Geçen gün severek takip ettiğim bir abim şöyle bir yazı paylaşmış; "halkın elinden 3 bilgi edinme kaynağı alındı; ilim, irfan ve hikmet, yerine 3 şey konuldu; haber, algı, propaganda...

Sonunda halk feraset ve şuurunu kaybedince iyi ve kötüyü ayırt edemez hale geldi...

Ve devam ediyor; zaten amaç buydu. Unutmayın haberi yöneten "halkı ve Dünya'yı" yönetir...

Buraya kadar güzel ancak, 20 yıldır biz iktidardayız...

Milli eğitim çökmüş, kitaplardaki bilgiler yetersiz, öğrenciler boş, eğitimciler sıkıntılı, öğretmenler birazcık sesini çıkarttı mı BİMER - CİMER devrede...

İlim, irfan, edep, haya gitmiş durumda, her ile üniversite açıp, her ilçeye fakülteler kurduk...

Kurulan üniversiteler ilim ve irfan yerine ahlaksızlığı arttırdı...

Ana - baba baskısından kurtulup sırf üniversite mezunu olmak için iki yıllık üniversiteye giden çocuklarımız karı - koca ilişkisi yaşıyor...

Kurulan gençlik merkezlerinde kimin ne yaptığı belli değil, amaçlarından uzak hep aynı grup ve kişilerin faydalandığı kamp merkezleri devletin ve milletin parasını çar çur etmekten başka ne işe yarıyor?

Sağlık sistemi çökmüş durumda, muayene için randevu almak isteyen vatandaş sabah namazında açılmayan hastanede kuyruk bekliyor…

Hasbelkader randevu alan vatandaşa kan tahlili yapılıyor ve çevre illere yönlendiriliyor...

Şehrimizde maalesef büyük bir hastane krizi var, fakat bu krizi çözmek için kimse kılını bile kıpırdatmıyor...

Görünen köy kılavuz istemez acilen yeni bir hastane yapılmalı ama bizimkiler Mucur ilçemize yeni hastane yapmakla meşgul...

Şehir merkezine yatırımın yumuşak "G'si bile yapılmazken Ak Partili ilçe belediyeleri her türlü yatırımı alıyor…

Rahmetli Menderes'in yaptığı gibi bir boykot yaşıyor koca şehir...

Yılan hikayesine dönen hükümet konağı inşaatı var, devletin daireleri sağda solda, vatandaş çarşı - pazar dolaşır gibi resmi daireleri dolaşıyor elinde evraklarla...

Şehre gelen bürokratlara ne anlatıp gönderiyorsunuz, ne istiyorsunuz, hangi yatırımları istediniz hepsi kocaman bir soru işareti...

20 yıldır park ve bahçe dışında bir yatırım alamadık...

Diğer iller stat, hastane, fabrika isteyip yaptırırken biz daha birbirimizi yiyoruz, yoksa gizli bir el gelen yatırımların önünü mü kesiyor, böyle bir şey varsa da yazıklar olsun...

Artık her şeyi muhalefete yüklerken çuvaldızı biraz kendimize batırmanın çoktan vakti geldi ve geçiyor...

Reis'in bunlardan haberi bile yok...

Maalesef emaneti ve işi hak etmeyenler, liyakat sahibi olmayanlar koltuklarda boşuna oturuyor...

Yine maalesef bütün kurumlar ve teşkilatlarımız çökmüş durumda...

Her şey ve herkes Reis'in gözüne, ağzından çıkacak kelimelere bakıyor, kimse oturduğu koltuklarda elini taşın altına sokmuyor..!

Havadaki kuşun, yerdeki çekirgenin bile bildiği bir gerçek sayın Cumhurbaşkanı olmasın Ak Parti olmaz olamaz, ve bunu bilen alt taban nasıl olsa Reis var önemli değil, amaaan banane diyen sözüm ona teşkilat ki bunlar il ve ilçe başkanları çoğunlukla yanlış atanan partiyle alakası olmayan tek çıkarı cebi olan ve cebini düşünen partiyi kullanarak her türlü haksızlığı, yolsuzluğu yapan nedense bir türlü partiden uzaklaştırılamayan kan emici kene grubu bunlar her devrin ve her dönemin adamlarıdır ve ne hikmetse daha bunların sözü geçer istedikleri adamı hiç zorlanmadan seçtirirler…

Birde bunlar yüzünden küskünler ve dışlananlar grubu vardır, bunlar tam anlamı ile Reise bağlıdır, daha sandığa gitmeden oy vermeyeceğim deyip Reis'in veya partinin amblemini, resmini görünce eli başka bir yere oy vermeye gitmeyenlerdir, milleti için dua edip gözyaşı dökenlerdir bunlar...

Sokakta, işyerinde sosyal medyada davasını savunan ama yine de dışlananlardır bunlar...

Partinin içerisinde birde sonradan kapanan kabak gülleri vardır, bunların üst kalk gidelim alt tarafta otur daha çok yiyeceklerim var der, kafaları deve hörgücü gibi bağlı, göz kalemleri taa kulaklarına kadar çekik gayet şık ve gösterişli her açılış, her toplantının göz bebekleri olan sözüm ona türbanlılar...

Nerede 28 Şubat mağdurları nerede bunlar...

Sevgili Reis'im Sen Dünya ile uğraş, Libya'da, Suriye'de, Irak 'ta, Azerbaycan’da savaş, Yunan'a, Fransız'a ayar ver ama arkanda bıraktığın, güvendiğin çapsız, hırsız, arsız Senin Milletine bir değil birkaç perde yukarıdan bakan parti yöneticiler, hiç çalışmadan yan gelip yatsın, sağırlar sığırlar birbirini ağırlar diyerek toplantılarda birbirlerini ağırlayıp gününü gün etsinler...

Senin de gözlerinin altı uykusuzluktan, yorgunluktan torbalansın her gece 3 saat uyu...

2002 'deki ruh, azim, şevk yok herkes kendine oynuyor…

Eskiden evlerimizin duvarlarında "Bugün Allah için ne yaptın?" Yazan halılar asılıydı...

Şimdi bunlar kalktı ve "bugün kendin için ne yaptın" diyenler sahne aldı...

Arkadaşla, aklınızı başınıza alın ve o koltuklarda "bugün bu Vatan için, bu Memleket için ne yapabilirim?” Diye sorun ve çalışın...

Bu Vatan öyle kolay kurulmadı, sayısız Şehit kanı ile yoğruldu bu topraklar ve hala şehit veriyoruz...

Ne yazık ki artık bu şehitlerimizin de bir değeri kalmadı, bizler sıcak yatağımızda yan gelip yatarken onlar gece - gündüz, sıcak - soğuk demeden bu toprakları bekliyor, koruyor...

Ancak kimse yanlış anlamasın kedi - köpek kadar değerleri bile yok, geçen gün bunu iyice anladık...

Şimdi oturduğunuz koltuklarda şöyle silkinin, üzerinizdeki ölü toprağını bir atın ve düşünün bu topraklar altında kefensiz yatan Şühedaları...

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,

Verme, Dünyaları alsan da bu Cennet vatanı ...