Türkiye’nin doğal göllerinden birisi olan Seyfe Gölü, Kırşehir’in 35 kilometre doğusunda bulunan tektonik bir göldür. Dünyada nesli az bulunan flamingo kuşlarının konakladığı Seyfe Gölü 190 çeşit göçmen kuşu barındırmaktadır. Bu sebeple “Milli Park” haline getirilmişti. Seyfe Gölü, Ramsar Sözleşmesi (Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) kapsamında sulak alan olarak da kabul edilmiştir. Ancak insanoğlunun elinin değdiği yerin her zaman güzelleşmesini beklemek mümkün olmuyor. Bilinçsiz sulama yüzünden 2006 yılında nerdeyse kurumaya yüz tutmuş Seyfe Göl’ü, “Seyfe Gölü Ekoloji Derneği” (SEYGED) Başkanı rahmetli Ömer Çetiner’in de yardımıyla günümüzde yeniden canlanmıştır. Ve bende şiirimle diyorum ki Seyfe Gölü Kuş Cenneti’ne sahip çıkalım.

 

SEYFE GÖLÜ KUŞ CENNETİ

 

Ezelden tanırım Seyfe Gölü’nü                

Suların içilmez tuzun var senin            

Masmavi süslemiş Malya Çölü’nü          

Ördeğin, angutun, kazın var senin.

 

Kervansaray’dadır kaynağın, başın          

 Yağmur kar yağınca yükselir kışın                                                                                                    

Yüz doksan çeşittir barınan kuşun             

Flamingoda al izin var senin

 

Derelerden akar, çeşmeler çağlar    

Etrafını süsler, bahçeler-bağlar             

Serpilmiş ovaya üstünde dağlar                              

Cennet gibi baharın, yazın var senin

 

Turnalar da katar dizip dönerler   

 Sunaların süzülerek inerler     

Pelikanlar yorgun gelip konarlar    

Göçmen kuşlar uğrar, gözün var senin.

 

Çevrene vurulan yüzlerce kuyu,                     

Kuruttu menbayı, tüketti suyu   

Kuraklık vahşetin en büyük payı,       

Sönmüş ateş gibi közün var senin.

 

Sıralı höyükler uludur yolun    

Her tarafa gider uzundur kolun              

Eveline döner inşallah halin     

İpek yolu geçer düzün var senin.

 

Her sene adına takvim bastırdı        

Resmini de sergilere astırdı  

SEYGED ses getirip rüzgâr estirdi 

Dillerde dolaşan sözün var senin.                                                                                                      

 

Ömer Çetiner’di halini gören  

Zorlukları aşıp menzile eren       

Çatlamış toprağa can suyu veren     

Dört mevsim izleyen gözün var senin.

 

Ecdat yadigârı, göllerin hası    

Yok olup gidiyor dünya mirası.  

Yetkili merciler duysun bu sesi    

Bağrımızı yakan sızın var senin.

 

İbrahim’im der ki göl geri dolsun  

Seviyen düşmesin, hep aynı kalsın 

Yerli ve yabancı turistler gelsin   

İnsanı cezbeden yüzün var senin