Hastalığa tutulmamak, hasta olup da iyileşmekten daha iyidir. Erasmus
Amaannn hasta olmayın değerli okurlarım. Böyle söyledim ama tabi böyle bir şansınız var ise. Hep söyleriz ya. Hastalık da, sağlık da insan için. Aslında böyle söylenir de bana göre Hastalık da sağlık da canlılar için olmalı. İyi güzel de Hastanemizin durumu içler acısı. Geçen hafta bir kısmını yazmaya çalışmıştım. Hastane işi zor, hastalık zor. Çekene de zor, bakana da zor, tedavi edene de zor. En önemlisi hastalanmamak, mümkün olduğu kadar kendini korumak, hastalığa tutulmamak. Erasmus’un sözünü başlıkta yazdım. En iyisi bu ama mümkün mü.. Tabii ki değil. Yaşayan herkesin bir şekilde yolu mutlaka düşer doktorlara, hastanelere.
Geçen hafta da belirttim. Bu gün dünden çok farklı. Gelişen teknoloji, Doktor ve sağlık personelinin daha iyi eğitilmeleri, sağlık kurumlarımızın fiziki yapıları vb. Bunlara birde insanlarımızın daha bilinçli! (çoğunlukla tabi) olmaları, kendi haklarına sahip çıkmaları, başkalarına daha saygılı olmaları gibi etkenler bir araya gelince geçmişe nazaran bayağı yol aldık bu konuda. Eksiklikler tamamlandı mı, her şey güllük gülistanlık mı? Buna da değil tabi ki derim. Çok yol aldık ama özellikle sağlık ve eğitim alanında daha çok yolumuz var.
A.E.Ü. Eğitim Araştırma Hastanemiz fiziki olarak güzel. Yeterli mi. Ne yazık ki buna da tabii ki değil demek durumundayız. Yeni hastane inşaatımız devam ediyor ama kısa sürede tamamlanacak gibi de görünmüyor. İnşallah en kısa sürede tamamlanır da insanlarımıza, bizlere hak ettiğimiz en güzel hizmetleri verir.
Doktorlarımız iyi yetişmiş, herkes işini bilen, sevgi dolu insanlar. Önceki gün yerel medyamızda bir haber vardı. 6 tane daha uzman hekim atanmış. Ne kadar güzel. Umuyorum göreve başlar, hasta kabulüne başlarlar da randevu, muayene ve tedavi de görülen aksaklıklar bir an evvel çözülür.
Personelin de çoğunlukla iyi olduğundan bahsetmiştim.
“Çoğunlukla diyorum çünkü bir kısım personelin yüzüne bakınca kırk gün kısmetiniz kesilir. Sanki “ git evinde yat hemşerim, ne işin var burda” der gibi bakıyor yüzünüze. Benim gördüğüm bu türler azınlıkta, eskiden kalmış Dinazorlar.” Diye de bir not düşmüştüm.
Değerli dostum, Gazeteci arkadaşım, Kırşehir sevdalısı, memleket delisi diyebileceğim Sayın Osman İLHAN geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazısında Hastanemizdeki bir kısım sorunlardan kısaca bahsetmiş ve demiş ki;
“İnşallah bundan sonra birileri haddini bilir, köpeksiz köyde değneksiz gezmeye kalkışmaz.”
Nedir ne değildir karıştırmak istemiyorum ama anladığım kadarıyla ciddi sorunları görmüş ve kaleme almış. Hemen kendisine İlimizin sorunlarını dile getirdiği, parmak bastığı ve ilgilendiği için bu köşeden teşekkürlerimi, sevgilerimi, saygılarımı sunmak istiyorum. Aynen devam değerli kardeşim.
Tekrar etmek istiyorum. Hastanemiz, sağlık kuruluşlarımız iyi yönetilmiyor. Sosyal medyada takip ediyorum. Sağlık müdürü şuraya gitti, burayı denetledi. Çok çok güzel. Güzel de birde Hastalarımız, kuruluşlarımız için şunları yaptı, şöyle bir iyileştirme getirildi, şuranın şu eksiği tamamlandı gibi bilgiler sunulursa daha çok seviniriz. İnsanlarımız halen perişan, sıkıntılı, servislere, doktorlara ulaşamıyor, zamanında tedavi olamıyor.
Değerli yöneticiler, sevgili idareciler, sorun değil çözüm üreticiler. Haydi Sosyal medyada boy göstermeye devam edin. Edin de çözdüğünüz sorunları içeren bilgilerle boy gösterin. Çünkü sizin işiniz bu. Sorunlara çare bulmayacaksanız, lütfen iş yapacak kimselere fırsat tanıyın. Anladınız siz onu.
Yeni bir haber. Sağlık alanında düzenlemeler içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edilmiş. Bakalım Meclis görüşmeleri sırasında neler getiriyor takip ederiz.
Hasta olmamaya gayret edin değerli okurlarım.
Galın sağlıcakla.