Kırşehir’de yaşayanlar bilir.

Bundan otuz, kırk yıl öncesine kadar her mahalle ortasında Kılıç Özü Çayıyla buluşan büyük dereler vardı.

Kırşehir’in etrafını çevreleyen yüksek dağlarda akan suların beslediği derelerdi.

Bugün buralardan eser kalmadı.

Her gelen başkan dereleri doldurdu.

Bugün kent parkın olduğu yerde ev konut yoktu bağ, bahçe suyun yatağını hep korumuşlardı.

Bugün rant uğruna dereler dolduruluyor.

Değirmen Deresi’nin su yatağın etrafı dolduruluyor ve konutlara izinler veriliyor.

Yeni yapılmış konutlar oynak zemin ve su yatağına sıfır.

Kılıçlı Köprüsü’nün hemen kenarına bir sürü konutlar yapıldı.

Buralara inşaat iznini kimler hangi kurumlar verdi.

Vatandaşın veremediği kesin Belediye ve devletin sorumluları inşaat iznini veren.

Bir gün Kervansaray Dağlarında bir sel gelse bu binalar suların altında yıkılacak belki.

Bugün olmaya bilir, ama olmayacak diye buralara bina yaptırılmamalı

Maraş merkezli yaşananlar örnek değil mi?

Hastanenin bulunduğu alanın hemen yanı başında kocaman bir dere vardı bu dere Kılıç Özü Çayıyla buluşurdu.

Bugün derenin önü kapatıldı etrafı bina işyerleri oldu.

Derenin Kervansaray Dağlarında gele bilecek suyu taşıyacak kısımları kapatıldı.

Maşa Deresi vardı kocaman bir dereydi.

Maşa Deresi’ni şimdi nerde bilen gören hatırlayan var mı?

Derenin üzeri doldu etrafı ve üzeri binalar oldu.

Daha bir çok Kırşehir’de dere yatakları doldurulup imara açıldı.

Seçilmiş başkanların eseri.

Yârin bir gün bir yerin altında bir sesle salansa kim üzülecek.

Doldurulmuş toprakların üzerindeki konut ve iş yerleri sahipleri ve ölenlerin yakınları...

Buralara ruhsat veren belediye yetkilileri ve başkanların değil.

Yâda oraya çok katlı bina yapan müteahhitlerin hiç değil.

Doldurulmuş toprakların üzerlerinde ki binalar kontrol edilmeli yoksa felaket olduğunda iş işten geçmiş olacak.

Allah’ın inşa ettiği doğayı bozmayın, bozmaya uğraşmayın, sonuçları ağır olmakta.

Allah’ın koyduğu yasaları koruyun.

İnsanlara hükmediyorsunuz cahiliye kanunlarını yaşatıyorsunuz. 

Fakat Allah’ın doğa yasalarına müdahale edemiyorsunuz bir gün Allah’ın yasları tekrar yerini buluyor.

Allah’ın rahmeti bazen azap oluyor.

Deprem oluyor konutları dağları önüne katıyor.

Son günlerde pazarlık merkezli depremin önünde modern çok katlı binalar duramadı.

Deprem oldu şehirler yerle bir oldu.

Meydanlar enkazla doldu.

Dere, çay, ırmak kenarına yapılan yüksek beton yığınları depremin önünde kum oldu.

Depremin önünde durulmuyor.

Ne kadar güçlü betonlar olsa da alıp sürüklüyor.

Yollar, köprüler, binalar dağlar savruluyor.

Maraş’ta Hatay’da Antep’te Malatya’da Urfa’da olduğu gibi…

Yerleşim alanları genelde dere yataklarına kuruluyor.

Dere kenarlarına su yataklarına kurulan yapılar depremle birlikte yerle bir oluyor .

Bugün yarın fark etmiyor yer ayrıldığın da yatağına tekrar dönüyor.

Sel yatağını kapatıp rant açan seçilmiş başkanlar bu hataya düşüyor.

Bugün olduğu gibi zararların en çok olduğu yerler kapatılmış su yollarının üzeri.

Ey seçilmiş başkanlar getirim elde edeceğiz, oy alacağız diye dere yatakları doldurmayınız üzerine konut yaptırmayınız.

Bugün deprem alıp götürüyorsa seçilmiş başkanlar bunlar sizlerin eseri unutmayın.