"Özgünlük, kalbin her zerresinde yansıyan eşsiz bir ışıktır." 

Sevgili okurlarım,

Bugün 18 Şubat; Dünya Asperger Günü… Hepimizin hayatında farklılıkların, benzersiz bakış açıları ve farklı düşüncelerin yer aldığı bir gerçek var. Asperger sendromu ile yaşayan bireyler, toplumun kalabalığında belki de bazen yalnız kalmış gibi görünseler de, aslında zengin ve renkli bir iç dünyaya sahipler. İşte bugün, onların yaşamlarına, katkılarına ve içsel güzelliklerine dair farkındalığı artırmak için bir adım atıyoruz.

Geçmişten bugüne, Hans Asperger’in çalışmaları sayesinde, bu farklılık artık sadece “farklılık” olarak değil, bir güç, bir potansiyel ve bir ilham kaynağı olarak da anılmaya başlandı. Eskiden, bu bireyler çoğunlukla anlaşılmamış, hatta dışlanmışlardı. Ancak zamanla, onların eşsiz düşünce biçimleri, sanata, bilime, edebiyata ve toplumsal hayata kattıkları değerler, yeniden keşfedildi. Bugün, Asperger sendromunun yarattığı zenginlik, eğitim kurumlarında, iş yerlerinde ve sosyal yaşamın her alanında daha çok konuşuluyor, tartışılıyor ve takdir ediliyor.

Bir sınıfın loş köşesinde oturan, diğerlerinden farklı bir dünyayı barındıran bir öğrenciyi hatırlıyorum. O gün, sınıfa sessizce giren bir öğretmen, öğrencilerin özgünlüğünü ortaya çıkarmak için küçük bir etkinlik başlattı. Her biri, kendi “özgün rengini” resmetmeye davet ediliyordu. O öğrenci, kalemiyle kağıda düşen benzersiz çizgiler, kelimeler arasında saklı duygularını anlatmaya çalıştı. Sonrasında, sınıfta yapılan bir sosyal deneyle, herkesin kendi içindeki farklılığı kutlaması sağlandı. İşte o an, farklılıkların aslında ne kadar değerli ve ilham verici olduğunu bir kez daha anladık.

Bir başka örnek de, mahalle parkında oynayan çocukların oluşturduğu küçük bir gruptu. Aralarından biri, diğerlerine “Farklılıklarımız bizi biz yapan en güzel şey” diyerek, elindeki küçük kağıda yazdığı notu paylaşmaya başladı. Bu not, günün ilerleyen saatlerinde elden ele dolaştı; sonunda, notu alan bir genç, yüzünde sıcak bir tebessümle, “Sen değerlisin, seninle farklı olmak bir lütuf” diyerek notu çevresine yaydı. İşte böylesi basit ama etkili adımlar, sevginin, anlayışın ve kabulün ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.

Sevgili dostlarım, bugün bize düşen görev; sadece farkındalık yaratmak değil, aynı zamanda bu benzersizliği kucaklamak ve paylaşmaktır. Asperger sendromu ile yaşayan bireylerin yaşam öykülerinden ilham alarak, hep birlikte farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görmeyi öğrenmeliyiz. Kendimize ve çevremize karşı daha anlayışlı, sabırlı ve sevgi dolu olalım.  

Bu özel günde, sevdiklerinize içten bir kitap hediye edebilir, samimi bir mektup yazabilir ya da sadece kalpten gelen bir sarılmayla “Senin farklılığın, dünyaya kattığın değerin en güzel yansımasıdır” diyerek onların içindeki ışıltıyı çoğaltabilirsiniz. Çünkü gerçek zenginlik, maddi dünyadan ziyade, kalpte büyüyen sevgide ve anlayışta saklıdır.

Dualarım, en içten dileklerim ve sevgi dolu umutlarım hep sizinle olsun. Gönlünüzdeki tüm renkler solmadan, hayatınız her daim anlam ve mutlulukla dolsun. Her gün, kendi özgün renginizi dünyaya cesurca yansıttığınız bir yaşam dilerim.

Sevgiyle, anlayışla ve umutla...  Keyifli vakitler dilerim.