Vali Nazım Bey'in tayini çıkmış , ( 1928 - 1934) , Dönemin Adalet Bakanı Şükrü Saraçoğlu ' nun  Mülkiye ' den arkadaşı

 Ahmet Mithat Saylam Kırşehir ' e vali olarak atanmıştı  ...

 

Bir kaç gün içerisinde bitirir şehrin gezisini , yapılacak çok iş vardır , eski pazar yerini pek beğenmez ve yıkım emrini verir , yeni yapılan pazar yerinide halk pek beğenmez herkeste hayal kırıklığı ve acaba vardır ..!

  

Sınıf arkadaşı  Adalet Bakanı Şükrü Saraçoğlu ' nun yanına Ankara ' ya gider , Memleketin her tarafına demiryolları yapılmaktadır.

 

Kırşehir ' e demiryolu ister , yardım ister , Kırşehir ' i anlatır Saraçoğlu ' na , ve gerekli sözleri alır ve mutlu bir şekilde Kırşehir ' e döner …

  

Türk dilinin gelişiminde büyük katkıları olan Aşık Paşa Türbesi bakımsızdır 1935 ' de bakımını yaptırır.

  

Vali konağı eskidir ha yıkıldı ha yıkılacak derecededir , iki yıl içerisinde Vali Konağını yaptırır tarihler 1935/1937 yıllarıdır.

  

Kırşehir birbirine bağlı dar sokaklardan oluşmaktaydı , büyük bir caddesi yoktu.

 

Ahi Evran Camisinin çevresi evlerle çevrili idi Şehrin merkezi neredeyse yoktu , merkez için Ahi Evran Camisinin çevresi uygundu ve alınan kararla Ahi Evran ' dan bugünkü emniyet binasına kadar bütün evleri yıktırmış , ev sahiplerine başka yerlerden evler verilmiş , devlet dairelerinin yapımı için yerler açılmıştı , o zamana göre geniş caddeler açılmış , Medrese Mahallesi ile açılan cadde birleştirilmişti.

 

Eski çarşıdaki dükkanların hepsini yıktırarak şimdiki Yeni Çarşı denilen dükkanları yaptırmış adeta şehre yeni bir görünüm kazandırmıştı.

 

Ankara ' da okurken sık sık Ulus Meydanı ' nda ( o zamanki adı “ Taşhan Meydanı ” idi ) bulunan ve otel olarak hizmet veren Karpiç Restorant vardı ,Taşhan ’ ın 1933 ’ te istimlak edilip yıktırılmasından sonra lokanta aynı meydandaki Belediye Dükkanları Sitesi ' nde (sonraki adı 100 . Yıl Çarşısı ) hizmete devam etti ..

 

Peki Kırşehir ' de böyle bir restorant neden olmasın , ve bu düşünceyi hayata geçirdi , il idaresinin kararı ile 7008 TL ' ye bir restoran yaptırır tarih 1936 ' dır , ancak memleketin durumu bellidir , fazla gelir kaynağı olmayan halkımız bu restoranı pek benimsemez , ve kısa bir süre sonra restoran kapanır..

 

23 . 02 .1936 tarihinde Halkevi açılır ..

 

1936 / 1937 yıllarında Yeni Çarşının orta yerine , dörtgen kaide üzerine mermerden Atatürk büstü yapılır , yaya kaldırımları düzenlenir , spor sahasının yanında nehir üzerine bir köprü ve kasaplar için betondan 8 dükkan yaptırılır.

  

Tarihler 19.04.1938 gösterirken Akpınar ' da , Salı günü saat 12.15 ’ de öğle vakti Diktay Ölçeğine göre 7.6 şiddetinde bir deprem olur ..

 

Batıdan gelen deprem Akpınar ’ ı yerle bir etmiştir.

 

Depremde 63 kişi hayatını kaybetmiş 15 km batıda bulunan Kırdök köyünden Akpınar ’ a kadar 15 metre derinlikte yarılmalar olmuş , Özlerden 15 metre havaya sular fışkırmış , diğer köylerde de yıkılmalar olmuştu ve bütün Kırşehir depremi hissetmişti ..

 

Deprem akşamı Kırşehir ' den  bir Kamyon ekmek ve  Kazma Kürek getirir sevgili Valimiz ,  Akpınar halkına dağıtılır.

 

Akpınar ’ ın harman yerlerine Kızılay tarafından 20 x 50 metre olarak parsellenen arsalar üzerine 2 odalı evler yapılır.

 

Köşker Kasabasında bulunan Nahiyelik Unvanı ve Karakol Vali Mithat Saylam ve Alay Komutanı Haşim Bey tarafından Akpınar ’ ın gelişmesi ve deprem yaralarını sarması için Akpınar ’ a verilir.

 

Akpınar şimdiki bulunduğu bölgeye taşınır,

 

Tekhöyük ’ ün güneyinde bulunan Eldelekli ' de bugün bulunduğu bölgeye taşınmıştır.

 

Bu depremde Kaledeki ortaokulda yıkılır , duvarlarında meydana gelen çatlaklarla Gazi İlkokulu kullanılmaz hale gelir , bunun üzerine Kalede yeni ortaokul , aynı biçimde Vali Konağı yanında Gazi İlkokulu yaptırılır.

 

Halkevi ' nin yanına vezne binası ve matbaa , aynı yıl elektrik santralı ile iki ilkokul yaptırılmış , Vali bey , Hükümet Konağının  bahçe duvarını yaptırmış , yanında bulunan eski cezaevini yıktırmış ve yenisi için plan yapılmıştı.

 

Kırşehir ' de zengin aileler vardı ,

( isimlerini vermeye gerek yok ) , ticaretle uğraşırlardı , şehirler arası motorlu yolculuk bunların tekelindeydi , bu aileler halk tarafından pek sevilmezlerdi , motorlu taşıt tekelini ellerinde tutmak istediklerinden hükümetin demiryolu projesine de karşı dururlar ve yıllardır beklenen kara tren bu aileler yüzünden en başından beri engellenir , menfaat Kırşehir ' in önüne bir daha geçer ..!

 

Bu aileler buğday pazarındaki yerlerinin yıkılmaması için sızlanırlar ama yıkımın önüne bu defa geçemezler , sonuçta kara tren sevdamız ise bugünlere kadar gelir ...!

    

1937 yılının Mart ayı sonundan Mayıs ayının ortalarına kadar köy köy dolaşır , ve köylülerin sorunlarını dinler , bununla ilgili 84 sayfalık günlük tutar. 

 

Helvacılar , Örcün , Cemele ve Kızılca gibi komşu köylerin birleştirilmesi gerektiğini düşünmüş ve , köylüler fazla okur - yazar olmadıklarından buraları birleştirip bir muhtar yönetecek hale getirmek ister , fakat İl Meclisi Örcün , Erevik ve Kızılacaköy ' ü il merkezine bağlama önerisini reddeder.

 

Mucur ' a bağlı  Avcı köyüne gider , köylüler yakınlarında bulunan dokuz köyden şikayetçi olur , bu köyler Kızılırmak ' ın oldukça yakınında olmalarına karşın , bu köylerin içecek ve sulama suyu yoktur.

 

Vali küçük bentlerin , göletlerin ve artezyen çeşmelerinin yapılması gerektiğine kanaat getirmiş ve uygulama yapılmıştır.

  

Vali Mithat Saylam sanata ve kültürel faaliyetlerede önem vermiş , Halkevindeki Tiyatro Temsilleri başlığı altında 1936 - 1938 yılları arasında 19 oyun sergilenir ..

 

Kırşehir Gazetesi onun yardımı ile faal bir şekilde çalışmış , yaz günleri ise her öğleden sonra Halkevi ' nin önünde alafranga müzik çaldırmış ...

 

Kırşehir Marşını yazdırıp besteletmiş. 1937 yılında birçok çeşme , termal Karakurt suları ile ilgili bir rapor hazırlatıp yayınlatmıştır ..

   

1938 Mayısında rahatsızlığı artar , tayinini sağlık sorunları nedeniyle iklimi daha uygun bir yere yaptırır...

 

Herkes Üzgündür , Kırşehir onu çok sevmiştir , birgün Çiçekdağı ' ndan gelişinde , halk onun yoluna kilimler açmış , gittiği yerlerde koyunlar kurban olarak kesilmiş,

 

Hacıbektaş ilçemizde rastladığı kimsesiz , zeki bir çocuğa el uzatıp öğrenimini sağlamıştır ..

 

Bir gezi dönüşüne Kırşehir ' de , şehrin girişinde , hastane yanında onu bandoyla karşılamışlar ve o da halkla beraber Halkevi ' ne kadar yürümüştü.

 

Sicilindeki 8 ayrı ödül elbette onun başarısının kanıtıdır.

 

Kırşehir eski belediye başkanlarından Ziya Kılıçoğlu ' ndan aktarılan ve Vali Saylam ' ın toplum psikolojisini ne derece iyi bildiğini ortaya koyan anı şöyledir

 

" 1935 yılı Cumhuriyet Bayramı idi ..

Ben o zaman Ortaokul Türkçe Öğretmeni idim , Vali Bey , beni ve birkaç arkadaşı yanına çağırdı , akşam Belediye Salonu ' nda birer konuşma yapmamızı istedi , akşam belli saatte salona gittik , birkaç kişiden başka kimseler yoktu , biz  Vali Bey ' in bu ilgisizliğe kızacağını sanmıştık , ama O , biraz daha bekleyip kimsenin gelmediğini görünce  " Halk , bizim ayağımıza gelmiyorsa , biz onun ayağına gideriz " dedi ve bandonun çarşıda dolaştırılmasını emretti ..

 

Bir süre sonra Belediye Bahçesi hıncahınç dolmuştu , gerekli konuşmalar da , bu surette yapılmış oldu.

   

" Ahmet Mithat Saylam "....

 

Aydın Bidâyet Hukuk Mahkemesi Başkâtiplerinden İzzet Efendi ' nin oğludur.

 

1888 yılında Tavas ' ta doğan.

 

Aydın Rüşdiyesi ' nde orta , İzmir idâdisi ' nde lise öğrenimini tamamlayan.

 

Temmuz 1909 ' da Mülkiye ' den Pekiyi dereceyle mezun olan.

 

Meslek yaşamına 31 Ağustos 1909 yılında atandığı Aydın Vilâyeti Maiyet Memurluğu ile başlayan sırasıyla Adana Maiyet Memurluğu , İzmir Maliye Örgütü Tahsil Şubesinde Tahakkuk ve İcra Memurluğu , Seydişehir , Sarayköy , Simav , İslâhiye , Kilis , Saiteli (Kadınhanı) Kaymakamlıkları , Üçüncü Sınıf Mülkiye Müfettişliği , İkinci Sınıf Mülkiye Müfettişliği , Elazığ Vali Muavinliği , Van , Muş , Kırşehir (1934-1939) , Ordu Valilikleri ile sürdürür , son olarak Birinci Umumî Müfettişlik Başmüşavirliği görevinde iken bu görevi 28.11.1940 tarihinde vefatına kadar yapar .

 

Vali baba Mithat Saylam , 33 yılı aşan başarılı bir hizmet döneminden sonra , rahatsızlığı nedeni ile kaldırıldığı Ankara Numune Hastahanesinde 28 / 11 / 1940 tarihinde vefat eder ...

 

Belkide hatası döneminde eski çarşıdaki

İstanbul Kapalıçarşı gibi çarşısı olan ve yanındaki tarihi bir camiyi yıktırıp yerine

yeni Çarşı denilen dükkanları yaptırmış ve çıkan taşlarıda şimdiki kalenin merdivenlerine yaptırmış olmasıydı ...

 

Kendi adını taşıyan okulun ismide 5 - 6 sene önce değiştirilip Yunus Emre ilkokulu adını almıştı ....

 

Emekleri için Kırşehir adına teşekkür ederiz ..

 

Mekanı Cennet olur İnşallah dua bizden kabul etmek İnşallah Yüce Allah ' tan ...

 

Kardeşçe ve huzur içerisinde yaşamak duası ile ....