Çarpık kentleşmenin başladığı şehirlerde.
Yeşil alanların üzerine dikilen betonlardan.
Artık yeşilliğe hasret kalınıyor.
Yüksek binaların arıttığı ilimiz Kırşehir’de bile yeşil alanlar yok oluyor.
Adı üzerinde Kırşehir dağlarımız ormana hasret.
Ovalarımız betonlaşıyor.
Ekim alanlarımız kuraklaşıyor.
Şehrimiz insanları yeşil alanlar arıyor.
Bundan eli yıl önce bağlar, bahçeler, yeşil alanları olan ilimizde bugün yeşil alan arada bul.
Kuşların ötüşüne göçmen kuşların süzülüşüne hasret kaldık.
Bahçelerde kanaryalar öter leylekler yuva yapardı bugün ne leylek kaldı nede kanarya sesleri.
Bugün çocukların oturtacağı, oynayacağı, yürüye bileceği kuşakların sesini özlüyor.
Parklar yeterli olmuyor.
Çarpık kentleşmenin getirdiği çarpık şehirleşmelerden kaynaklanıyor.
Çok katlı yüksek betonların arasına park konmuyor.
Konduğunda bir başka seçilmiş geldiğinde parsel diye satıyor.
Şehirler göç alıyor.
Göç aldıkça yeşil alanlar daralıyor.
Bugün Kırşehir’de var olan yeşil alanlar belki on yıl sonra daha da yok olacak.
Önümüzdeki yıllar içinde şehirlerin nüfusunun iki katına çıkması halinde.
Yani daha kalabalık şehirler bizden sonraki nesli bekliyor.
Peki, bu kalabalık nüfus nerede yaşayacak?
Herkese yer açmak için muhtemelen yeşil alanlardan feragat edilecek ve yetmeyeceği için dikey mimari gittikçe yaygınlaşacak.
Bu da günümüzde bile bir sıkıntı olan şehir yaşantısını daha da içinden çıkılmaz bir hale sokacak.
Çünkü şehirler büyüdükçe yeşil alanlar azalıyor.
Bu da şehirlerde hava kirliliğinin artmasını ve insanların psikolojisinin olumsuz etkilenmesini beraberinde getiriyor.
Oysa şehirlerde yer alan yeşil alanlar, bahçeler ve parklar hem daha yaşanılabilir bir iklim hem de daha estetik ve iç açıcı bir görünüm sağlar. Hızlı ve yoğun kentleşme nedeniyle yeşil alanlara ve şehir parklarına yeterince önem vermeyen seçilmiş başkanlar şehirleri yaşanmaz kılıyor.
Bugün şehirlerde gerçekten her mahallede büyük nefes alınacak parklar yeşil alanlar var mı?
Neden getirim uğruna yeşil alanlar yok ediliyor.
Çevremizde küçük bir anket çalışması yapsak bile doğaya özlem duyan insan sayısının oldukça fazla olduğunu görebiliriz.
Şehir parkları neden mi önemli?
Şehirde yaşayan insanın binalar arasına sıkışıp kaldığını hissetmesinin önüne geçer.
Hayatın günlük haftalık stresinden kurtulmak için en etkili yol her zaman için kendini doğanın kollarına bırakmaktır.
Doğayla barışmak, birikmiş enerjiyi toprağa aktarmak gibi öneriler de şehir parkları sayesinde gerçekleşebilir.
İlimize kazandırılan bir kent parkımız vardı.
Akşam olduğunda, dalların loş ışıkları, altında yazı ve kışı bir başka görsel oluyor.
Bunun devamı olmaz mı?
Kayseri Ankara asfaltı üzerinde yapılan doğa parkı ne durumda bilen gören giden var mı?
Burasına devlet milyonlar para harcadı ne oldu.
Çökmeye, kurumaya, yıkılmaya bırakıldı.
Burasına belediye sahip çıksaydı, hazır parkı Kırşehir halkıyla buluştursaydı hoş olmaz mıydı?
Geç olmada belediye halkımızın hizmetine sunmalı.