Değerli okurlarım, sevgili Kırşehir’liler.
Yağışlı geçen bir Bahar mevsiminin ardından sıcak yaz günlerine eriştik ve hasat mevsimine de girdik. Hasat sezonu son hızıyla devam ediyor. Yulaf, Arpa ile başlayan hububat hasadı, buğday ve diğer hububat türleri ile devam ediyor.
Hasat: Çiftçinin-köylünün, ekenin-dikenin emeğinin karşılığını alma zamanıdır hasat. Bir yıla yakın zamandır verilen emeklerin, ekilen umutların, toprağa atılan tohumun geri dönüşüdür hasat. Çiftçinin-köylünün, ekenin-dikenin emeğinin karşılığını alma zamanı, verilen emeklerin, ekilen umutların, toprağa atılan tohumun geri dönme zamanı. Umuyorum tüm üreticilerimiz emeklerinin karşılığını alırlar.
Geçtiğimiz yıllarda değişik vesilelerle hep söyledim, bu gün yine tekrarlamak istiyorum. Değerli Çiftçi-köylü, eken-diken kardeşlerim. Lütfen ANIZLARI YAKMAYIN. Haydi değerli Kırşehirliler sevgili vatandaşlarımız, geçtiğimiz yıllarda Boztepe ilçemizde anızların yakılmaması konusunda başlatılan kampanya ve İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerinin yoğun bilgilendirme çalışmaları olumlu sonuçlar vermiş ve anızlar yakılmamıştı. Köylümüz kendi geleceğinin yok edilmesine fırsat vermemiş ve başarmıştı. Bu yılda seferberliğe devam edelim. Bir karış anız yakmayalım, yaktırmayalım., anız yakmayan yaktırmayan İl olalım. Ne dersiniz, varmısınız. Haydi hep birlikte başarabiliriz.
Arpa ile başladık, buğday ve diğer hububat türleri ile devam eden hasat döneninin sonuna doğru ilerliyoruz. Özellikle, Irmak bucağı dediğimiz köylerimizde hasat tamamlanmak üzere.
Çok şükür kazasız belasız, felaketsiz, yangınsız bir hasat dönemi yaşıyoruz. Bir kısım yerlerde ürünler istenilen düzeyde olmadığı yönünde bilgiler var. Genel olarak Arpaların iyi olduğu, çoğu yerde Buğdaylarda biraz sıkıntı olduğu belirtiliyor. Ama dediğim gibi hasar yok, şu ana kadar çok şükür yangın, sel, dolu falan gibi büyük bir felakette olmadı Kırşehir’de.
Ürünlere verilen fiyatlar asla ve asla tatmin edici değil. Eken, diken, üreten hiç kimse memnun değil. Bütün yakınmalar verilen fiyatların masrafları dahi karşılamayacağı, önümüzdeki yıllarda kimsenin üretim yapamayacağı yönünde. Umuyorum yetkiler, ilgililer bu seslere kulaklarını tıkamaz, üretenin, hak edenin hakkını verir de insanlarımız mutlu olur, tüm üreticilerimiz emeklerinin karşılığını alır.
Hepimizin bildiği bir gerçek. Eğer üretmez isek yok oluruz. Hani bir söz vardır. “ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, ODA VAKTİNDE BULUNMAZ.”
Biz üretmeden dışa bağımlı olur isek.. eh ne diyelim. Yorum sizin.
Değerli çiftçi kardeşlerim, sevgili vatandaşlarım, ne olur biraz özen, ne olur biraz dikkat. Anızları yakmayın, yakanlara, yakmaya kalkanlara engel olun. Engel olamıyorsanız en yakın güvenlik güçlerine, yetkililere haber verin.
“Anızı yakarken geleceğimizi yakıyoruz, toprağımızı kül ediyoruz, sapların arasına saklanmış börtü-böcek, kurt-kuş gibi onlarca canlı türünü yok ediyoruz. Özellikle kuş yuvaları bozuluyor, yumurtalar, yavrular, kuşlar yok oluyor. Ondan sonra da, Kımıl-Süne zararlısından şikayet ediyoruz. Halbuki biz kendi elimizle bu zararlıları temizleyen hayvanları yok ediyoruz farkında değiliz.
Sonuçları gerçekten çok üzücü olabiliyor.
Galın Sağlıcakla.