Memleket olarak büyük bir deprem felaketi yaşadık, acıyı yaşayan ve çeken bilir gerçeğini acı bir şekilde yaşadık ve acılarımız tam sarılmadan seçim derdine düştük.
Malum şehrimiz iki vekil çıkaracak, iktidar partisi olan Ak Parti 20 yılın verdiği bir birikimle sahne alırken en büyük rakibi son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, sınır komşularımızla olan sorunlar ve çalışmayan teşkilatları, yıpranmış görüksede yine Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan 'ın ceketinin gölgesinde seçime girecek..
Malesef bu 20 yıllık dönemde şehrimiz hiçbir yatırım alamamış, iş sahaları, organize sanayi, malum her seçimin vaadi hızlı tren ve saymakla bitmeyecek vaadler, hiçbirisi yerine getirilemediği gibi son 5 yılımızıda milletvekilsiz geçirdik..!
Seçtiğimiz vekilimiz gelen bakan ve bürokratlarla birlikte hızlı tren gibi şehre gelip gitmiştir, bu dönemde yaşanan pandemi, ekonomik krizlerde şehirdeki esnafların yanına bile uğranılmamış en azından " bir , yarım elma gönül alma " bile yaşanmamıştır…!
Şehrin en büyük sorunu hastahane işine çözüm bulunamamış, vatandaşlarımız çareyi ve şifayı çevre illerde aramış ve şehrimizdeki eczacı, medikalci, gözlükçü ve diğer esnaflar çaresiz ve işsiz kalmıştır, hiçbir zaman bu esnafların sorunları dinlenilmemiş, yapılacak hastahane hep ileri tarihe ertelenmiş ama Mucur ilçemize hiç gereği yokken hastahane yapılmıştır..
Yapılan yatırımlar hep Ak Partili ilçelere yapılmış, şehir merkezi bu dönemde üvey evlat muamelesi görmüştür..
Kocaman ülkemde hükümet konağı olmayan tek il malesef biz olduk bu dönemde, şehir merkezine dağıtılan müdürlükler vatandaşlarımızı zor durumda bırakırken, buralara ödenen kiralar ile belkide hükümet konağının yarısı yapılırdı..
Çevre yolu dediler ama bir türlü onuda beceremedik, yıkılan eski hastahanenin yeri bomboş ve üzerine yapılan ucube bir bina koca arsayı mahvetmiş halbuki o arsaya büyük bir hastahane yapılabilirdi, ama bizim çok bilenler yeni hastahane arsasını bu çevre yoluna yakın yere verdiler, atı arabası olmayan, yaşlı , eli ayağı tutmayan kimsesi olmayan dağın başını nasıl bulacak ve geri gelecek, bu kimin umurundaki varsın oradaki arsalar değerlensin..!
Hangi taşın altına elimizi atsak bi sıkıntı çıkıyor, işten anlamayanların amir, müdür olması, torpille işe oturanların masada kalem çevirmesi…
Birde sayın vekilim hiç önerge felan vermiş mi bu görev süresince..?
Ne diyelim suç güvenip oy verende mi?
Vatandaşı kendine güvendirip, seçildikten sonra ortada görünmeyende mi?
Gelelim muhalefetin büyük abisi Chp ' ye yıpranmış görünen Ak Parti ' yi zaaflarından faydalanıp iktidardan indirmek istiyor , ama Kurt yaralıda olsa vermez avını gibi bi görüntü var..
Hem belediye hemde vekil seçiminde sevilen ve sayılan adaylarla iki seçimde istediğini alan bir Chp..
Vekil olarak başarılı oldular mı? Bana göre Chp vekilimiz iyiydi, nasıl iyiydi meclisteki toplantılarda hep söz alarak şehrimizin sorunlarını dile getirdi, konuştu ama muhalefet olunca ses var görüntü yok olayı gerçekleşti..
Belediye boyutunda sıkıntılılardı, seçimden sonra belediye binasına asılan borç afişi adeta " bizim elimiz kolumuz bağlı birşey beklemeyin" şeklindeydi..
Bu dönemde malesef zaten 2,5 caddemiz var Ankara, Terme ve Lise Caddesinin yarısı buralara bakım ve onarım düzgün yapılmadı, kısıtlı imkanlara rağmen yapılan cadde ve sokakların yol ve kaldırım düzenlenmesi biraz olsun tepkileri dindirdi, ama seçimden önce verilen 70 vaad yerine getirilemedi, şehrin futbol takımı sıkıntılar yaşadı ama yinede ellerinden geldiğince desteklendi, bu desteği malesef iktidar partisinden göremedi futbol takımımız..
Belediyenin küçük ortağı İyi Parti, sessizce işi götürmeye çalıştı, herkesle " İYİ " olmaya çalıştı, bunun büyük sebebi merkez ilçe başkanının vatandaşlarla iyi diyaloğuydu, il başkanına kalsalardı caddelerde selam vermeden boylu boyunca giden bir başkan ne kadar iş yapar ? Ve etkili olurdu?
Memleketin ağır abisi Mhp…
Biraz düşünmeleri lazım , biz nereye gidiyoruz ve ne alemdeyiz diye, üst taraf biz ortağız tam destek diyor, alt taraf otur yerine diyor..
Başkanlarına kızıp Cumhur ittifakını alttan çatırdatıp oy vermiyorlar ve hızlarını alamayıp yıllarca mücadele ettikleri sol cenaha kayıyorlar ve bir çoğuda daha ileri gidip istifa ediyor ve İyi Partiye geçip Chp 'nin kanatlarının altına sığınıyorlar..
İki seçimden birisine yani cumhurbaşkanlığı seçiminede şöyle bir bakarsak…
Bir tarafta 20 yıldır tek başına her girdiği seçimi şahsı ile kazanan Cumhur ittifakının Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, diğer tarafta yıpranmamış aday çıkartacağız diyen Millet ittifakının aylarca beklenilen, üzerine masalar kurulan, masalar bozulan, kurulan masaları kumar ve noter masalarına benzetilen adayı sayın Kılıçdaroğlu…
Artık biz Kırşehir halkı bu memleket için çalışacak yatırım, iş, fabrika, emeklilerin sosyal faliyet yapabileceği mekanlar, hastahane, hükümet konağı,büyük bir organize sanayi, alışveriş merkezi, turistlerin gelip gezeceği, herkesin vakit geçirebileceği sosyal mekanları getirecek ve yaptıracak güce sahip, kendine ve yancılarına çalışmayan hırsızlık yapmayan, şehirden çıkmayan halkla iç içe yaşayan bir vekil istiyoruz..
Bu isteklerimiz yıllardır uyutulan Bozkırın açık hava müzesi Ahiler diyarı Kırşehir ' imize çok görülmemeli, şehrimiz eski canlılığına ve önemine biran önce kavuşturulmalı…
Seçim biter yine yüz yüze bakarız, birbirimize saygılı olalım, kutuplaşmadan, bölünmeden, kavgadan gürültüden uzak durarak sadece 1 oyumuzun olduğunu unutmadan sevgi ve saygılı bir şekilde yaşayalım…
Memleketimiz için Ülkemiz için hangisi hayırlısı ise Yüce Allah bizlere onu versin.
Tüm şehitlerimizden Yüce Allah razı olsun, bizleri gücümüzün yetmeyeceği afetlerden korusun hepimize Kırşehir ' in gülleri gibi güzel günler nasip eylesin…
Ramazan ayımız mübarek olsun…