BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ (1878/1960)

SAİD NURSÎ

S aid Nursi Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zayî olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyade belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâki kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına vesile olacak.

A vrupa ve Amerika İslâmiyet ile hamiledir. Günün birinde bir İslâmî devlet doğuracak.

İ slâm medeniyeti batını nur, zahiri rahmet, içi muhabbet,sûreti muâvenet, sîreti şefkat, cazibedar bir melektir.

D in-i Muhammedî (a.s.m.) ve Şeriat-ı Muhammediyeye karşı; hiçbir mazlumun, hiçbir mütefekkirin hakkı yoktur ki, ondan şekvâ etsin. Çünkü onları küstürmüyor, onları himaye ediyor. Tarih-i İslâm meydandadır.

N urların esası ve hedefi, îman-ı tahkikî ve hakikat-ı Kur’âniyedir.

U mum meratib-i velâyette marifetullahtan gelen muhabbet, en mühim mâye ve iksirdir.

R isale-i Nur, yalnız bir cüz’î tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki küllî bir tahribatı ve İslamiyeti içine alan dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kaleyi tamir ediyor. Ve yalnız hususi bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor; belki bin seneden beri tedarik ve teraküm edilen müfsit âletlerle dehşetli rahnelenen kalb-i umumî ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun, bâhusus avâm-ı müminînin istinadgâhları olan İslamî esaslar ve cereyanlar ve şeâirler kırılmasıyla, bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumîyi Kur’an’ın i’câzıyla o geniş yaralarını, Kur’an’ın ve imanın ilaçlarıyla tedavi etmeye çalışıyor.

S enin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri madud ve herşeyin fanidir. Eyleyse, şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

Î man bir fakir insana değil fânî ve muvakkat bir tarlayı, bir haneyi, belki koca kâinatı ve dünya kadar bir mülk-ü bâkiyi kazandıran ve bir fânî adama, ebedî hayatın levazımâtını bulduran ve ecelin darağacını bekleyen bir bîçareyi îdam-ı ebedîden kurtaran ve saadet-i sermediyenin hazinesini açan en kıymettar sermaye-i insaniyedir.

1-Sözler» Sayfa: 11 2-Mektûbât » Sayfa: 386 3-Emirdağ Lâhikası » Sayfa: 44 4-Hutbe-i Şâmiye » Sayfa: 51 5-Tarihçe-i Hayat » Sayfa: 80 6-Hutbe-i Şâmiye » Sayfa: 43 7-Mektûbât » Sayfa: 264 8-Lem’alar » Sayfa: 164 9-Mektûbât » Sayfa: 426 10-İşaratü'l-İ'caz » Sayfa: 240 11-Mektûbât » Sayfa: 444

NOT: Akrostiş, her mısranın ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okunduğu zaman bir isim çıkacak şekilde yazılmış olan şiire “akrostiş” adı verilir.