Sevgili dostlar okuduğum kitaplardan bilgisayarıma notlar tuttuğumu bunları da yeri ve zamanı geldikçe sizlerle paylaştığımı daha önceki yazılarımdan biliyorsunuz. Ben konuların uzmanı değilim. Ancak araştırdığım konuları , okuduğum kitaplardan bu köşemde sizlerle paylaşıyorum. Anlatacağım olayı Dr.Ramazan Kurtoğlu’nun “Biyo-Politik Savaşlar” isimli kitabında bulabilirisiniz.
Hafızalarımızı şöyle bir tazelediğimizde 12 Ocak 2010 yılında yerel saatle 21:53:09’da Richter ölçeğine göre 7,0 şiddetinde Haiti’de deprem olduğunu hatırlarız. Depremin, merkez üssü başkent Port-au-Prince'e 25 km uzaklıkta yerin 13 km altında meydana geldi.
Birçoğumuzun adını bile duymadığı Haiti ya da resmî adıyla Haiti Cumhuriyeti Orta Amerika'da Karayip Denizi'nde bir ada ülkesidir. Küba'nın doğusunda yer alan Hispaniola adasını Dominik Cumhuriyeti ile paylaşır ve adanın batı kısımdadır.
Ocak 2010’da Mine G.Kırıkkanat Vatan Gazetesinde yazığı bir makalenin Başlığını şöyle koymuştu: “ Bu gün Haiti yarın Türkiye”. Kendisi 9 yıl önce “Bir Gün Gece” isimli bilimkurgu romanını yayınlamıştı. Fransızca konuşan ülkelerin ortak devlet televizyonu TV 5 Monde’un yazı işleri müdürü kendisine: “ Sen bir kahinsin” der.”Haiti’ye çıkarma yapan ağır silahlı Çin ve Amerikan ordusunu görünce , İstanbul’a olacaklara dair öngörülerinin gerçeği yansıttığını anladım.Üstelik böyle düşünen bir ben de değilim. Sınır tanımayan Doktorların eski başkanı Rony Brauman ile yaptığımız röportajı oku. Sanki sen konuşuyorsun”.
Haiti’ye yardım furyasında adaya çıkarma yapan Çin ve ABD ordularını şöyle yorumlamış Rony Brauman: “Büyük güçlerin art niyeti kuşkusuz stratejik mevziler tutmak” Doğal afetler diplomatik ve stratejik oyunlara çanak tutar. Felakete uğrayan ülke ne kadar zayıf düşerse yabancı güçler arasındaki rekabet de o kadar artar. İstisnası yoktur,doğal felakete uğramış, dışarıya açık ve zayıf ülkelerin kaderidir bu. Bugün Haiti’ye yardımla birlikte ağır silahlı askerler gönderen Çin, 1974’te uğradığı büyük deprem felaketinde sınırlarını bu yüzden kapadı, kimseden ne yardım aldı, ne de dışarıya bilgi sızdırdı. Kaç kişinin öldüğünü bile bilemedik o depremde. Bir milyon kişiden söz edildi.
Doğal felaketin bir parçasıdır siyasal hegemonya oyunları.Devlet yardımlarının arkasında mutlaka o devletin çıkar hesapları vardır.
Başkan Obama, yanına eski başkanlar Bush ve Clinton’ı da alıp depremin altında kalan Haiti’ye 7.500 askerle çıkartma yaptı. ABD kendisinden önce deprem bölgesine varan ağır silahlı askerleriyle Çin’in verdiği mesajı almıştı.Venezuela devlet başkanı Chavez, ABD’nin Haiti’yi işgal ettiğini söylerken haklı.Zaten başta Fransa , AB ülkeleri ABD’yi protesto etti.
Haiti 9 milyon nüfusu ile İstanbul’dan bile küçük bir ülke. Mine Kırıkkanat İstanbul depreminde olacaklar için önceden uyarılar yapıyor.
Haiti’nin depremin yol açtığı felaketle baş etmesine engel olan yoksulluğuna istikrarsız tarihinin veya kültürünün özelliği gibi bakılıyor. Oysa bu yoksulluk ABD, Fransa ve Britanya ile asırlar öncesine dayanan eşsiz derecede acımasız ilişkinin sonucu.Yaşanan felaketin ölçeği insan yapımı.
Naomi Klein “Şok Doktrini” isimli kitabında: “ Şuna şüphe yok ki bazıları bugün Haiti’ye bir tür felaket kapitalizmi dayatıyor.” demişti.
ABD’nin muhafazakar-Evanjelist kurumlarından Heritage Vakfı “Haiti’nin uzun süredir işlemeyen hükümetini ve ekonomisini yeniden şekillendirmek için bu felaket bir fırsat olabilir “ demişti.