Şehirleşme başlamadan önce geçim genelde kırsalda çiftçilik ve hayvancılıkla sağlanırdı. Her hanede koyun keçi inek camız (manda ) bulunurdu. Günlük gıda içinde kümes hayvanları beslenirdi. Tarlalar ekilir sap saman hem insanlar için denesi gıda hayvanlar için ise sapı ve samanı gıda olurdu. Suluk alanlara sebze meyve ekilir veya dikilirdi. Yöremiz ağzı ile avcar (sebze) ekilirdi. Aileler ataerkil bir arada olduğunda büyükten küçüğe iş bölümü yapılırdı. Herkes çalışır eve yaşanılan ortam bir katkı sağlanırdı. Her evde yetişmiş veya yetişmekte olan çocuklar evde beslenen hayvanları araziye otlatmak için götürürlerdi. Hayat bu minval üzere dönüp giderdi. Sonra kırsaldan kente şehir merkezlerine insanlar daha rahat hayat yaşam şartlarını bulmak rahat etmek için göçlere başladı. Köylerde nüfus azalınca, hayvanları da güdecek bakacak kişiler azaldı. Azalan hayvanları otlatmak için çobana ve yardımcılara ihtiyaç oldu.
Çobanlar hem azıklarını taşıtmak hem de hayvanlara öncü etmek için eşeklere ihtiyaç duydu. Eşekler küçükbaş hayvanlar için koyun keçi kuzu için Anadolu tabiriyle sıcakta dinlendikten sonra onları tekrar otlağa götürmek için bir gölgelik oldu. Eşeğin gölgesinde bir koyun ayağa kalktığında önce keçiler arkasından koyunlar hareket ederek sürü otlatma tekrar başlatılırdı.
Eşek aynı zamanda dağlık alanda uygun patikayı bulan sürüye yol gösteren bir öncü görevini de vazife olarak görürdü.
Çobanlar köylüler tarafından kendilerine yanındaki eşek ve köpeklerine kadar konan yiyecek içecekleri gün içerisinde yerler içerler bitirirlerdi. Eşeğin öncü vazifesi yaptığını bilen çoban eşeğe daha çok kendisine konan azığı gıdayı eşeğe daha fazla verir, eşekte bunu rüşvet kabul eder vazifesini daha iyi yaparmış. Eşeğinde köpeğinde sıpaları yavruları olmuş konan azık yetmez olmuş. Eşekte köpekte isyan etmiş. Eşek kendine verilen değeri suiistimal etmiş sağa sola, koyuna kuzuya, keçiye oğlağa çifte atmaya başlamış. Bunu fırsat bilen köpek sürüde hâkimiyeti ele geçirmek için onlara daha güzel meralar otlaklar vaat etmiş. Size ben öncü olurum demiş.
Eşek işleklik yapacağı yerde eşekliğe devam edince sürüde isyan başlamış. Çoban sürüdeki eşeğin hâkimiyetini kaybettiğini görünce davarları ile beraber köpeğe ve yavrusuna yaklaşmış. Sürü size emanet demiş.
Eşek bakmış ki! Liderliğini kaybediyor.
Eskisi gibi olsun diye yağcılığa başlıyor. Ben tek ot yiyim beni eski halimdeki gibi yine öncü yap diyor. Çobanında eline fırsat geçmiş. Git köpekle anlaş. Benim için bir problem yok diyor.
Eşeğin bilmediği bir şey var.
Bunları seyreden kurt, köpeği çiğ ete alıştırıyor.
Köpekle kurt eşeğin nasıl etinin lezzetli olduğunu gece gündüz konuşa konuşa…
Eşeğin sonunu hazırlıyorlar. Eşek olayın farkına varmasına varıyor da, yıllarca beraber sürüye birlikte sahip oldukları köpeğin kurt tarafından kandırıldığını… Ancak kurdun ve köpeğin sivri dişlerini sıcak teninde vücudunda hissettiğinde anlıyor.
Kurt eşeğe sen işlek olsan vazifeni yapsaydın. Köpekte sürüyü muhafaza etseydi. Bunlar başına gelmeyecekti.
Bu sözleri duyan köpek ise kurda beni kan çarptı, bana müsaade der ama Kurt hele daha işimiz bitmedi. Çobandan kurtulup sürüyü ele geçirmemiz için bana daha yardım etmen gerekiyor. Der!
DAVAR EŞEĞİ (İŞLEĞİ)
Şahin Tokmak
Yorumlar