Ne yaparsalar olmuyor ben bilirimcilik artık çok gerilerde kalmış. Her zamankinden daha çok çalışkan açıkları görüp düzeltmekle oluyor. Zaman öyle bir zaman olmuş artık kimse kimseye kuru gürültü ben yaparsam olur politikası istemiyor.
Kuru vaatler geçmiş insanlar her şeyi görür olmuş. Yani hatanın yerinin olmadığı biliniyor. Sezarın hakkının sezara verilmesi isteniyor. Daha çok çalışan didinen şimdiye kadar neler yapılmış eksiklikler nerede aksaklıkların bir an önce giderilmesi açık olan yerlerin derhal kapatılması isteniyor.
Geçilen köprülerin altından daha çok sular akar duruma gelmiş. Kimse istemiyor ki hataların yerinin olmadığını. Hele hele kuru gürültüye kesinlikle yer verilmesi derhal giderilmesi. Sanki zamana Karşı yarışın yapıldığı ığı an içerisine girilmiş gibi bir hale gelinmiş.
Zaman sanki önceden de durgun derelerde düzenli akan su gibi değil fırtınalar koparıp estirilen sel gibi çağlayanlardan akan sular gibi gelip geçiyor.
Ahların yerinin olmadığı son pişmanlıkların para etmeyeceği zaman içerisinde gibi bir hale gelmişiz. Gönüllere girilmeden, kalpler kırılmadan hareket edilerek saygı ve sevginin olduğu her zaman doğruların yanında olup, istişarelerin yapılması bunun neticelerinin en iyi şekile yapılması için gayret edilmelidir.
Doğrunun tek olduğu yanlışların artık telafisinin mümkün olmadığı zaman içerisine girmişsiniz. Ben bilirim dönemi değil, biz nasıl yaparız çalışması içinde olunmalıdır.
Kadı kararını hiç bir zaman yalnız başına almaz. İnsanı en çok yanıltan gurur ve kibridir. Allah’ın resulü kibir ile ilgili bir hadisi şerifinde” İnsana günah olarak, Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter.” buyurmuşlardır. (Müslim,”
Nasreddin hocanın fil hikâyesi bir nebze daha güzel dile getirir
Padişah bir gün Hocanın köyüne gider. Köylüler güzel karşılayınca Padişah memnuniyetini belirtmek için giderayak ‘köyünüze bir fil hediyem olsun der’ ve gider. Fakat fil köylünün bütün yiyeceklerini yer, yine de doymaz. Perişan olan köylü Hocaya ‘Hocam perişan olduk, padişaha durumumuzu arz et, bu filden kurtar bizi’ Hoca ‘o zaman benimle gelin padişaha anlatayım.’ Neyse birlikte giderler. Padişah ‘hoca filin durumu nasıl? Diye sorar. Hoca, tam ‘padişahım filiniz derken, bir bakar arkasında kimse yok, herkes kaçmış. Padişah, ‘ee ne olmuş file?’ deyince, Hoca ‘padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık, yalnız canı sıkılıyor, bir tane daha istiyoruz’ der.
Doğru tekdir ama doğruya ulaşmak çok zordur. Zorlukları aşmak her zaman güzel istişare birleşerek yol almaktır. Ben bilirim zamanı geçmiş. Biz birleşerek zamanı gelmiştir. O da doğrularla doğru zaman da doğru yerde olmakla olur.
Allah cc. Kuranı Kerim’de “doğrularla beraberim. “Buyurmaktadır. Biz inanıyor ve Allah a iman ediyoruz ki doğrular her zaman kazanır.
LAF İLE PEYNİR GEMİSİ
Ramazan Kombıçak
Yorumlar