıdır. Milliyetçilik ve sömürgeciliğin zararlarından en çok onlar çektiler.

Tarihsel açıdan önemli olmasına rağmen, Müslüman kayıplarına ders kitaplarında rastlanmaz. Bulgar, Ermeni ve Yunanlıların katledildiğini anlatan tarih ve ders kitapları, aynı olaylarda Müslümanlarında katledildiğinden hiç söz etmezler. Müslümanların öldürüldüğü ve sürüldüğü bilinmemektedir. Bu ihmal modern tarih anlayışının diğer alanlardaki hassasiyetiyle çelişmektedir.

Balkanlar ,Kafkaslar ve Anadolu tarihi, bölgenin baş aktörlerinden birisi olan Müslüman nüfustan söz edilmeden yazılmıştır.

Osmanlı halkının geçmişi hakkındaki geleneksel görüş, tarihin düzeltilmesi şart olan ender safhalardan birisidir.Tashih edildiğinde ulaşılacak tarih tedirgin edicidir çünkü Türklerin mağduriyet hikayesi ortaya çıkacaktır, hal bu ki şimdiye kadar onlara biçilen rol çoğunlukla böyle olamamıştır. Amerika ve Avrupa’da süregelen Türklerin mağdur edici olduğunu tekrarlayan fakat mağdur olduğu yönleri hiç anlatmayan geleneksel tarih, 19.yy’ın diğer ırkçılık antikalıklarıyla birlikte çoktan kenara bırakılmış olmalıydı.

Uzun yıllar süren ve kendine has geleneksel dini hoşgörülerinden dolayı Osmanlılar çok az takdir edildiler.Kaderin cilvesine bakınız ki, bu hoş görünün bedelini de ağır ödediler.Yabancı güçler,Hıristiyan azınlıkları korumak ve din kardeşliği mazeretini Osmanlı’nın içişlerine karışmak için kullandılar.

1830’da Londra Protokolü ile Osmanlı’yı Mora’da Yunan Krallığı kurmaya zorladığında , o topraklarda yüzyıllardır yaşamakta olan Müslümanların hiç birisi kalmamıştı.O dönemde nüfus sayımı olmadığından kayıplar kesin olarak bilinememektedir.

Psikoposlar ve Papazlar ihtilalın ön saflarında yer aldılar.Eğer sokaktaki insanlar Tanrı adına mücadele ettikleri hissine kapılmasalardı isyanın başarısı tehlikeye düşerdi. Yine de ihtilalın kanlı olması ve eriştiği başarı, Yunan milliyetçiliğinin yaratılmasını doğurdu. Hareketin ülküsü, hala Türklerin elinde bulunan vazgeçilmez toprakların kurtarılması ve başkenti Konstantinopol olan büyük bir Yunanistan’ın kurulması, yani Bizans imparatorluğunun yeniden doğuşuydu. Ele geçirmek istedikleri topraklarda , özellikle Anadolu ve Trakya bölgesinde yaşayan yerli halkın çoğunluğu Müslüman’dı. Milliyetçilik dürtüsü bu Müslümanların kovulmasını gerektiriyordu.Türkleri ve diğer Müslümanları kovarak bir ulus yaratma yöntemini, sonradan Bulgar Rus ve Ermeniler de uyguladılar.

Eğer Türkler güçlü oldukları zaman Yunan milliyetçilerinkine benzer bir davranış uygulasalardı, Hıristiyanlar çoktan sürülmüş olurlardı ve o topraklar, aradan geçen senelerde sadece Müslüman Türk ulusunun yaşadığı topraklar haline gelirdi.Fakat tam tersi oldu;Osmanlılar, Hıristiyanların topraklarında kalmasına müsamaha göstermelerinin acısını çektiler Osmanlılar Hıristiyanlara kimi zaman iyi kimi zaman kötü davranmışlardı, fakat onları topraklarından sürmemiş; dillerini, geleneklerini ve dinlerini muhafaza etmelerine izin vermişlerdi. Doğru olan davranış biçimi de budur, fakat 15. Yy Türkleri hoşgörülü olmasalardı, 18 yy Türkleri yurtlarında kalmaya devam edebilirdi.”

Uyan Türk Milletim Uyan diyerek yazımı bitiriyor ve kalın sağlıcakla diyorum

KAYNAKÇA

1-Justin MCCARTHY: Ölüm ve Sürgün, Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı

2-Marc FERRO: Sömürgecilik Tarihi

3-Ali Fuat ÖREN: Balkanlarda İlk Dram, Unuttuğumuz Mora Türkleri ve Eyaletten

Bağımsızlığa Yunanistan

4-Ali ÖZSOY: Balkanlarda Türk Soykırımı

5-George WASBURN: Robert Koleji Hatıraları, İstanbul’da Elli Yıl

6- Hüseyin ADIGÜZEL: Kafkasya’da Türk Soykırımı

7-Süleyman Penah EFENDİ: Mora İhtilalı

8-Gökçe FIRAT: Türk Yurdu Anadolu