Yeryüzü Müslümanları Kuran’a inanırlar.
Fakat Kuran’ın içeriğinde neden uzak dururlar dersiniz.
Ben Müslümanın diyenlerin hayatlarının hiçbir alanında Kuran’ın hükümleri yok.
Neden dersiniz.
Kuran sizler kardeşsiniz diyor.
Kardeş olunuz Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız diyor.
Müslümanlar ne diyor hayır biz kardeş olamayız.
Sınırlarımız çizilmiş bizler birer ulus devletleri olmuşuz diyorlar.
Çünkü senin Kuran anlayışın bizim ulus mezheplerine uymuyor.
Bugün Kuran tek ama Müslümanlar bölük, börtük duruyor.
Kuran aynı, peygamber aynı denen bu ayrılık derseniz önünüze mezhepler, şeyhler, tarikatlar, abiler, hocalar, cemaatler, dernekler, vakıflar çıkıyor.
Tek kaynak Kuran demiş olsalar da kaynağın aktarıcıları şucu buncuların anlayışı dikkate alınıyor.
Abilerinin, hocalarının, üstatların, şeyhlerinin inanışı taraftarlarının dini oluyor.
İslam akdedenlerin dini.
Aklını önce Allaha sonra Kur’an’a ve Hz. Muhammed’e bağlayanların dini.
Aklınız bu üçlüsünden şaşırsanız Allah’ın dininde uzaklaşmış olursunuz.
Allah’ın dini öğrenmenin yaşamanın kaynağı Kuran’ı Kerim’i kendi dilinizde okuyup Allah siz kullarında ne istiyor bunun yolu anlayıp yaşamaktır...
Kur’an-ı Kerim, Muhammed Aleyhisselam'ın ümmetinden başka hiçbir topluma gelmemiş büyük bir hazinedir.
Muhteşem bir mucizedir.
Öyle bir mucizedir ki, Efendimiz vefat etmesine rağmen, o mucize hala var olmaya devam ediyor.
Bozulmadan değişime uğramadan nesilden nesillere aktarılıyor.
Hala inanların önünü aydınlatıyor.
Hala kendisine uyanları doğu yola çıkarıyor.
Hala hakkıyla tabi olanları zafere ulaştırıyor.
O öyle bir Kitap’tır ki, yeryüzünde yaşanmış ve yaşanacak olan bütün olayları içinde barındırıyor.
Kur’an-ı Kerim, yeryüzünde her insanın karşılattığı ve karşılaşabileceği olayları barındıran muhteşem bir kitaptır.
O kitapta hepimizin başından geçen ayetler var.
Hepimizi anlatan ayetler var.
Hepimize tavsiye ve emirler var.
Bugün Kuran var, milyonlarca okuyanları var, hafızlar var nedende hayatın içinde uzak.
Toplumlar neden Kuran’ın hükümlerinde kaçıyor.
İktidarlar tarafında okunsun diye Kuran kursları açılıyor ama okunan Kuran bir türlü insanlara ve iktidarlara hükmetmiyor.
Bugün Kuran’ın içeriğinde uzak dindar toplumlar yetişiyor.
Kuran’ın ayetlerinde bir haber nesil okuduğunu zannediyor.
Okuyup durduğumuz Kuran toplumları değiştirmiyorsa bir sorun var demektir.
Sorun kesinlikle Kuran’da değil bizlerin okumasında.
Kuran Arapça okuyup ölülere üflediğimiz bir kitap olmuş.
Dirilerin kitabı ölülerin kitabına dönüştürülmüş.
Dirilerin uyanması için değil ölülerin uyuması için bolca Kuran okunmakta.
İslam topraklarında Kuran kursları açık, camilerde Allah sesleri yükselse de, hayatın akışında Allah’ın kullarına hitap eden kitabı yok.
Hayatın içinde Allah’ın hükümleri raflarda duruyor.