Dönen bir dünya bu dünya içerisinde Allah’ın ademi ve onun sulbünden bizleri yarattığı,daha sonrada kavim ve kabilelere ayırdığı her kabinenin bir dili,konuşması, şivesi ve lehçesi olduğu her kabinenin belirli bir kesimde bölük bölük yaşadığı bir dünya tabiri caiz ise Nuh’un gemisi gibi Yüklü bir hayat sürerek gidiyoruz. Bu dünyada kurulan düzen bu bizde böyle devam edip gideceğiz. Biz gideceğiz de belki asırlar boyu nesiller, kuşaklar devam edecek. Bu süre insan çeşitli badirelerden geçecek.
Kimi,ana,Kimi baba kimi torun böyle bir dünya .
Dünya yüklenecek, kahrımızı zevkimiz alacak bizi içine sanki bir hamur gibi yoğuracak. Nesiller devam edecek öyle nesil ki gün geçtikçe bozulan saygı ve sevginin kalmadığı insanların birbirine hor baktığı bir nesil öyle ki seni dünyaya getirip büyüten sana en çok değeri veren senin için canını feda eden anne ve babanın değerinin olmadığı bir nesil. Senden olan bir zamanlar sen evlat iken şimdi sen, ana, sen babasın daha evladında anne baba olacak,senin onu sevdiğin gibi evladını öpecek,sevecek koklayacak.
Öyle bir zaman gelecek ki aman sende anne baba, yapma, çocuğa şöyle davranma, dikkat et düşürme gibi kelimeler havada uçuşacak hatta yürümeye dermanın kalmamış takati hiç yok kucağına verirken torun aman iyi iyi tut dikkat et daha neler yani senin ona yaptığının iki katı şimdi o bir ana ,ileride nasip olursa o da aynı olacak aynı sözler ona da çok söylenecek o da arayacak anne babayı değerlerini hatta daha kıymet verip sarılmaya özür dilemeye,af dilemeye kalkacak ama heyhat yok ki kimse gitmiş herkes. Şimdi o yalnız kimsesiz. Anadır bulunmaz babadır kıymet bilinmez. Evladı senden tatlıdır onun yanında. Ama kıymet bilinmez. Deme keşke geçti artık ömür yollar uzun ne kadar ararsan ara bulunmaz.
Dilemek isteyeceksin göz yaşlarını aldıkça onları belki damla damla akacak göz yaşların, anlayacaksın onlara doyamadıklarını öyle olacak sanki toplumda konuşmasını bile istemediğin, belki hata yapar diye düşündüklerini ana baba keşke diyeceksin o konuşsa ben dinlesem belki hatalarımdan olsa da bana hep bir aslan olup kükrese diyeceksin. Kurtulacaksın hülyalarından açacaksın gözlerini bakacaksın etrafına anam diyeceksin, babam diyeceksin. Anlayacaksın doymadığını, doyulmazlığını alacaksın ciğer parelerini önüne anlatacaksın anılarını. Ama çok geç. Ananın üzüm bağı babanın karlı dağ olduğunu. Onlar artık karı erimiş bağı bozulmuş olduğunu göreceksin. Dağın karı erimeden bağlar bozulmadan kibarca koparıp yaslanın bilin ki onlarında bir kalbi sizler gibi ömür verdiği ciğer parelerinin olduğunu, sağlıcakla, esen kalın .