“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” sözü ne kadar doğru.
Bu ülkede koltuk o kadar tatlı ki.
Tabiri caizse oturan kalkmıyor.
Baba’da oğluna koltuk miras kalıyor.
Koltuk tutkunlarına o kadar tatlı geliyor ki tadan kalkmak istemiyor.
Oturanı ya ölüm alıyor ya da askeri cuntanın elinde kalıyor.
Yeter artık diyen olmuyor.
On yıl, yirmi yıl, otuz yıl hatta daha fazla genel başkanlık koltuğunda kalabiliyorlar.
Yüz yıllık cumhuriyet tarihinde bunları görmekteyiz.
Örneğin siyasi tarihimizde Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Alpaslan Türkleş, Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu daha birçokları.
Mustafa Kemal’in ölümüyle İsmet İnönü CHP ye genel başkan oluyor ne zamana kadar sekiz Mayıs 1972 yılına kadar tam otuz üç yıl.
İsmet İnönü’den iktidarı Adnan Menderes 1950 yılında alıyor on yıl Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevinde ihtilalle birlikte siyasi hayatı sonlanıyor...
Koltuk boş kalmıyor kalkanın yerine bir başkası talip oluyor.
Koltuk Demirel’e buluşuyor başbakanlık muhalefetlik son olarak da cumhurbaşkanlığı otuz beş yıl yarım asır koltukta.
İsmet İnönü den devraldığı genel başkanlığını Ecevit, başbakan, başbakan yardımcılığı ve bakanlık gibi birçok görevlerde bulunuyor.
Demokratik Sol Parti dâhil toplamda yirmi beş yıl genel başkanlık koltuğunda kalkmıyor.
Erbakan, başbakan ve başbakan yardımcılığının yanı sıra Milli Nizam Partisi ile başladığı siyasi hayatını Saadet Partisi'nde sonlandırdı ömrü yetmedi toplamda otuz yıldan fazla genel başkanlık koltuğunda bulundu.
Deniz Baykal, bakanlık ve başbakan yardımcılığı yaptı.
Deniz Baykal, kısa aralıklar dışında 1992-2010 yılları arasında yaklaşık on sekiz sene CHP genel başkanlık görevini yürüttü.
Kasetle gidince yerine Kılıçdaroğlu, 2010 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi ve on üç yıldır kesintisiz bu görevi yürütüyor.
Katıldığı her seçimin yenilme rekorunu koruyor.
Bu gidişle bırakacak gibi gözükmüyor.
Alpaslan Türkeş 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) girerek fiilen siyasi hayata atılmış vekil başbakan eski Yardımcısı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanı olarak görev yapmıştır. MHP genel başkanlık görevini 1997 vefat edene kadar sürdürmüştür.
Alpaslan Türkeş’in vefatıyla 1997'de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı'na seçilen Bahçeli, kısa bir dönem hariç yirmi altı yıldır görevine devam ediyor.
Erdoğan, 2003-2014 yılları arasında on bir yıl kesintisiz başbakanlık yaptı.
İki dönemdir Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Erdoğan, bir dönem hariç 2003'ten beri genel başkanlık görevini sürdürüyor.
Yeni seçimlerde ben yine varım dedi.
Yapılan seçimlerde yine kazanan taraf oldu.
Girdiği her seçimin yenilme şampiyonunu, benİ bu koltuktan almazsınız diyor.
Doğru o koltuğa kasetçiler getirdi ne zaman kasetçiler isterse alınacaktır.
CHP’li seçmen ne yapsın her zaman kaybeden lidere oynuyor.
CHP’li seçmen Kılıçdaroğlu'na yeter artık sen yüz yılık partiyi ileriye taşımayı bırak geriye taşıyorsun diyemiyor.
Ne diyelim koltuk belası böyle bir şey.
Örnekler daha da çoğaltılabilir.
Doğrusu bu sadece siyasette olan bir durum değil dernek, spor kulüpleri, sendika, ticaret ve esnaf odalarında da benzer durum var.
Aynı koltuk kavgaları buralarda sürüyor.
Yeter artık diyeni gören var mı?
Altmış yaşındayım ben bu yaşıma kadar görmedim.