HAYAT

Bir başka bakıyordum hayata…

Gençliğin verdiği enerji ile…

Dünya bir başka güzeldi.

Ekmeden, biçiyordum.

Sonra hayatın gerçekleri karşımda…

Bana bazen gülüyor, hatta sırıtıyor.

Bazen de ağlatıyordu.

Hazır kazanmadan, bir başkasının kazancından…

Emek ve gayret göstermeden alın teri olmadan

Kazanılmış…

Bilmiyordum ki! Bu bana verilenlerin karşıma çıkacağını.

Ben olmasam. Sen okuyamazdın.

Ben olmasam. Sen bu hallere gelemezdin.

Ben olmasam la devam eden istekler.

Sonrası mı?

Bitmez tükenmez istekleri…

Karşılıksız yaşamın, karşılığı da olduğunu görüyorum hayattan.

Sonra karşılık beklemeyen biri ortaya çıkıyor.

Bakıyorsun. Kim diyorsun. Aslında biliyorum cevabını…

Diyorum ki! Mecbur bakacak.

Baba olmak kolay mı?

Baba olunca anlıyorsun.

Karşılık gözetmeksizin, vermenin ne olduğunu…

Zaten ana, adı üzerinde ana!

Analar Şefkat kahramanlarıdır.

Ana Baba ahrete gidince…

Anlıyorum!

Para pul hepsi yalan.

Niceler gelmiş Karun olmuş ama Harun olamamış.

Zengin olmuş ama adam olamamış.

Biriktirmiş, ama yiyememiş, yiyemiyor.

Sonunda kendisi ile kefenden başka. O’nunla gidemiyor.

Aklı başına geliyor. “Malda yalan, mülkte yalan, gel sende biraz oyalan” diyor.