Yine bir seçim geçirdik hatta bir derken iki hafta ara ile iki seçim geçirdik.  İkincisi sanki bir referandum düzeyinde geçti, geçmesine de kazanan Türkiye kaybedenler ise hala yenilgiyi kabullenemediler. Neticede Türk halkı en güzel cevabı verdi biz yolumuza Reisle gideceğiz, ne kadar çırpınsanız da sizler bu işi becerecek güce sahip değilsiniz dedi.

    Herkes boyunun ölçüsünü aldı.  Reise bir beş yıl daha verdi. Verirken de bir şeyleri fısıldadı.  Daha çok gayret etmelisiniz milletin vekilleri daha çok çalışmalı eksiklikleri ve aksaklıkları iyi gözlemlemeli dedi.

   Seçimi kaybedenler ise hem makamlarını tehlikeye düşürdüler hem de vekilliklerinden oldular. Hatta öyle oldu ki iki büyük şehrin belediye başkanları nerede ise makamlarını bile terk ederek Cumhurbaşkanı yardımcıları gibi gördüler kendilerini. Propaganda yapmak için gittikleri yerlerde ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Halk ise hiç bir zaman galeyana bile gelmedi.

    Cumhurbaşkanlığı ve yardımcı görevliler bile kesin gibi gözüktüğünden birde vekilliklerinden oldular. Meclise bile giremeyecek duruma geldiler. Tosya’ya pirince giderken ellerindekilerden de oldular.

   Öyle bir hale geldi ki sayın Kılıçdaroğlu öyle sevdalara daldı ki, partisi CHP, 169 milletvekiliyle Meclis'te temsil hakkı kazandı. CHP'nin, ittifak ortakları Deva Partisi 14, Saadet Partisi 10, Gelecek Partisi 10, Demokrat Parti 3 ve Türkiye Değişim Partisi 1'er milletvekilliği kazandı. CHP listesinden 6 partinin 39 milletvekili Meclis'e girdi.....vekilleri de peşkeş çektiler. Biz yiyemedik alın siz yiyin dediler. Saadet deva gelecek diğer partilerin adı bile geçmeyecek iken onları da vekil sahibi yaptılar

  Bizde bir ata sözü varya iş bilenin kılıç kuşananın işte bir vekil bile çıkaramayacak partiler  sayelerinde üçer beşer  vekil sahibi olup söz sahibi oldular.

   Sayın Kılıçdaroğlu’na gelince hala ayakta olduğunu ve gemiyi limana salimen getireceğinden bahsediyor. Oysaki cumhurbaşkanlığı yardımcısı görevini verdiği partiler gemiyi deldiler. Ne kadarda uğraş verirse versin gemi yara almış. Limana yanaşması mümkün değil. Geminin içindeki yolcular nasıl kurtuluruz diye can simidi arar hale gelmişler. Daha beş yıl gibi uzun zaman var bu köprünün altından çok sular geçer ama köprünün üzerinden kimler geçer bilinmez.

   Reise gelince okçular tepesine öyle bir okçular gurubu yerleştirdi hiç bir okçusu görev yerini terk etmedi. Vekil sayısı düşse bile Sayın Devlet Bahçeli ile tepe, sağlam okçular hiç yerinden ayrılmalıdır. Halkımızda teveccühünü iki komutandan yana kullandı.

    Reis ve Devlet beyin gemisine yeniden refah ve sonradan Sinan beylerde binerek geminin sağlamlığına emin adımlarla yoluna devam edeceğini gösterdi.  Zaman öyle gösteriyor ki Kılıçdaroglu ve Meral Akşener’in gemisinden daha çok inecekler var gibi. Dalgalar büyük. Görelim mevlam ne eyler ne eylerse güzel eyler.

   Seksen beş milyon dinimiz, dilimiz, çerkezimiz, kürdümüz, alevimiz, sünnimiz ile biriz beraberiz bayrağımız albayarak vatanımız Türkiye dedi ve Reise izin verdi. Sözün özü durmak yok yola devam. Daha gidilecek çok yol ve edilecek çok hizmetlerin olduğunu gösterdi.  Yolunuz açık işiniz rast gelsin.

 Durmak yok yola devam.