16-19 HAZİRAN 2024 TARİHLERİNDE KUTLAYACAĞIMIZ MÜBAREK KURBAN BAYRAMINIZI CANDAN KUTLUYOR, BAYRAMIN BAŞTA İSLAM ALEMİ OLMAK ÜZERE TÜM İNSANLIĞA BARIŞ, KARDEŞLİK, DOSTLUK VE SEVGİ GETİRMESİNİ DİLİYORUM.
Gönümün sensin meramı,
Gel bugün bayram olsun.
Sinamda gizli yaramı,
Sar bugün bayram olsun.
Yazılarımı takip eden okurlarım hatırlayacaklardır. Daha önceki birkaç yazımda bayramlara değinmiştim. Bayramların tükendiğinden, herkesin eski bayramlara duyduğu özlemden bahsetmiş, bayramları bayram gibi yaşamak gerektiğini dile getirmiştim. Özellikle büyük şehirlerde bayramların neredeyse tümden yok olmak üzere olduğundan dem vurmuştum.
Kimsenin kimseye söyleyeceği bir şey yok özellikle büyük illerde. Herkes bir geçim derdine, dünya telaşına düşmüş gidiyor. Yalnız büyük illerde mi? Geçim derdi öyle bir sardı sarmaladı ki herkesi bayramı-seyranı kim görüyor. Bu Ekonomik sıkıntı, geçim derdi bizleri maneviyattan da uzaklaştırdı ister istemez. Bir iki büyüklere gidip ellerini öpüp, hayır duasını alabiliyorsan ne ala. Alamadın, Allah işini ras getirsin. Bir daha ki bayrama inşallah. Zaten durumu iyi olanlarda tatile gidiyor. İşte bu kadar.
Bayramları yaşamak, yaşatmak dedim de, bayramlar yine az da olsa Anadolu da, küçük İllerde kaldı sanırım.
Bakın yarın Kurban Bayramı. Hele şu Kurbanları da sağ salim bi keselim. Bi sakatlık çıkarmadan, kolumuzu-dalımızı sakatlamadan, ağız tadıyla bi gavurma yiyelim de ondan sonra karada ölüm yok, Allah kerim. Gavurma yaparken de eti arıya vermeyin. Ala yağlı yerlerinden alın (tercihan koyun eti ossun) biraz kuyruk yağını eritip kuşbaşı doğranmış eti kızgın yağın içine atın. Güzel bi gavurun. Pişmeye yakın bir miktar tuz, karabiber, pul biber, kekik ilave edin. Et kavrulurken siz bi baş guru soğanı kesin, kesseklice bi ayran yapın, bi Garpuz kesin, yufka ekmeği de dürümlük şekilde hazırlayın. Gavurma işlemi tamamlanınca şöle bi analık dürümü yapın. Yağlı yağlı ossun. Dürümün altını sıkı yapın ki üstünüze yağ akmasın. Dürümü ıstırınca da ucunu tekrar etin yağına bandırın. Afiyet ossun.
Dürümü yedik. Doyduk Elhamdülillah. Şimdi bayramlaşmaya gelelim. Unutmadan bu Kurban Bayramı eski bayramlarından kalmış haberiniz ossun. Hani herkesin özlediği, her bayram sohbeti açılışında “Nerde eski bayramlar kardeşim. Her şey gibi bayramlarımızda oyuncak oldu. Aradan deriye gitti.” Diye şikayet ettiğimiz bayramlar var ya işte bu o bayramlardan. Bi köşede kalmış. 16 Haziranda geliyor. Doya doya hasret giderirsiniz artık.
Ana-Babanız dan başlayarak ziyaretlere başlayın. ( olanlar tabi. Bizim gibi hem öksüz, hem yetim olanlar mezar ziyareti ile idare edicek. Babasının şefkat dolu ellerini, anasının gül yüzünü öpemeyecek ne yazık ki.) ondan sonra da kırgın olduğunuz, küs olduğunuz kişilerden devam edip, konu-komşu, eşiniz-dostunuz yakınınız kim varsa bayramlaşın.
Gezmelere giderken yanınıza çocuklarınızı alın. Sınavalar bitti, okullar tatil. Aman haaaaaaaaaaaaaaa bilgisayarı ve interneti mutlaka kapatın. Bu bayram açmayın. Tüm cep telefonlarınızı evde bırakın öyle gezmeye çıkın. Yani tam bağımsız olun. Özellikle çocuklarınız mutlaka ama mutlaka sizinle olsun. Büyüklerin ellerini öpsün. Akranları ile sarılsın, kucaklaşsın. Sıcaklara dikkat ederek yakın yerlere yürüyerek gidin. Yolda gördüğünüz kişilerle selamlaşın, bayramlaşın. Gülümseyin etrafınıza. Yüzünüzde güller açsın. Gidebileceğiniz her yere, herkese gidin.
Ziyaretleri tamamlayıp evinize gelince şöyle bi oturup günün muhasebesini yapın. İnanın çok mutlu olduğunuzu hissedeceksiniz. Cep telefonsuz, internetsiz Özgür olduğunuzu hissedeceksiniz. Dedim ya bu eski bayram. Özlediğiniz bayram.
Gelin bu Bayramı bayram gibi yaşayın. Bu bide eski bayram. Bi giderse bir daha gelmez. Küser. Küstürürseniz yandınız. Ondan sonra ara dur. Nerde eski bayramlar diye. Her şeyden önemlisi, çocuklara yaşatın bu bayramı. Ama mutlaka özlediğiniz eski bayramı onlar yaşasın. Yaşasın ki bundan sonraki bayramları onlar yaşatsın. Bir daha eski bayram aramasınlar.
Bayram tadında günler dileğiyle;
Galın sağlıcakla.